|

Nefesimizi ağaçlardan alıyoruz

Flütte Duygu Kozak, klarnette Merve Nuvasil, obuada Beste Özensoy ve fagotta Hande Everes'in bulunduğu 'Silva Quartet' klasik Batı müziğini, halk ezgileri, Türk sanat müziği, caz, pop, tango, film müzikleri ve daha birçok tarzla harmanlıyor. Grup üyeleri nefeslerini ağaçlardan aldıklarını söylüyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 26/03/2017 Pazar
Güncelleme: 23:19 - 25/03/2017 Cumartesi
Yeni Şafak
Nefesimizi ağaçlardan alıyoruz
Nefesimizi ağaçlardan alıyoruz

ört kadın müzisyen 2010 yılında bir araya gelerek 'Silva Quartet'i kurdu. Adını Latince orman kelimesinden alan Silva Quartet klasik Batı müziğini, halk ezgileri, Türk sanat müziği, caz, pop, tango, film müzikleri ve daha birçok tarzla harmanlıyor. Flütte Duygu Kozak, klarnette Merve Nuvasil, obuada Beste Özensoy ve fagotta Hande Everes'in bulunduğu Silva Quartet'in amacı klasik müziği farklı türlerle çeşitlendirerek daha fazla insana ulaştırmak. Aynı zamanda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası'nda çalan dörtlüyle bir araya gelip müzik serüvenlerini konuştuk. Çaldıkları enstrümanların hepsinin ağaçtan yapılmasından dolayı orman adını aldıklarını söyleyen grup, "Nefesimizi ağaçlardan alıyoruz" diyor.



REPERTUVARI YUMUŞATTIK


Merve ve Beste Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı mezunu. Hande Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı mezunu. Duygu ise İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı mezunu. Dörtlünün yolu bir şekilde Kent Orkestrası'nda kesişiyor. Dört nefesli enstrümanı bir nefeste birleştiren grup, yollarına quartet olarak devam etme nedenlerini "Saf klasik Batı müziği repertuvarları insanlara yorucu gelebiliyor. Biz repertuvarı yumuşatarak ve çeşitlendirerek sunuyoruz. Halihazırda kalsik müzik formatında çalıyoruz. Böylelikle daha fazla insana müziği ulaştırmış oluyoruz" şeklinde açıklıyorlar.



YENİ DİNLEYİCİLER KAZANDIRDIK


Repertuvarlarında Uzun İnce Bir Yoldayım, Al Yazmalım, Ben Seni Sevdiğimi de var, tangolar, Macar dans müzikleri, senfonik eserler de var. Oda müziği orkestrası anlamında çok zengin bir ülke değiliz. Silva, üflemeli dört çalgının oluşturduğu ilk ve tek dörtlümüz. Klasik müziğin kemik dinleyicisi olduğunu yeni insanları kazanmanın çok zor olduğunu söyleyen Duygu Kozak, "Orkestra olarak tamamen klasik bir repertuvar hazırladığımızda çok az kişiye konser verdik. Ama onun içine bir iki türkü, film müziği, tanıdık ezgiler koyunca hemen ilgi çektik. İnsanların hoşuna gitti ve gidiyor. Bu sayede klasik müziğe de yeni dinleyiciler kazandırmış olduk" diyor.



ÇOK ŞANSLIYIZ


E biraz kalıpların dışına çıkmaktan kimseye zarar gelmez, öyle değil mi? Sonuçta tamamen iyi ve saf duygularla yapılan her sanat ürünü sahibini muhakkak buluyor. Er ya da geç... İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası sayesinde bir araya geldiklerini bu yüzden orayı kesinlikle bırakmayacaklarını söyleyen grup üyeleri çok şanslı olduklarını düşünüyorlar. Nedenini ise şöyle açıklıyorlar: "Kişisel orkestrası olmayan çok fazla konservatuvar mezunu arkadaşımız var. Biz aynı zamanda bireysel olarak da bir yerlerde çalabiliyoruz. Bu şansı yakalamışken bırakmak istemiyoruz." Kendilerine verilen bu şansı en iyi şekilde değerlendirmek için çabalayan grubun en büyük hedefi yurt dışına açılmak ve ülkemizi temsil etmek.



SÜRPRİZLERİ SEVİYORUZ


Dört insanın anlaşmasına imkansız gözüyle bakabilirsiniz ama bu dörtlü çok güzel anlaşıyor. Beste Özensoy bu konuda "Hepimizin apayrı tarzı, bambaşka karakteri var ama biz birbirimize çok aşinayız. Tartışma elbette oluyor ama sonunda orta yolu muhakkak buluyoruz. Kavga, tartışma olmazsa zaten sorun var demektir. Her kararımızı konuşarak, tartışarak alıyoruz. Profesyonel bir ilişkimiz var" diyor. Sürprizleri de seven bir grup Silva. Haftanın yedi günü provalar yaparak çalışan grup, sürekli yeni ve yaratıcı neler yapılabilir diye kafa yorduklarını belirtiyor. Şu ana kadar pek çok performans sergileyen grup, büyük salonlar tarafından keşfedilmeyi bekliyor.



  • Köyde de çalarız kasabada da
  • Şimdilik belirli eserlere yapılan aranjeleri seslendiren Silva Quartet, ileride kendi bestelerini yavaştan oluşturmaya başlamış. Hatta içinde bu bestelerin yer aldığı bir albüm için sabırsızlanıyorlar. Zaten halihazırda Hande Everes'in iki adet single albümü bulunuyor. Beste Özensoy da kendi bestelerini yapıyor ama o henüz bunları bir yerde yayınlamadı. Özensoy, "Beste yapıyorum ama kendi zevkim için" diyor. Grubun bir de artisti var. Merve Nuvasil, dünyaca ünlü üç tane klarnet firmasının Türkiye yüzü olarak çalışıyor. Aynı zamanda bu firmalar Nuvasil'in enstrüman sponsoru. Grup üyeleri İstanbul Film Müzikleri Orkestrası'nda da gönüllü olarak yer alıyorlar. Silva Quartet röportajı şu zon cümleyle tamamlıyor: "Köyde de çalarız, kasabada da. İsteyene türkü, isteyene caz çalarız."

#Nefes
#Ağaç
7 yıl önce