|

Nesilleri besleyen bir kültür adamıydı

İkinci Yeni’nin en güçlü temsilcilerinden şair Ülkü Tamer, 81 yaşında hayata veda etti. Tamer, şairliğinin yanı sıra çevirileri, öyküleri ve oyunlarıyla nesilleri besleyen bütüncül bir kültür adamıydı.

Yeni Şafak ve
04:00 - 3/04/2018 Salı
Güncelleme: 03:47 - 3/04/2018 Salı
Yeni Şafak
Ülkü Tamer, 81 yaşında hayata veda etti.
Ülkü Tamer, 81 yaşında hayata veda etti.

Bir soğuk yel esti, edebiyat dünyasından bir yıldız daha kaydı... Şair, gazeteci, oyuncu ve çevirmen Ülkü Tamer hayatını kaybetti. 81 yaşındaki şair, bir süredir yaşamını sürdürdüğü Bodrum Turgutreis Mahallesi’ndeki evinde hayata gözlerini yumdu. Tamer, Üşür Ölüm Bile, Beni Bekledinse, Nefes, Kırağı gibi şiirlerin unutulmaz şairiydi.

1937’de Gaziantep’te doğan Tamer, 1950’li yıllarda ortaya çıkan İkinci Yeni şiir akımının önde gelen temsilcilerindendi. Çocukluğu ve ilköğrenim yılları bu kentte geçti. Ortaöğrenimine İstanbul’da devam etti. Robert Kolej’den 1958 yılında mezun oldu. Lise yıllarında şiirleri edebiyat dergilerinde yayımlanmaya başladı. İlk şiiri “Dünyanın Bir Köşesinden Lucia”1954 yılında Kaynak dergisinde yayınlandı. İlk şiir kitabı olan “Soğuk Otların Altında” ise 1959’da çıktı. Şiirlerinde 1970’lerden sonra toplumsal duyarlıklar da öne çıktı. Yayımladığı yedi şiir kitabını 1986’da “Yanardağın Üstündeki Kuş” adlı kitapta bir araya getirdi. Tamer’in 70’inde üzerinde kitap çevirmiş, şiir antolojileri hazırlamıştı.


ÖRNEKLİĞİ YAZDIKLARINA SİNDİ

Şairin vefatı hem edebiyat dünyasını hem sevenlerini yasa boğdu. “Nesilleri besleyecek estetik onun şahsında bir zevk ve yaşama inceliğine de dönüşmüştür” diyen şair Ömer Erdem, şairin ardından şunları söyledi: “Ülkü Tamer, İkinci Yeni ve sonrası modern şiirimize bir yetkin çevirmen sıfatıyla Anglosakson dünyanın zevkini ve şiir değerini aktarmakla kalmaz asıl ilk kitabı ‘Soğuk Otların Altında’ ile yeni bir doğa ve insan diyalektiği getirir. Daha sonra bu diyalektik yüksek bir ironi de kazanacaktır. Nitekim ‘ Virgülün Başından Geçenler’ doğa ile kent arasında kurulan yeni yaşam örüntüsünün atipik bir karşılığıdır. Sıragöller kitabıyla bana göre Ülkü Tamer kendi şiirinin zirvesine oturur. Allaben Öyküleri ve Yaşamak Hatırlamaktır kitaplarında onun özcü insan idealiyle buluşuruz. Tiyatro ve sinema tutkusu, yayıncılık uğraşıyla da Tamer, bütüncül bir kültür adamıdır. Örnekliği yazdıklarına verim olarak sinmiştir.”


YAYIN DÜNYASI KIYMETİNİ BİLMEDİ

Ülkü Tamer’le 1970’lerin sonunda tanıştığını söyleyen Adnan Özer, “Ben onun dergicilik yanından feyz aldım. İyi bir dergiciydi. Popülere açılma konusunda edebiyatla bağlantılı olarak güzel noktalar bulurdu. Sinema bilgisi yüksekti. Pek bilinmez ama çizgi film konusunda da iyiydi. Halk adamıydı bir yandan. Kahveleri severdi. Ülkü Tamer kuşak ayrımı yapmazdı, ben büyüğüm demezdi. Bizzat ben şahidiyim. Çok da şiir konuşmazdı. Onunla halk adamı gibi her konuyu konuşabilirdiniz. Edebiyata çok fazla girmezdi. Edebiyat kavgalarına karışmayan bir yönü vardı. Çevirmenliği bir numaraydı. Virgül bile değiştiremezdik yaptığı işte. Öyle bir çevirmendi. Çok da iyi bir editördü. Yayın dünyası ondan yeterince yararlanmadı. Belki kendisi öyle istemedi. Hem bizim edebiyatımızı hem de dünya edebiyatını iyi bilen biriydi” dedi.

  • Tamer, Euripides, Shakespeare, Çehov, Brecht, Miller, Steinbeck, Ibsen gibi yazarlardan otuzun üzerinde oyun çevirdi. Bu oyunlarının pek çoğu tiyatrolarda sahnelendi. Edith Hamilton’dan Mitologya çevirisiyle TDK 1965 Çeviri Ödülü’nü kazandı. 1979’da çevirileri -nedeniyle Macaristan Halk Cumhuriyeti’nce verilen Endre Ady Ödülü’ne, “Alleben Öyküleri” adlı öykü kitabıyla 1991 Yunus Nadi Ödülü’ne, 2014 yılında “Bir Adın Yolculuktu” adlı kitabı ile Melih Cevdet Anday Şiir Ödülü’ne değer bulundu.
#Adnan Özer
#Ülkü Tamer
#Vefat
6 yıl önce