|

Oğlumla anılarım annelere rehber olsun

Down Sendromlu oğluyla yaşadığı anıları "İlahi Kromozom" adlı kitabıyla okuyucularla buluşturan Ayfer Albayrak "Bu kitabı benimle aynı sıkıntıları yaşayan annelerle tecrübelerimi paylaşmak ve onlara kendimce yol göstermek amacıyla yazdım. Ayrıca engelliler konusunda bir nebze farkındalık oluşturabilirsem ne mutlu bana" diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 6/03/2016 Pazar
Güncelleme: 21:02 - 5/03/2016 Cumartesi
Yeni Şafak

Çekik gözleri, sevecen bakışları ve etrafa saçtıkları dopdulu enerjileriyle hemen her ortamda fark ediveririz onları... "Bir kromozom fazlalığı bir insanı bu kadar mı masum kılar?" dediğimiz Down Sendromu, annelerin ilk etapta kabullenmekte güçlük çektiği fakat daha sonra evlatlarına sıkı sıkı bağlanmalarını sağlayan bir hastalık olarak karşımıza çıkıyor. Bu annelerden biri de öğretmen Ayfer Albayrak. Down Sendromlu bir çocuğa sahip olduktan sonra ileriye dönük kaygılarının had safhada olduğu bir dönemde Elçin Tapan'ın “Ben Mutlu Bir Down Annesiyim' isimli kitabıyla tanışan Albayrak, bu sayede kendisiyle benzer sorunları yaşamış bir Down annesinin deneyimlerinden faydalanma imkanı bulmuş. Albayrak da tıpkı Tapan gibi tecrübelerini küçük notlar halinde biriktirmeye karar vermiş ve Down sendromlu oğluyla geçirmiş olduğu 21 yıllık hikayesini kaleme almış. Hazırladığı "İlahi Kromozom" adlı kitabıyla aynı yoldan geçeceklerle tecrübelerini paylaşan Albayrak,"Cennet kuşum" diye sevdiği oğlunun kendisine çok şey kattığını söylüyor. Tıbben tam olarak tanımlanamayan kromozom düzensizliğinin sebeb-i hikmetini ancak Allah bilir diyerek kitabın adını "İlâhî Kromozom" koyan Albayrak, toplumdaki engelli algısını değiştirmeye katkı sağlamayı hedefliyor. İlâhî Kromozom, "Engelsiz bir Dünya" temasını işleyen ve kapılarını 13 Mart'a kadar kitapseverlere açık tutacak olan CNR Kitap Fuarı'nda da okuyucularla buluşuyor.



AİLELER KARAMSARLIĞA KAPILMAMALI


"O benim hayat arkadaşım" dediği oğlu Ali Emre'nin Down Sendromlu olduğunu öğrendiği andan itibaren Albayrak, ilk etapta çok üzelse de sonrasında bu durumu hemen kabullenmiş. Ali Emre'ye hastalık teşhisi koyan doktorun "Senin oğlun da koleje gitmeyiversin" gibi bir ifade kullanmasını hala unutmadığını söyleyen Albayrak, bu zor günleri eşiyle birlikte atlattığını söylüyor. Ailelerin hiçbir şekilde karamsarlığa kapılmaması gerektiğini söyleyen Albayrak "Hiçbir şey 21 yıl önceki gibi değil. İmkanlar çok değişti. Bu çocuklar çok iyi bir şekilde eğitilebiliyor. Bizim ailelerimiz de bu durumu kolay kolay kabullenmediler. Hep sağlıklı bir çocuğumuz olacak diye beklediler. Eşimle bu durumu bir imtihan olarak gördük ve birbirimizi teselli ettik. Her ne kadar zorlukları olsa da oğlumla çok güzel günler geçiriyorum. Ben de mutlu bir Down annesiyim" şeklinde konuşuyor.






EĞİTİM ALMALARI SAĞLANMALI


Son 10 yıldır engelliler için ciddi çalışmalar yapıldığını belirten Albayrak, eskiden deyim yerindeyse onların yok sayıldığını söylüyor. Bazı kimselerin "Son zamanlarda engelliler neden bu kadar çoğaldı?" şeklinde tepkiler verdiğini dile getiren Albayrak "Çünkü önceden engelliler evlere hapsediliyordu. Senelerce birçok imkandan mahrum bırakıldılar. Şimdi neredeyse her mahallede rehabilitasyon merkezleri var. Onlar toplumun dışına itilmemeli. Aksine kaynaştırma eğitimi alarak kendi gibi olmayan çocukların içerisinde eğitilmemeliler. Böylelikle daha çok şey öğrenmiş oluyorlar" diyor. Ailelere çocuklarının her türlü eğitimi alması için çaba sarf etmeye davet eden Albayrak "Bize imkanları kimse altın tepsiyle sunmadı. Dişimizle, tırnağımızla uğraşarak yılmadan çalıştık


ve Allah da bize yardım etti" diyor.



ENGELLİ DEĞİL ÖZEL ÇOCUĞA SAHİBİM


"Ne zaman duygulansam bir şeyler yazmaya başladım. Beni etkileyen şeyleri ara ara not aldım. Bir baktım ki kitap olacak kadar çok şey yazmışım" diyen Albayrak "Bir buçuk senede tamamladığım kitabı, bir anlatı tarzında herkesin anlayacağı şekilde yazdım. Engellilerle ilgili çıkarılan kanunları da araştırarak kitabıma ekledim. Böylece ben de bu tarz çocuğu olan annelere yol gösterici olabilirim diye düşünüyorum" diyor. "Engelli değil özel bir çocuğa sahibim" şeklinde konuşan Albayrak; "Bu tarz çocuklar işe yaradıklarını görünce çok mutlu oluyorlar. Örneğin Ali Emre, mutfakta benim en büyük yardımcım. Bulaşık makinasına bulaşıkları dizer, market alışverişlerime yardım eder. Dolayısıyla 'Bunlar yapamaz' düşüncesi bir an evvel aşılmalı, zihinsel engelli bireylerin istihdamı için daha fazla imkan sağlanmalı" diyor.



O evimizin neşesi






Ali Emre'den sonra tekrar çocuk sahibi olma konusunda birtakım tereddütler yaşadığını belirten Ayfer Albayrak "Daha sonra Allah'ın dediği olur. Çocuklarım nasıl doğarsa kabulümdür dedim ve hamileyken hiçbir test yapmadım" diyor. Bu tip çocukların en iyi şekilde yaşaması gerektiğini söyleyen Albayrak "Onlar bu dünyaya geliyorsa bunun mutlaka bir amacı vardır. Allah'ın yarattığı her bir toz tanesinin bile bir amacı var çünkü. Ali Emre'nin benim olgunlaşmamda daha dayanıklı ve girişken biri olmamda çok büyük etkisi oldu. Tecrübeler insanı geliştiyor" diyor. Ali Emre olmasaydı renksiz ve durgun bir hayat geçireceklerini sözlerine ekleyen Albayrak "Ali Emre bizlerle tatlı tatlı şakalaşır. İlahi dinlemeyi çok sever. Hep Kabe'ye gitmek ister. O, evimizin hiç sönmeyen neşesi. Hiç büyümeyen bebeği. Hayata sevgiyle bakmamızı sağlayan bir melek" diyor.


#İlahi Kromozom
#Down Sendromu
#Ayfer Albayrak
8 yıl önce