|

Ölçebiliyorsanız adilsiniz!

Yeni sergisi Veri Girişi'nde ABD'li sanatçı Katherine Behar'ı ağırlayan Pera Müzesi, teknolojinin bilgi ve ölçümle olan ilişkisini irdeliyor. Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri koleksiyonundan aldığı ilhamla yeni çalışmalara imza atan Behar, "Bu ölçü ve ağırlıklar adaletli toplumların oluşmasının temel taşıdır. Bir şeyleri ölçebiliyorsanz kimseyi kandırmanız" diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 18/09/2016 Pazar
Güncelleme: 10:28 - 18/09/2016 Pazar
Yeni Şafak

İnternet hayatımıza gireli sadece 31 yıl oldu. Bu süre zarfında her şey hızla dijitalleşti. Günlük hayatımızda önce mektup geleneği sonlandı, e-posta dönemi başladı. Sonra masamızdaki kağıt kalem yerini tablete bıraktı, çalar saatler yok oldu, yerine dijital saatler geldi. İmzamızı bile kalemle değil, "touch pad" e dokunarak atabiliyoruz. Kelime haznemizde sık kullanılanlar arasına veri, bulut gibi "kapsayıcı" sözcükler girdi. Hal böyle olunca eğitim, sağlık, bilim ve sanat teknolojinin yörüngesine girdi. Teknoloji ve sanatı buluşturan eserler artık revaçta. Bu noktada dijital kültürün ekonomik, politik ve sosyolojik etkilerini deşifre eden projeler de ortaya çıkıyor... Teknolojinin ölçüm ve bilgiyle olan ilişkisini ele alan Amerikalı sanatçı Katherine Behar, "Veri Girişi" ile ilk kez Pera Müzesi'nin konuğu oldu. Sergi dijitalleşmenin egemenliğindeki dünyada verinin ölçüm ve bilgiyle olan ilişkisini ele alıyor ve yeniden tanımlıyor. Projenin ilgi çeken yanlarından birisi de Behar'ın Pera Müzesi'nin daimi sergilerinden Suna ve İnan Kıraç Vakfı Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu'ndan aldığı ilhamla ürettiği yeni eserler...



GEÇMİŞTEN GELECEĞE DOĞRU SORGULAMA

Behar'ın eserlerinde sadece teknoloji sorgulanmıyor, verinin doğasını irdeliyor. Sanatçı veriyi “hesaplama halindeki dünya, dünyanın ve enformasyonun ham ölçüsü” olarak tanımlıyor ve “Bilgi işlem teknolojisinin her yeri kapladığı bir çağda dijital medyaya gömüldüğümüzü söylemek bir tür klişeye dönüştü. O halde, dünyamızı gelişmiş teknolojilerle paylaşmak ne anlama geliyor?” diyor. Veri Girişi bu noktada geçmiş-bugün-gelecek ekseninde teknoloji ile çevrelenen dünyada dijitali tamamen devre dışı bırakmak yerine sanatın dijital kültür ve teknolojik gelişmelerle olan ilişkisine eğiliyor.



TEMEL TAŞI ADALET

Sanatçının, M.Ö. 2'den günümüze Anadolu'da kullanılmış ağırlık ve ölçü aletlerini kapsayan koleksiyondan ilhamla ürettiği “Veri Bulutu”u, klavye tuşlarından oluşan bir yığın... Bu hayal edilmiş arayüzde, her tuş tekil bir giriş noktasını temsil ediyor ancak bunlar bir araya geldiklerinde analog bir boyut kazanıp ağırlaşıyor ve oldukları yere çakılıp kalıyor. Behar'a koleksiyonun geçmiş, bugün ve gelecek bağlamında veriye nasıl yansıdığını soruyoruz. Sanatçı şunları söylüyor: "Anadolu ölçü ve ağırlıkları neden öndemli? Çünkü zaman içinde bir takım değerler bir yerden, başka bir yere hep transefer edilmiş. Sosyal açıdan da bu çok çok önemli. Çünkü bu ölçü ve ağırlıklar adaletli toplumların oluşmasının temel taşıdır. Hiçkimse bir diğerini, bir şeyleri ölçebiliyorsa, sayabiliyorsa birbirini aldatamaz. Bir şeyleri ölçebiliyorsanz birbirinize de güven duyuyorsunuz demektir."



BİRAZ 0 BİRAZ 1'İZ

Behar, bu ölçülerden aldığı ilhamın eserleri nasıl şekillendirdiğini de şöyle anlatıyor, "Hepimiz bir parça 0'da bir parça 1'deyiz. Dolayısıyla evrensel bir boyutu da var bu sosyal antlaşmayı teşkil eden verinin. Oradan ilham alındı. Bugün veri dediğimiz unsura baktığımız zaman hiçbir ağırlığı yokmuş gibi algılanıyor. Oysa var. Ama burada da bu obje bize verinin bir ağırlığını hatırlatması açısından önemli."



USB'LERDEN HEYKELLER

Behar'ın çalışmaları arasında bugün hayatımızın en önemli objeleri arasına girmiş "USB" aygıtlarından oluşan e-atık oluşturuyor. E-Atık sıradan USB parçalarından inşa edilen bir dizi heykelden oluşuyor. Bu cihazlar mutasyon geçirmiş fosillere dönüşüyor ve üstleri taşla kaplanıyor. Hoparlörlerden gelen cıvıldama seslerinde makine tarafından uüretilmiş el yapımı ve organik formları birleştiren bu işler, tüketim kültüründe üretilen eserlerin fazlalığına vurgu yapıyor. Aynı zaman da bu durumun çevreel etkilerine de dikkat çekiyor.



YAZICIYLA KÖKENE YOLCULUK

"3D-&&" kökenle ilinitili bir çalışma.. Fosilleşmiş bir 3 boyutlu yazıcı, meşakkatli bir biçimde, ışıldayan USB farelerden oluşan bir şebeke için "scarab” böceği şeklinde kılıflar üretiyor. Bu sırada motorlardan Mors Alfabesi kullanılarak "A-N-N-E... B-A-B-A..." diye devam eden acıklı bir mesaj veriliyor. Yazıcı atalarını ararken böcekler, kökenleri olmayan yapay objeler gibi görünüyor...





#Veri Girişi
#Katherine Behar
#Pera Müzesi
8 yıl önce