|

OMM’ye Japon imzası

Odunpazarı Modern Müzesi kapılarını açtı. Müzenin binası dünyaca ünlü mimar Kengo Kuma ve ekibinin elinden çıktı. Bambudan yapılmış içindeki dev heykel ise yine ünlü bir Japon sanatçıya ait.

Ayşe Olgun
04:00 - 15/09/2019 Pazar
Güncelleme: 05:04 - 15/09/2019 Pazar
Yeni Şafak
Odunpazarı Modern Müzesi
Odunpazarı Modern Müzesi

Ressam Hüsamettin Koçan’ın doğup büyüdüğü Bayburt’taki köyünde açtığı Baksı Müzesi epey ses getirmişti. Anadolu’da bir dağın başında açılan ve dünyanın dört bir yanından sanatçıları ağırlayan müze aynı zamanda Avrupa’nın en iyi müzesi ödülünün de sahibi olmuştu. Geçtiğimiz yıl ise Çanakkale’de açılan Troya Müzesi epeyce konuşuldu. Anadolu’da peş peşe açılan müzeler zincirine bu hafta da Eskişehir Odunpazarı Modern Müzesi katıldı. Dünyaca ünlü mimar Kengo Kuma’nın mimarlık ofisi tarafından tasarlanan müze Anadolu’ya çağdaş müzecilik anlayışını taşıyan önemli bir merkez artık. Koleksiyoner ve iş adamı Erol Tabanca da tıpkı Hüsamettin Koçan gibi doğduğu topraklara vefa borcunu bu müzeyle ödemiş oldu.


Geçtiğimiz hafta sonu müzenin açılışı için Eskişehir’deydik. Müzenin açılışını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Müzenin temel atma törenine de katılmış olan Erdoğan’ın o günün anısına yaptığı Vav harfi şimdi müzede sergilenen eserler arasında. Bu tablonun yanında ise müzenin hicri tarih kıtasının yazıldığı iki tablo yer alıyor. Bu tabloların hikayesi de 2017 yılının Ağustos ayında atılan temel atma törenine uzanıyor: Erol Tabanca’nın isteğiyle biri hicri tarihli iki adet manzum ‘tarih kıtası’ yazılmış. Ebced hesabıyla yazılan bu eserlerde şair Abdullah Akın, Hattatlar Abdülhâdî Erol Dönmez, Ali Rıza Özcan ve tezhip sanatçısı Zeynep Yüksel’in emeği var. Müzenin açılışına katılan sanatçılardan Ali Rıza Özcan ve Erol Dönmez’in verdiği bilgiye göre temel atma töreninde; asırlar sonrasına bir mesaj bırakmak amacıyla nesih hat ve latin kaligrafisi kullanılarak yazılan tarih kıtaları, çelik bir tüp içine yerleştirilerek temel atma töreninde müzenin temeline konulmuş.

AHŞAPLA GEÇMİŞE GÖNDERME

UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde yer alan Eskişehir Odunpazarı aynı zamanda Anadolu Türk sivil mimarisinin en güzel örnekleri olan evleriyle meşhur. Bitişik düzenli, cumbalı evlerin arasına inşa edilen müze ise geleneksel Japon mimarisinden esinlenerek tasarlanmış. Müzenin Mimarı Kengo Kuma’ya göre Türk ve Japon kültürü dünyanın iki ucunda olsa da aslında birbirine benziyor. Mimaride kullanılan ahşap mesela iki kültürde de hakim. Yani Ayasofya’ya ya da İstanbul’daki diğer taş ve kiremit tarihi eserlere bakarak bu topraklardaki mimariyle ilgili yorum yapmak çok da doğru değil. Çünkü sivil mimaride kullanılan ahşap Türk mimari de oldukça önemli. İşte mimar Kuma, ahşap ve kereste tarihinde önemli bir yeri olan Odunpazarı’na müze yaparken hem ismine hem geçmişine gönderme yapacak bir eser ortaya koymak istemiş ve Japon mimarisinde de çok kullanılan ahşabı öne çıkarmış. Aynı zamanda uzun yıllardır yaptığı eserlerde cam, bambu ve ahşabı kullanan Kuma’nın kendi mimarlık anlayışıyla da ahşap örtüşen bir malzeme. Tokyo 2020 Yaz Olimpiyatları stadyumu da dahil İskoçya’daki Victoria and Albert Müzesi, İsviçre’deki EPFL Artlab, Danimarka’da Hans Christian Andersen Müzesi, Sidney’in Darling Limanı’ndaki hükümet binası gibi pek çok yerde Kengo Kuma & Associates’in (KKAA) imzası var. Müzeyi hangi duygu ve düşünceyle tasarladığını anlatırken “Sokaktan kopmayan bir eser yapmak istedik” diyen ünlü mimar Kuma, Odunpazarı’nda eserini şöyle tanımlıyor: “Geleneksel ahşap evler dümdüz, çizgi çekmiş gibi dizilmiyor.Örneğin ikinci kattaki bir cumba sokaktan geçenler için gerçekten çok güzel bir görüntü veriyor. İşte bu duyguyu müzenin iç mekanına katmak istedik.Kullandığımız ahşabın rengi dönecek eskiyecek ve doğal şekilde zamana karışacak.”

BAMBU USTASINDAN ÖNEMLİ BİR ESER

Müze, mimarisi kadar içindeki eserleriyle de öne çıkıyor. Erol Tabanca’nın birikimi olan eserlerden seçme yapan Küratör Haldun Dostoğlu müzenin açılışı için Vuslat adlı bir sergi hazırladı. Sergiyi gezerken Japon sanatçı Tanabe Chikuunsai imzalı bambudan yapılmış bir ağaç etrafında toplanıyoruz. Üç kuşak bambu ören bir aileden gelen sanatçı Chikuunsai klasik bambu işçiliğini modern sanatla buluşturarak eserini yapmış. Yaptığı işi şu cümlelerle anlatıyor: “Kaplan bambu kullanarak yaptığım bu yerleştirme yerden başlayarak beş koldan göğe uzanıyor. Kollardan dört tanesi su ateş, toprak, hava ve suyu beşinci kol ise Eskişehir halkını temsil ediyor. Hepsi birbirine sarılı olarak evrene doğru uzanıyor. “

Müze açılışında oldukça ilgi gören bu eser sanatçı ve ekibi tarafından 12 günde tamamlanmış. Her gün beş kişilik ekip sabahtan akşama kadar müzeye gelip bu eseri çalışmış. Sadece bambudan oluşan heykelin yüzde 90’ı geri dönüşümlü malzemeden. Ayrıca tutkal, çivi gibi hiç bir şey yan malzeme kullanılmamış. Sanatçı eserine son dokunuşunu açılış günü Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte yaptığını da buraya not düşelim.

Altmış sanatçı vuslat sergisinde


Müze Küratörlüğünü üstlenen Haldun Dostoğlu, Erol Tabanca Koleksiyonu’nda bulunan bin 100 kadar eserden özel bir seçki oluşturarak Vuslat adlı sergiyi açtı. 1950’lerden günümüze farklı disiplinlerde 60’ın üzerinde yerli ve yabancı sanatçının 90 eseri yer alıyor.Sanatçılar arasında Erol Akyavaş, Nuri İyem, Ferruh Başağa, Ramazan Bayrakoğlu, Hans Op De Beeck, Guido Casaretto, Taner Ceylan, Sinan Demirtaş, Tayfun Erdoğmuş, İnci Eviner, Ahmet Doğu İpek, Gülsün Karamustafa, Assa Kauppi, Azade Köker, Jauma Plensa, Tunca Subaşı, Canan Tolon gibi isimler dikkat çekiyor.

Sergi için Dostoğlu üç ay uğraştığını söylüyor ve neden Vuslat adını verdiğini de şu cümleyle açıklıyor:Koleksiyoner hayaline, Eskişehir müzeye, depodaki eserler de sanatseverlerle buluşuyor”

Ağaca övgü


İngiliz sanat kolektifi Marshmallow Laser Feast, teknoloji, data, bilim ve sanatı bir araya getiren, sanal gerçekliğin sınırlarını zorlayan çalışmalarıyla biliniyor. Kolektifin Ağaca Övgü (Treehugger) ve Bir Hayvanın Gözlerinden (In The Eyes of the Animal) isimli, birden çok duyu organını aynı anda harekete geçiren sanal gerçeklik deneyimleri Türkiye’de ilk kez OMM’da sergileniyor.

Yaşayan bina


Kengo Kuma ve Associates imzasını taşıyan bina Odunpazarı sivil mimarisinden, Osmanlı kubbe geleneğinden ve Japon mimarisinden referansla tasarlanmış. Müzenin mimar ekibinden Yuki Ikeguchi her daim yaşayan bir eser ortaya koymak için günün her saatinde ışık alan bir yapı ortaya koyduklarını söyledi. Işık, binanın içinde gece gündüz ve mevsime göre farklı noktalarda yoğunlaşıyor. 4 bin 500 metrekarelik alana yapılan binada farklı büyüklüklerdeki sergileme alanlarının yanısıra kafe, müze dükkanı ve atölye bulunuyor.


  • Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan müzeinn açılışında yaptığı Vav harfi müzenin alt katında sergileniyor. Vuslat sergisiyle kapısını açan müze Pazartesi günü hariç haftanın altı günü açık. OMM’de Erol Tabanca’nın yılların birikimi koleksiyonundan eserler sergilenmeye devam edecek.

#Odunpazarı
#Müze
#Japonya
#Hüsamettin Koçan
#UNESCO
5 yıl önce