|

Palamut sofraya düştü

1 Eylül balık sevenlerin milli bayramıdır. Av yasağının kalkmasıyla balıkçılar denize açılır ve denizin bereketi evlerimize taşınır. Eylül ayı aynı zamanda palamut balığının en lezzetli olduğu dönemdir.

Yeni Şafak
04:00 - 6/09/2015 Pazar
Güncelleme: 20:22 - 5/09/2015 Cumartesi
Yeni Şafak
ÜLKÜ MENŞURE SOLAK


Eylül balık mevsiminin de başlangıcıdır. Protein kaynakları arasında, beyin gelişiminde rol oynayan yağ asitleri nedeniyle özel bir önem arz eden balık, kılçığıyla yendiğinde kemik gelişimine de ciddi değerde katkı sağlar. Bir kaç dakikalık pişme süresi nedeniyle oldukça pratik ve lezzetli olduğundan çalışan kadın için de vazgeçilmez bir mutfak malzemesidir. Kolay sindirilebilen balık etleri özellikle sağlık sorunları yaşayanlar için ideal besindirler.



TUZLU BALIĞIN KALBİ KARADENİZ


İnsanlığın balığı ne zamandan beri tüketmeye başladığı tam olarak bilinmiyor. Fakat Eski Çağ kültürlerinde balığın bir besin maddesi olarak yer aldığı kesindir. Özellikle deniz kıyısında ya da nehir kenarında yaşayan halkların beslenmesinde önemli rol oynamış, hatta Lazlarla hamsinin bütünleşmesi gibi kültürel bir sembole dönüştüğü de olmuştur. Karadeniz'de, balıkçılık Kolhi Uygarlığına kadar uzanan bir tarihi taşır. Kolhi'nin Karadeniz kıyıları, Roma kaynaklarında “tuzlanmış balığın temin edileceği en iyi yer” olarak da anılmaktadır. Bu bölgeden, özellikle Trabzon yakınlarında bulunan yerleşimlerden M.Ö. 144 yılı ve öncesinde tuzlanmış balıkların ve bal mumunun Roma'ya ihrac edildiği bilinmektedir. Aynı dönemde, bugünkü Abhazya'nın başkenti Sohum da büyük bir ticaret merkezi görevi yapıyor, satılacak hemen herşey buradaki pazarlara getiriliyordu. Tarihçi Strabon, bu pazarlardan bahsederken Karadeniz'in "denizci halkları"nı da anar ve onlara dair ilginç bilgiler verir.



FATİH LÜFERİ SEVERDİ


Mesela hiç batmayan ve sırtlarında taşıyabildikleri 20-30 kişilik ahşap teknelerle denize açıldıklarını anlatılmaktadır. Karadeniz'le bu yolla başa çıktıkları açıktır. Yine bu teknelerle Kırım'a kadar gidiyor ve Doğu Karadeniz,Kafkasya, Kırım arasında bir çok pazar yerine uğruyorlardı.


Yine Eski Çağ Mısır Uygarlığına dair buluntularda ve Bizans, Roma Dönemi'ne dair kayıtlarda, hatta Fırat kıyısındaki değerli Zeugma kalıntılarındaki mozaiklerde balıklara dair izler vardır. Hatta Fatih Sultan Mehmet'in en sevdiği balığın lüfer olduğu aktarılır. Buna rağmen enteresan bir biçimde, Akdeniz kıyısına yerleşen Türkmen boylarının balığa pek rağbet etmediğini görürüz. Bu da kültür köklerinde balıktan ziyade koyunun bulunmasıyla ilgili bir durumdur.



BALIK NESLİNİ TÜKETİYORUZ


Eski uygarlıklarda şans ve bereketi simgeleyen hatta Türkiye'nin kuzeyinden bahsedildiğinde ilk akla gelen balığın, avlanmasında yapılan dikkatsiz uygulamalar balık neslini, dolayısıyla beslenmemizi tehdit ediyor. Hem ucuz, hem sağlıklı hem de genetiği bozulmamış balıklarımızı korumamız gerekiyor. Bunun için balık satın alırken, yasalara uygun boylarda olmasına özen göstermeliyiz. Hangi mevsimde hangi balığın yendiğini tablodan görebilirsiniz.



Fırında Palamut


MALZEMELER

* 4 palamut fleto


*Palamut balığının kılçığı


*Deniz tuzu


*2 patates


* 2 limon


*Sıvı yağ


*Tereyağı



Patatesleri parmak kalınlığında dilimleyip tavada hafifçe kızartıp ön pişirme yapıyoruz. Böylece palamut ile pişme süresini yakınlaştıracağız. Yağlanmış derin cam fırın kabına patatesleri dizip üzerine palamut filetolarını yerleştiriyoruz. Deniz tuzu, denizden gelen bir lezzet için en uygun tuzdur. Tuzumuzu ekliyoruz. Palamutun kılçığını 1 su bardağı su ile kaynatarak bir miktar balık suyu elde ediyor ve bunu fletolarımızın üzerine döküyoruz. En son limon dilimlerimizi balığın üzerine yerleştiriyoruz ve fırın kabımızın kapağını kapatıyoruz. Önceden ısıtılmış 200 Clik fırında 10 dk. Pişirmek idealdir. İsterseniz fesleğen gibi otlarla da zenginleştirebilirsiniz. Fakat ben, balığın kendi lezzetini çok örtmemek gerektiğine inanıyorum. Ayrıca patatesler, balığın bütün lezzetini içine alarak mükemmel bir tada bürünecek. Aynı tarifi levrek, çupra gibi balıklarla da yapabiliriz.





Kokusu bayat olanları ele verir


Balık alırken tezgahtan bozuk ve itici bir koku yükseliyorsa orada mutlaka bozuk balık vardır. Balığın gözleri parlak ve içe kaçmamış, solungaçları kırmızı, pulları ya da derisi parlak olmalıdır. Balığa parmağınızla hafifçe bastırdığınızda iz kalıyorsa, balık bayatlamış ya da dondurulup çözdürülmüştür ki ikisi de aynı ölçüde tehlikelidir.


#palamut
#palamut fiyatları
#palamut tarifi
9 yıl önce