|

Savaş değil sanat rotası!

Bosnalı sanatçı Mladen Miljanovic, ses getiren "Macaristan Operasyonu" çalışmasıyla İstanbul'da... Miljanovic, savaş haritası görünümündeki sanat rotasını "Batı'da tüm göçmenlerin geleceğine dair bir paranoya var. Bunu büyütmek için bir atak haritası yaptım. Galerileri tehdit ediyorum: Bana bir sergi verin yoksa gelip ülkenize göç ederim" sözleriyle özetliyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 27/11/2016 Pazar
Güncelleme: 21:09 - 26/11/2016 Cumartesi
Yeni Şafak

Balkan dünyasının sanat üretimi son yıllarda hak ettiği yere gelmiş durumda. Başta Saraybosna, Bükreş, Üsküp olmak üzere bir çok ülkede düzenlenen film ve tiyatro festivalleriyle uluslararası işbirlikleri günden güne artıyor. Batı ve Doğu'dan birçok ülkeyi konuk eden ülkelerin sanatçıları da dünyanın dört bir yanında filmler çekiyor sergiler açıyor. Bu zengin coğrafyanın üretimi tıpkı Türkiye gibi, geçmişi ve bugünüyle yaşadığı siyasi ve toplumsal dönüşümlerden bağımsız değil. Bunun yanı sıra farklı biçim ve üsluplarla yeni üretimler de söz konusu. Avrupa'daki sergilerde yer bulmaya başlayan sanatçılar bu kez İstanbul'un yolunu tuttu. Pera Müzesi'nde açılan Balkanlardan Gelen Soğuk Hava, farklı kuşaklardan sanatçıları buluşturdu. Arnavutluk, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Karadağ, Kosova, Romanya, Sırbistan ve Slovenya'dan çağdaş sanatçıların eserlerine yer veren sergi Balkan kültürü ve sanatının etkilerini hafızalarda yeniden canlandırıyor. Serginin öne çıkanlar isimlerden biri de Mladen Miljanovic.



GÖÇMEN PARANOYASI


Miljanovic'in "Macaristan Operasyonu" adını verdiği çalışması oldukça çarpıcı. Sanatçı sarı zemin üzerine yazdıkları ve çizdikleriyle askeri ikonografiyi kullarak bir sanat işgali yapıyor. Ziyaretçilerin ilk bakışta bir savaş haritası olarak algıladığı eser, aslında bir sanat rotası. Haritanın üzerinde yer alan Balkan ülkeleri arasında bir bağ var. Bu geçiş bir atak gibi algılansa da Miljanovic'in sergi planlarını gözler önüne seriyor. Fikrin Budapeşte'de davet edildiği bir sergide çıktığını belirten Miljanovic eseri sürecini şu sözlerle anlatıyor: "Budapeşte'de bir sergiye davet edilmiştim. Oradaki politik durumu biliyorum. Tüm göçmenlerin buraya geleceğine dair bir paranoya var. Bu paranoyayı daha da büyütmek için böyle bir atak haritası çizmek istedim. İlk baktığınzda bunun bir savaş planı olduğunu görürsünüz. Fakat üzerini okuduğunuzda bunun sanatla ve kültürle ilgili olduğunu anlarsınız. Bu haritada o ülkelerde sergileri nasıl açacağıma dair planlar var. Galerileri tehdit ediyorunm. Bana bir sergi verin yoksa gelip ülkenize göç ederim!""



DERDİMİZ GÜZELLİK DEĞİL


Sanatçıya Macaristan Operasyonu eseri bağlamında bugün sınırların önemini, bu önemin sanata olan etkisini soruyoruz. "Türkiye ya da Bosna nereden geldiğinizin bir önemi yok. Sanat bir bilim gibi. Mümkün olanla değil olmayanla ilgileniyor. Mümkün olan şeyin sınırlarını geliştirmek olarak, dengede duramayan kaygan bir alandasınız ama yer değiştiriyor; sınırları aşıyorsunuz" diyen Miljanovic kültürlerin etkileşimine dikkat çekiyor. Sergiyi sadece Balkanlara ait bir çalışma olarak görmediğini belirten sanatçı, "Saraybosna'ya gidenler görecektir, Osmanlı dönemine ait bir Doğu ve Macaristan dönemine ait bir Batı vardır. Dolayısıyla orası bir geçiş ve dönüşüm bölgesidir. Bu sergi de Doğu-Batı konusuna değil tam da bu geçiş bölgesinde olan bitene odaklanıyor. Sanatçının derdi bugün toplumun güzel görünmesini sağlamak değil, toplumu yaşanabilecek bir yer haline getirmektir" diyor.



SAVAŞ SANATIMI ETKİLEDİ


Miljanovic'in çocukluğu Bosna savaşının gölgesinde geçmiş. İlk öğretimin ardından askeri okulda eğitim alan ve eğitimine "insanlara ölmeyi anlatamam" düşüncesiyle son veren sanatçı "Benim dokunduğum nokta ne olacak, benim sanatımın amacı yaşanabilir daha iyi bir yer bulmak" diye düşünmüş. Bu yaşadıkları Miljanovic'in sanatsal üretiminin dönüm noktalarından. Savaşın kendindeki izlerini "bir travmaydı" sözleriyle özetleyen Miljanovic işlerinde sıklıkla kendisini çevreleyen sanatsal, sosyal, politik ve kültürel ortamın etkisiyle işler üretiyor.







Ekmeği değil parayı düşünüyoruz


"Ben Bosna'da bir köyde büyüdüm. Tarımı çok iyi biliyorum. Buğdayı yetiştirirken toprağı umursarsınız, özenirsiniz. Toprağı ekiyorsunz yetişiyor, büyüyor. Orada bir süreç var. Sonrasında anneniz bunlardan bir ekmek yapıyor. İşte biz bugün bu ekmeği yiyoruz ama süreçle ilgilenmediğimiz bir dünyada yaşıyoruz. Birinin bunu umursaması gerekiyor. Biz sadece onun parasını ödeme konusuyla ilgileniyoruz.



Batı çalışıyor Doğu düşünüyor


"Doğu ve Batı arasındaysak iki problem arasındayız demektir. Batı sanatçısının sorunu çok fazla çalışması, Doğu'nun ise çok fazla düşünmesi. Türkiye'yi de bu ikisi arasında konumlanan bir ülke olarak görüyorum. Doğu'da minimal formlar var ama içinde düşünecek çok şeyler görüyoruz. Bizim için de güzel olarak adlandırdığımız şey aynı zaöanda üzerine düşünebildiğimiz güzel olan şeyler."







#Mladen Miljanovic
#Macaristan Operasyonu
7 yıl önce