|

Savaşın raylardaki izi

İlk zamanlar İstanbul’a kömür taşınan trenlerde, Kurtuluş Savaşı sırasında Karadeniz’e, oradan da Anadolu’ya silah taşındı. 18 yıllık araştırmalar sonucu Kağıthane’de keşfedilen hatla ilgili Hüseyin Irmak, “Proje sayesinde şehir hafızasındaki eksik bir parçayı tamamlamış olduk” diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 4/02/2018 Pazar
Güncelleme: 06:23 - 3/02/2018 Cumartesi
Yeni Şafak
Birinci Dünya Savaşı'nın zor koşullarında inşa edilen Kağıthane-Haliç tren hattı, 100 yıl sonra keşfedildi.
Birinci Dünya Savaşı'nın zor koşullarında inşa edilen Kağıthane-Haliç tren hattı, 100 yıl sonra keşfedildi.

Kurtuluş Savaşı’nın gizli kahramanı olan gazi tren hattı, 1914 yılında Ağaçlı ve Çiftalan Köylerinden çıkıp taşıdığı kömürü Haliç Silahtarağa Santraline bırakıyordu. İlk görevi kömür taşımak olsa da zamanı geldiğinde bir milletin özgürlük düşlerine aracılık etti. Hat boyunca derme çatma köprüler, istasyonlar, görevli konakları, cami, hastane, hamam, çeşme, su deposu, teleferik inşa edildi. Şehri elektriksiz, fabrikaları kömürsüz bırakmayan, İstanbul’a hayat veren tren yolu, enerji politikasındaki değişim nedeniyle 1952’ye kadar zamanla söküldü. Ondan geriye rayların bir kısmı ve kilometre taşları kaldı. Karadeniz ile Haliç’i birbirine bağlayan 100 yıllık tren hattının peşine düşen Prof. Dr. Emre Dölen, Mert Sandalcı ve Hüseyin Irmak 18 yıl boyunca orman içlerinde bu yolun izini sürdü.


MİLLİ HAFIZAYI UYANDIRDI

Birinci Dünya Savaşı nedeniyle Çanakkale Boğazı kapalıdır. Bir yanda Almanlardan gelen kömür kesilmiştir diğer yanda ise gemilerle taşınan kömür, Rus denizaltıları tarafından imha edilmiştir. İstanbul’daki deniz ulaşımını durdurmamak için yurt içinden bir çözüm üretilmiş ve gereken kömür, Ağaçlı’dan sağlanmıştır.


Kurtuluş Savaşı dönemindeyse Kağıthane deposundaki silahlar Ağaçlı üzerinden Karaburun’a oradan da takalarla işgal altındaki Anadolu’ya, İnebolu’ya gidiyordu. Bir zamanlar kömür bulunan vagonlarda şimdi, özgürlük ateşi taşınıyordu. Demiryolu üzerine yapılan çalışmaların milli hafızayı uyandırdığını belirten araştırmacı gazeteci Hüseyin Irmak, “Kağıthane tarihini araştırırken stratejik öneme sahip bir hattı bulduk. O zamanki savaş şartlarını düşünürsek böyle bir hattın 8 ayda yapılması çok önemli. Hat yakınında yaşayan insanların heyecan ve merakını gördük. Herkes tren yolu hakkında duyduklarını anlattı. Bazıları araştırma gezilerine katıldı. Eski fotoğrafları bizden isteyip kahvehanelere, evlere, işyerlerine astılar. Onların da istediği gibi bu hattı tekrar hayata geçirmek istiyoruz. En azından Taksim ve Moda’da olduğu gibi ufak bir ring hat kurmak düşüncesindeyiz. Bu projeyle şehir hafızasındaki eksik bir parçayı tamamlamış olduk” diyor. Hat fotoğraflarının bir bölümü, Profesör Dölen’in dedesi, dönemin görevli subayı Hasan Mukadder Dölen’e ait. Ayrıca müzayede ve sahaflardan belge, fotoğraf, harita toplanmış. Eldeki bilgi ve belgelerle Kağıthane Belediyesi’nin katkıları sonucu “Kayıp Bir Demiryolunun İzinde” kitabı yayınlandı.


KORKUNÇ BİR DEĞİŞİM VAR

Kitabın editörü ve projenin mimarlarından koleksiyoner Mert Sandalcı, 40 fotoğrafla başlanan yolculuk hakkında şunları söylüyor: “Çocukluğumdan beri trenlere ilgi duyarım. Bir arkadaşım, Avrupa’dan tren fotoğrafları diye, bana 12 fotoğraf verdi. Bu fotoğrafların Kağıthane’de çekildiğini anladım ve bir tesadüf sonucu Emre Dölen ile tanıştım. Onda da tren hattından fotoğraflar vardı. Elimizdeki bilgi ve belgelerle 1999 yılında Kağıthane Belediyesi’nin desteğiyle ilk kitabı çıkardık. Bundan sonra elinde fotoğraf olan esnaf, kitapçı, eskici herkes bizi bulmaya başladı. Kütüphane ve arşivleri de dolaştık. IRCICA’da tren yolunun haritası bulundu. Elimizde 350’ye yakın belge ve fotoğraf oluştu ve yeni kitabı hazırladık. Elimizdeki fotoğrafları aynı açıdan tekrar çekmeye çalıştık. Dron yardımıyla havadan çekimler yaptık. Ancak korkunç bir değişim vardı. Eserin İngilizce-Türkçe hazırlanması dünyadaki tren koleksiyonerlerinin de dikkatini buraya çekecektir.” 43 kilometrelik demir yolu üzerinde su kemerleri, asırlık ağaçlar, köyler bulunduğuna dikkat çeken Sandalcı, eski araba yolunun Kağıthane Deresinin yanında bulunan orman içinde kaldığını ve şu an kullanılan araba yolunun ise eski tren yolu olduğunu belirtiyor. Yerel halkla da görüşen Sandalcı, tarihi tren yolunun yeniden canlandırılması gerektiğini söylüyor.


Çizimlerden maket doğar

Kitaptaki lokomotif ve vagonların çizimleri, demiryolu çalışanı olan Alan Prior imzasını taşıyor. İngiltere’nin sayılı teknik ressamlarından olan ve İzmir’de yaşayan Prior, hattın teknik detaylarını da kaleme alıyor. Ölçüleriyle birlikte kitapta yer alan çizimler, maket yapımına olanak sağlıyor.


İşgalciler üşümesin

Bir asırdır kayıp olan demiryolunun izlerini takip ederken hattın ziyaretçileri arasında zengin aileler ve macera sever çiftlerin de olduğunu görüyoruz. Otomobillerin sayılı olduğu dönemde, bir çiftin raylar üzerinde yaptığı seyahatin fotoğrafları da albümde bulunuyor. Ayrıca İstanbul’daki işgalci İngilizlerin ısınması için Belgrad Ormanlarından kesilen ağaçlar yetersiz kalınca hat üzerindeki Kağıthane Ormanı ağaçlarından kullanılması söz konusu oluyor.

#Tren
#Kurtuluş Savaşı
#Hüseyin Irmak
6 yıl önce