|

Savaşın tanığı Bosnalı Kız İstanbul'da

Bosnalı sanatçı Sejla Kameric ilk kişisel sergisiyle Türkiye'de. 1992-1995 yılları arasında Bosna Savaşı'na tanık olan sanatçı çalışmalarında zulmü işliyor. Savaşın gerisindeki duygular ve trajediyle ilgilendiğini söyleyen sanatçı "Ön yargıdan bahsettiğimizde hem kurban hem de bunu bire bir yapan kişileriz. Hatalarımızdan hiçbir şey öğrenmiyoruz" diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 13/12/2015 Pazar
Güncelleme: 03:39 - 12/12/2015 Cumartesi
Yeni Şafak

Bosnalı sanatçı Sejla Kameric, İstanbullu sanatseverlerle ilk kez buluşuyor... Arter'de açılan "Bim Bam Bom Çarpınca Kalp" başlıklı sergi sanatçının işlerinden kapsamlı bir seçkiyi bir araya getiriyor. Küratörlüğünü Başak Doğa Temür'ün yaptığı sergide video, fotoğraf, yerleştirme ve heykel gibi çeşitli mecralardaki işlerin yanı sıra, sanatçının bu sergi için ürettiği üç yapıtı da gösteriliyor.


Kameric 1976 Saraybosna doğumlu. 20.yüzyılın en büyük soykırımlarından birinin yaşadığı Bosna Savaşı sırasında henüz 16 yaşındaydı. Savaşta babasını ve eniştesini kaybetti. Zulmü gördü ve yaşadı. Savaştan 1 yıl sonra Saraynosna Güzel Sanatlar Akademisi'nden mezun oldu. Çalışmaları Sidney'den Kore'ye, Barselona'dan Litvanya'ya kadar pek çok ülkede sergilendi. Sanatçı şimdi bir punk-rock şarkısının sözlerinden alınan 'Bim Bam Bom Çarpınca Kalp' başlıklı sergisiyle Türkiye'de...



DİŞSİZ, BIYIKLI VE LEŞ GİBİ KOKUYOR!


Kamerić'in çalışmalarının çoğu sanatçının 1992-1995 yılları arasındaki Bosna Savaşı'na dair deneyimlerine ve anılarına dayanıyor. İstanbul'da ilk kez gösterilecek olan 'Bosnalı Kız' sanatçının en popüler çalışması. 2003 yılında yapıldığı zaman tüm dünyada büyük yankı uyandıran bu çalışma sanatçının kendi portresi üzerine yerleştirdiği grafitilerden oluşuyor. Portrenin üstünde "Dişsiz...?, Bıyıklı...?, Leş Gibi Kokuyor...?, Bosnalı Kız!" yazıyor. Bu metin savaş sırasında Bosna-Hersek'te bulunan Birleşmiş Milletler Koruma Gücü'nde görevlendirilmiş Hollandalı bir asker tarafından duvara yazılmış. Kameric bir kamusal alan projesi olarak tasarladığı, afiş ve reklam panoları üzerinde Saraybosna'da da sergilediği eserin hikayesini şu sözlerle anlatıyor: "2003'te fotoğrafçı bir arkadaşım Srebrenitsa'ya gitti. Askeri barakaları ilk gören gazetecilerden birisi oldu. Bu barakalar aynı zamanda mültecilerin de tutulduğu yerlerdi. Burası Birleşmiş Milletler askerlerinin de olduğu güvenli bölgeydi aynı zamanda. Fakat BM barış gücü savaş sırasında sivilleri koruma görevini yerine getirmekte başarısız oldu. Beni en fazla etkileyen hayata dair hiçbir hazırlığı olmayan gençlerin oradaki sivilleri korumak üzere gönderilmiş olmasıydı. Onların içinde çıkan bu graffiti beni çok etkiledi. Çünkü savaşın bilmediğimiz bir tarafını da gösteriyordu."







MAĞDUR KADIN KLİŞESİ


"Biz Bosnalı kadınlar olarak temsil anlamında medyayada önyargıya uğradık. Bu kadınların imajı hep savaştan kaçan, başı örtülü, kucağında çocuk taşıyan kadınların imajıydı. Bosnalı mağdur kadın klişesi oluştu. Batılı izleyici kendinden uzak bir imaj yarattı ve ötekileştirdi. Şunu da gördük ki önyargıdan bahsetitğimizde hem kurban hem de bunu bire bir yapan kişileriz. Hiçbirimiz ön yargıdan kaçamıyoruz. Bunu da göstermek istedim."



'TARİHİ GEÇMİŞ' YARDIMLAR






Sergideki çalışmalar birbiriyle ilintili. Savaşı sıklıkla hissettirse de insan ve doğa arasındaki ilişkiyi konu edinen, tüketim çılgınlığına gönderme yapan işler de var. Savaş sırasında ülkeye yapılan sözde yardımlarda tarihi geçmiş konservelerin dağıtıldığını Bosnalılardan duymuştuk. Kameric sergide bunu da işliyor. Gazete ve dergilerin, yanmış mumların ve tarihi geçmiş konservelerin yer aldığı çalışma sanatçının ailesine insani yardım olarak gönderilen kolilerin yeniden üretiminden oluşuyor. Serginin en ilgi çeken çalışmalarından birisi de “BFF.” Giriş katta izleyicileri karşılayan ayıcık İngilizce “Best Friend Forever – En İyi Arkadaşım” ifadesinin baş harflerinden oluşuyor. Ayının gövdesi ikinci el kürk ve deri paltolar, şapkalar ve etollerle kaplı içi ise kullanılmış giysiler ve plastik şişelerle doldurulmuş. Sanatçı böylece “ikinci el pazarlarından topladığı kürklerle” eleştirel bir yaklaşım sergiliyor.


Kameric çalışmaları için "Savaş göze çarpabilir ama ben arkasındaki duygularla sosyal trajediden kişisel trajediyle uzanan yelpazeyle ilgileniyorum" diyor.



SUÇUN ANATOMİSİNİ ÇIKARDI


Bosnalı Kız'ın yanı sıra en ilgi çeken çalışmalarından biri "Adli Tıp: Suçun Anatomisi.” Londra'daki Wellcome Koleksiyonu'nun siparişiyle hazırlanan “Ab uno disce omnes - bir şeyden her şeyi öğren" çalışması bu sergiden sonra ilk kez Arter'de gösteriliyor. Bosna Savaşı'ndan sonra adli tıp biliminin savaş suçlarının araştırılmasında ve kayıpların bulunmasında oynadığı rolden hareketle sanatçı, bu iş için iki sene alan çalışması yürüttü. Morglara, DNA laboratuvarlarına, mezarlıklara, zulüm ve suç mahallerine yaptığı ziyaretlerin yanı sıra, bölgesel ve uluslararası kuruluşlarla, kayıp yakınlarıyla ve toplama kamplarından sağ kurtulanlarla çalıştı. Sanatçının bir “veri anıtı” olarak adlandırdığı çalışma iki parçadan oluşuyor. Bu proje aynı zamanda hükümetlerin ellerindeki belgeleri yayınlamaları için bir baskı oluşturdu ve toplu mezarların yerleriyle kayıp listelerinin yayınlanmalarını sağladı. 85 saatlik bu video mutlaka görülmesi gereken işlerden biri.







SURİYE'DE YAŞANANLAR KAYGI VERİCİ


"Hem insanın kişisel hislerine referans veren hem de bugünün politik koşullarını akla getiren bir karşıtlık içerisinde her iki uca da uzanan bir düşünce dünyası kurmaya çalıştık" diyen Kameric'e bugün Ortadoğu'da ve Suriye'de yaşananları da sorduk. Son gelişmelerin kaygı verici olduğu söyleyen sanatçı, "Yaşananların yakın gelecekte değişeceğine karşı çok iyimser değilim. Çünkü çok yavaş öğreniyoruz. Sistem bize siz bir şeyleri değiştirmek için çok küçüksünüz diyor ama bu doğru değil. Bizim kendimizle ve kendimizi değiştirmekle başlayacağımız güç bir araya geldiğinde bir şeyler yavaşça değişmeye başlayabilecek" şeklinde konuşuyor.






#Bosnalı sanatçı
#Sejla Kameric
#Kameric
#sanat
8 yıl önce