Mersin'in Tarsus İlçesi'nde yaşayan 167 kilo ağırlığındaki Nihat Dokuyucu, 15 yıl önce şeker hastası olduğunu öğrendi. 13 yıl önce de yaşamını ev kadını Hediye Dokuyucu ile birleştiren ve çocuğu olmayan Nihat Dokuyucu, kilo sorununu aşmak için spor ve diyet yapsa da başarılı olamadı. Bu sırada şeker hastalığı da ilerleyen Dokuyucu'nun 8 yıl önce şeker hastalığına bağlı olarak kangren olan sol ayağının serçe parmağı kesildi. Fazla kilosunun yanı sıra şeker hastalığından kurtulmaya çalışan Dokuyucu, spor ve diyetin yanı sıra şeker ilacı ve insülün almaya başladı. Buna karşın kilosu artan ve oturup kalkamaz hale gelen Dokuyucu, Adana'ya gelerek Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde tedavi gördü. Öncelikle kilolarından kurtulmak amacıyla 'tüp mide' operasyonu için Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Cem Kaan Parsak'a başvuran Nihat Dokuyucu'ya, 1 ay önce 'tüp mide' operasyonu ile birlikte şeker hastalığının tedavisi çerçevesinde 'ince bağırsak' ameliyatı yapıldı. Bir süre gözetim altında tutulan Dokuyucu, iyileşince taburcu edildi. Ameliyatın ardından 4 kilo veren ve şeker hastalığına karşı aldığı şeker ilaçlarını ve insülünü bırakan Nihat Dokuyucu, baston yardımıyla da olsa yürümeye başladığı ve sağlığına kavuştuğu için mutlu olduğunu söyledi.
Kilo problemi ve şeker hastalığı nedeniyle oldukça zorluklar yaşadığını aktaran Dokuyucu, "Şu anda 4 kilo verdim. Zamanla daha çok kilo vereceğim. Şeker hastalığına karşı kullandığım ilaçları ve insülünü kestim. Sağlıklı bir hayat yaşamak istiyordum. Çünkü sosyal hayatım tamamen bitmişti. Yürüyüp bir yere gidemiyordum, araba kullanamıyordum. Son çare olarak ameliyatı gördüm ve oldum" dedi.
Ameliyatı gerçekleştiren Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Cem Kaan Parsak ise sonradan şeker hastalığına yakalanan ve vücudu az da olsa insülün hormonu salgılayanların ameliyat olabildiğini söyledi. Şeker hastalarının kilo vermesinin de tedavide önemli olduğunu bildiren Doç. Dr. Parsak ise şunları kaydetti:
"Hastamızın morbit obezite ve şeker hastalığı vardı. İnsülün ve şeker ilaçlarını kullanıyordu. Buna rağmen kan şekeri düzensizlikleri yaşıyordu ve aşırı kiloluydu. Önümüzdeki 1 - 1.5 içinde ideal kilosuna geleceğine inanıyoruz. Bu ameliyatta iki amaç var. Birincisi hastaya kilo verdirmek. Çünkü şeker hastalığıyla mücadelede ana prensiplerden birisi hastaya kilo verdirmek. Kilo verdirmek için 'Tüp mide' dediğimiz ameliyatı yaptık. Mideyi tüp haline getirdik. Aslında bu ameliyatı yapmamızda başka bir amaç da midenin çıkarılan kısmından salınan ve insülünün vücuttaki direncini azaltan bir hormon var. Kendi etkisiyle insülün direnci artıyor, hormon ortadan kalkınca insülün direnci de böylece azalıyor. Yani hem kilo vermesini sağlayacak tüp mide ameliyatını hem de midenin fazla kısmında insülün rezidansını arttıran hormonu da ortadan kaldırmayı hedefledik. Asıl şeker hastalığına yönelik yaptığımız operasyonda da ince bağırsakların yerini değiştirdik. Böylece insülün etkinliği artıyor. İki operasyon kombine biçimde uygulandı ve henüz 1 ay içinde olumlu sonuçlar aldık. Artık şeker ilaçları ve insülün almayı kesti. Kan şekeri düzenli hale geldi. Her şeker hastası ameliyatla iyileşmiyor. Ameliyat olması için şeker hastalığının doğuştan değil sonradan olması ve vücudun insülün salgılıyor olması gerek. Eğer insülün üretemiyorsa bu ameliyatın gereği yok."
