|

Seni Tebareke’siz bırakmayacağım

Âlemde öyle bahtiyar insanlar vardır ki erdemli bir ailede doğmuş ve büyümüş, faziletli şehirlerde ve toplumlarda yaşamış, mukaddes mekânlarda muhterem insanlarla bir ömür sürmüş böylece tarihin nabzının attığı yerlerden esaslı haberler vermeye muktedir olmuşlardır.

06:51 - 3/12/2022 Cumartesi
Güncelleme: 06:54 - 3/12/2022 Cumartesi
Yeni Şafak
Hatıralarımdaki 
Dr. Hayreddin Bulut
Sare Kurucu Bulut
Erguvan Yayınevi
2022
348 sayfa
Hatıralarımdaki Dr. Hayreddin Bulut Sare Kurucu Bulut Erguvan Yayınevi 2022 348 sayfa
Bülent Acun

Hiçbir servetin satın almaya kifayet edemeyeceği bu zenginliğin zekâtı yaşanan o paha biçilmez anları ve demleri yazmak suretiyle geçmişi geleceğe taşımak olmalıdır.Âkif-i Sâni merhum Ali Ulvi Kurucu’nun kızı Sare Kurucu Bulut Hanımefendi de işte bu bahtiyarlardan birisidir. Sare Kurucu Bulut, babası merhum Ali Ulvi Kurucu’nun hatıralarını kaleme aldığı “Bir Ömürden Sayfalar” kitabından sonra eşi Dr. Hayrettin Bulut merhumun hatıralarına hayat verdiği “Hatıralarımdaki Dr. Hayrettin Bulut” (Erguvan yay. 2022, 348 s.) kitabıyla yeniden raflarımızda. Okunması hayli keyifli olan kitabın tahlili yazımızın hacmini hayli zorlayacak mahiyette.

Kitabının besmelesini duygusal bir önsöz ile çeken yazar, kitabın niçin yazıldığı sorusuna şu cevabı veriyor: “Ne yazıyorsun?” dediler. “Evimin direği yıkıldı” dedim. “Hatıraların harflerinden, kelimelerinden tavanı taşıyacak bir sütun kurmaktır çabam.”

Sare Kurucu Bulut, kitabında sadece eşi Dr. Hayrettin Bulut’un hayatını ve hatıratını yazmamış. Satırlar arasında dolaşırken görülüyor ki yazar esasen aşkın, sadakatin, edebin, hareketin, davanın ve vefanın kitabını da yazmış. Kitapta Dr. Hayrettin Bulut’un doğduğu çevre, tahsil hayatı ve meslek hayatının yanı sıra kendisiyle birlikte gerçekleştirilen seyahatler, üzerinde iz bırakan alim, şair ve mütefekkirler ve kendisini tanıyanların hüsn-ü şehadetleri bir solukta okunacak bir anlatımla okurlarla paylaşılıyor.

Yazarın kitabını eşi vefat ettikten sonra kaleme alması da doğrusu bana hayli anlamlı geldi. Kitabı okurken “Yaşamın katlettiği aşklara inat ölümün bile öldüremediği sevda görsün kâinat” demekten kendinizi alamıyorsunuz.

Yazar kitabında okurunu esaslı bir dünya seyahatine çıkarıyor. Almanya’dan İspanya’ya, Fransa’dan İtalya’ya, Hindistan’dan Amerika’ya bu baş döndürücü seyahatten iyice yorulan okur doğal olarak dinlenecek yer arıyor. İşte tam burada yazar okurun imdadına yetişiyor. Okurunun gönlünü, kalbini ve aklını münevver şehir Medine’de misafir ederek, yazar “işte kalbini dinleyeceğin ve kafanı dinlendireceğin yer burasıdır” diyor.

Adanmış bir doktorun portresi

Kastamonu Çatalzeytin Ginolu’dan İstanbul’a, İstanbul’dan Almanya’ya, Almanya’dan Medine’ye uzanan hareket, bereket, gayret ve muhabbetle dolu bir hayatın hikâye edildiği “Hatıralarımdaki Dr. Hayrettin Bulut” kitabında yazar sözü sık sık merhumun sevenlerine ve sevdiklerine veriyor. Böylece ortaya adanmış bir doktorun portresi çıkıyor.

Kitapta yer alan Hüsnü şehadetlerin her biri Dr. Hayrettin Bulut’un farklı yönlerine işaret ediyor. Hepsinin birbirleriyle anlaşmışçasına kurdukları ortak cümle ise şu: “Dr. Hayrettin Bulut hocamız abimiz, babamız. Eşi Sare Hanım ise aşçımız, ablamız, annemiz.”

Gözlerimiz hep seni aramakta

Yazımızı Sare Kurucu Bulut’un vefat eden eşi Dr. Hayrettin Bulut’un ardından kaleme aldığı sadakat manifestosu mesabesindeki cümlelerle taçlandırarak, kitabın ruhuna uygun bir final yapalım: “Ey bizleri acımızla bırakıp göçüp giden! Gözlerimiz hep seni aramakta. Nerede o bereketli geniş sofralar, nerde o heyecanlı koşuşturmalar, hiç merak etme, nefes alıp verdikçe, aklım başımda oldukça seni Tebarekesiz bırakmayacağım.”

#Sare Kurucu Bulut
#Ali Ulvi Kurucu
#Dr. Hayrettin Bulut
#Erguvan Yayınevi
1 yıl önce