|

Sofrada aile boyu mutluluk

Toplam 550 kişi ile yapılan görüşmelerden elde edilen verilere göre Türk toplumu için ailece sofraya oturmak hala çok önemli. Yüzde 75’ini gençlerin, yarısından fazlasını ise bekar katılımcıların oluşturduğu anket çalışmasına göre en az bir öğün(akşamları) tüm aile bireyleri aynı sofrada buluşuyor. Ailesiyle iki öğün yemek yiyenlerin oranı ise yine yüzde 42.2. Yemeklerde ailesiyle birlikte olamayanlar ise akşam çay saatinde bu durumu telafi etmeyi önemsiyor.

Ayşe Olgun
04:00 - 22/03/2020 Pazar
Güncelleme: 21:49 - 21/03/2020 Cumartesi
Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv

Cemal Süreya şöyle der: “Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem/ ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı”. Sadece kahvaltıyla mı? Hep birlikte oturulan sofralarla mutluluğun elbette alakası olmalı diyoruz bizde. İster mükellef sofralar olsun ister kıt kanaat hazırlansın, sofralar güzel anılarımızın olmazsa olmazıdır. Belki de bu yüzden herkesin “annemin yaptığı gibi” diye zihnine kodladığı bir tat vardır hafızasında. Yine eski bayram günlerinin en unutulmaz anı bayram sofraları değil midir?Özellikle ailece oturulan sofralarda çocuk ve gençler üzerinde olumlu etkileri üzerine pek çok araştırma yapılmıştır. Mesela bir araştırmaya göre çocuklar anne ve babalarıyla düzenli olarak yemek yediklerinde duygusal ve zihinsel daha sağlıklı bireyler oluyorlarmış. Düzenli aile yemeği yiyen gençlerin de iyi davranış ve iletişim becerileri daha yüksekmiş. Bu etki sadece çocuklarla sınırlı değil, ailesiyle birlikte yemek yiyen annelerin, yemeyen annelere kıyasla daha mutlu ve daha az stresli olduğu da bir başka gerçek.


SOFRALAR KUTSALDIR

Geçtiğimiz haftalarda KADEM’in düzenlediği Uluslararası Cinsiyet Adaleti Kongresi’nde Psikolog Zeliha Kahraman sofra birlikteliği üzerine yaptığı bir çalışmayı paylaştı. Sofra birlikteliğinin ailenin duygusal bütünlüğü üzerindeki etkisini inceleyen çalışmadaki veriler dikkat çekiciydi. Bilindiği gibi kültür olarak iyi günümüzde de kötü günümüzde de sofra etrafında toplanan bir milletiz. Düğünlerde de ölümlerde de insanlar mutluluklarını ve matemlerini hep birlikte o sofrada yaşarlar. Aileyi de yine hem manevi hem maddi olarak o sofralar buluşturur. Kimi zaman akrabalarla, eş dostla daha da zenginleşir sofralarımız. Yani sofralar sadece beslenmek için kurulmaz. Sofranın kuruluşu, iş bölümü, yemeklerin sunumuna kadar hepsi içinde bulunduğumuz kültürün bir parçasıdır. Yapılan çalışmaya gelince... Zeliha Kahraman ve ekibi Google formlar üzerinden ve birebir görüşmelerden toplam 550 kişiye ulaşmış.

Peki bu fikir nasıl ortaya çıktı? “Yola çıkışımız aslında kendi deneyimlerimizden hareketle oldu. Anılarımızı konuşurken, düşünürken ‘mutlu’ ya da ‘neşeli’ şeklinde etiketlediğimiz zihnimizde böyle yer edinmiş hatıraları gözden geçirdiğimizde bayram sofraları, Ramazan sofraları, düğün ya da şölen yemekleri gibi ailecek birlikte yenen yemeklerin sofra birlikteliklerinin bulunduğu hatıraların baskın olduğunu fark etmekle başladı” diyor Zeliha Kahraman ve sonra da şunları söylüyor: “Kuran-ı Kerimde Maide( sofra) suresinin varlığı çalışma yapmamızda en önemli kaynaklardandır. Kutsal kitabımızda sofraya yer verilmiş olması ayrıca diğer semavi dinlerde de sofranın kutsanmış yapısı bizi bu alanda çalışma konusunda cesaretlendiren ve heyecanlandıran unsur olarak öne çıktı. Ayrıca bir psikolojik danışman olarak gözlemlerim sonucu sorun yaşayan ailelerin benzer bir şekilde artık ortak bir sofrayı paylaşmadıklarını ve tabi ki geleneksel olarak sofra kavramının hayatlarımızdaki yerini fark etmemiz sonucu bunu soru/ sorun çerçevesinde oturtarak bu konuda bilimsel bir cevap aradık.”

SOFRADADA YERLER

Geçmişten bugüne sofra alışkanlıklarımızda en büyük değişiklik geniş sofralardan çekirdek ailenin oturduğu sofralara geçmek olduğunu hatırlatan Kahraman, bugün ise artık tüm aile bireylerini bile buluşturamadığına dikkat çekiyor ve şu bilgileri veriyor: “ Sanayileşme ve modern dünyanın hakimiyetinden soframız da nasibini alıyor ve geniş aileler ile birlikte oturulan kalabalık sofralar yerini çekirdek ailenin bulunduğu, hatta çoğu zaman aile üyelerinden eksiklerle geçirilen öğünler haline dönüşüyor. Herkesin eşit mesafede bulunduğu hiyerarşinin keskin olmadığı yuvarlak sini/tepsi sofrada yenen yemekler yerini, keskin hiyerarşi içeren ve oturulan yerin statü belirlediği köşeli masalara ve birbirinden uzak mesafelere bırakıyor. Aynı şekilde geniş aile yapısından çekirdek aileye geçiş gün boyu iş yaşamında yorulan bireylerin yemeğe/sofraya ayırdıkları vakitten çalabiliyor.”

BİZİM TOPLUMDA AİLE HALA ÇOK ÖNEMLİ
  • Ancak bütün bu değişimlere rağmen yapılan araştırma gösteriyor ki sofrada ailece buluşmak bizim için hala önemli. Zeliha Kahraman şu yorumu yapıyor: “Araştırmamızda sofra birlikteliğinin katılımcılar için hala değerini koruduğu sonucuna ulaştık ki bu sonuç bizler ve toplumumuz için ümit vaat ediyor. Çalışmamızda günde en az bir öğün birlikte, belirli bir konu üzerine konuşarak yenen yemeğin aile bütünlüğünü olumlu etkilediğini belirledik.”
SOFRADA MUHABBET BİRLİĞİ GÜÇLENDİRİYOR

Araştırmaya göre en az günde bir öğün ağırlıklı olarak akşam yemeğinde aile bir araya geliyor. Katılımcıların yüzde 42si günde bir öğün ailesiyle yemek yerken, yüzde 42,2si iki öğün ailesiyle sofra birlikteliği yaşıyor. Üç öğün ailesiyle sofrada buluşanların oranı ise sadece yüzde 11. Yine elde edilen verilere göre ortak sofra sohbeti aile bütünlüğünü olumlu yönde etkiliyor. Konu sayısını arttırmak beklendiği gibi iletişimi olumlu yönde güçlendirmiyor. Buradan hareketle niceliksel olarak konu sayısını arttırmak yerine niteliksel olarak aynı konu üzerine herkesin katılabileceği şekilde iletişim kurmanın daha verimli olacağı görüşünü paylayan Zeliha Kahraman, sofrada ortak konuşulan konuların ise daha çok günlük yaşananlar üzerine olduğunu dile getiriyor.

SOFRA ALIŞKANLIĞIMIZDAN NOTLAR…

*Katılımcılar; ailesiyle birlikte yemekte bulunmaktan, birlikte olmaktan, yemeği mutluluk verici bir aktivite olarak düşünüyor. Aynı zamanda sofra birlikteliğinin iletişimi güçlendirdiğine dair bireylerin kanaati olumlu yöndedir.

*Ailelerin yer sofrasında yemek yediğiyle ilgili ulaşılan bir sonuç olmamasına rağmen, özellikle akşam yemeklerini kaçıran bireylerin telafi amaçlı akşam çay saatlerini alternatif olarak kullandığı, akşam sofrası yerine çay saatinde atıştırmalıklarla (patlamış mısır, çerez, kurabiye,tatlı) bu duyguyu yaşama gayretine girdikleri belirlenmiş.

*Ailenin hiyeraşisi, güçlü- baskın karakteri sofrada oturulan yer üzerinden gözlemlemek mümkün. Yine ailenin reisine/büyüğüne sofra başında yer verilmesi bunun için kullanılan ifadelerden biri olarak algılanabilir. Yine sofra kurulan yerde telefon ya da tv erişimi ailenin genel iletişimi hakkında bilgi elde etmemize yardımcı unsurlardan sayılabilir.

*Dışarıda yenilen yemekte bireyler iletişime açık şekilde ailece yeniyorsa yine destekleyici içeriğini koruyabilir.

*Geleneksel ritüellere sahip eline sağlık, afiyet olsun demeyi ihmal etmeyen dua eden; hijyen ritüeline sahip, sofra öncesi ve sonrası elini ağzını yıkayan birey ve ailelerin buna sahip olmayanlara göre daha fazla aile bütünlüğüne sahip olduğu ortaya konmuştur. Bu veriye dayalı olarak belirgin kuralları olan ailelerin daha fazla bütünlük gösterdiği söylenebilir.

HERKESİN OTURACAĞI YER BELLİ

“Ailelerin tercihi ister yerde, ister sinide sofrada, isterse de masada olsun önemli olan ailedeki bireylerin oturduğu yerlerin belirli olması ailenin bütünlük duygusunu olumlu desteklemektedir” diyen Zeliha Kahraman, sofrada yerin belli olmasının ailedeki yerlerin ve rollerin belirlenmesi konusunda çok önemli ipuçları taşıdığına dikkat çekiyor.


MUTLULUĞU BOZAN TELEFONLAR

  • Sofraya birlikte otursak da o sofrada aile bireylerini birbirinden usaklaştıran en önemli etkenin cep telefonu ve televizyon olduğunu biliyor muydunuz? Sofra birlikteliğimiz üzerine yapılan araştırmadan yola çıkarak Zeliha Kahraman şu bilgiyi veriyor: “Sofradan kopuş yaşanmasında en büyük etken telefon ve tv eşliğinde sofraya oturmak. Bunun önüne geçebilmek ise aslında son derece basit bir çözüm içeriyor. Telefonu veya televizyonu bırakarak, karşılıklı yan yana, aile üyeleriyle iletişim içinde yemek yiyerek bunu başarabiliriz.”
#Aile
#Sofra
#Toplum
4 yıl önce