|

Taşköprülüzade İstanbul'da anılacak

Uluslararası Taşköprülüzade Sempozyumu 18-20 Kasım tarihlerinde İstanbul'da yapılacak. İlmi Etüdler Derneği, İstanbul Medeniyet Üniversitesi ve İlim, Sanat, Tarih ve Edebiyat Vakfı tarafından düzenlenecek olan sempozyum, Ebu’l-Hayr Isâmuddîn Ahmed Taşköprülüzâde’yi ulusal ve uluslararası bilim camiasına tanıtmayı ve İslam felsefe-bilim geleneğine katkılarını tartışmayı amaçlamaktadır.

Yeni Şafak
10:48 - 1/11/2016 Salı
Güncelleme: 07:48 - 1/11/2016 Salı
Uluslararası Taşköprülüzade Sempozyumu 18-20 Kasım tarihlerinde yapılacak.
Uluslararası Taşköprülüzade Sempozyumu 18-20 Kasım tarihlerinde yapılacak.

Osmanlı düşünce geleneğinin en önemli birkaç isminden biri olan Taşköprülüzade'nin siyaset, kelam, felsefe, matematik, astronomi, fıkıh, dil, tasavvuf, tefsir, ilimler tasnifi, tarih vb. konularda iki yüze yakın eseri bulunmasına ve bu eserler Osmanlı düşünce dünyasını kuran temel taşlar mesabesinde görülmesine rağmen, birkaçı dışında bu eserlerin büyük bir bölümü yazma halindedir ve ilim dünyasına tanıtılmamıştır.




Üç yıllık çalışmanın neticesi



Yaklaşık üç yıl boyunca yirmiyi aşkın ilim adamının çalışmalarıyla, bu eserlerden önemli bir kısmı gün yüzüne çıkarılarak her biri yayıma hazırlanmış ve Türkçeye tercüme edilmiştir. Sempozyum, bu üç yıllık çalışmanın neticesi olarak, yayıma hazırlanan eserler üzerinden Taşköprülüzade'nin düşünce dünyasını ortaya çıkarmayı ve 16. Yüzyıl Osmanlı düşünce hayatına ışık tutmayı amaçlamaktadır. Üç gün sürecek olan sempozyum, Taşköprülüzade'nin sempozyum öncesinde hazırlanan otuza yakın eserinin neşri ve sempozyum neticesinde ortaya çıkacak eserlerle birlikte İbn Sînâ sonrası İslam Felsefesi ve Osmanlı düşüncesi çalışmalarına oldukça önemli bir katkıda bulunacaktır.




Taşköprülüzade kimdir?



Alim, tarihçi, ansiklopedist ve müderris. Tam adı İsâmuddin Ebû el-Hayr Ahmed b. Muslihiddin Mustafa b. Hayreddin Halil el-Rûmî el-Hanefî'dir. İlk tahsilini, Ankara'da müderris olan babasından aldı. Ailesiyle Bursa'ya döndükten sonra babasından ders almaya devam etti; akabinde İstanbul'da Alâuddin el-Yetîm'den okudu. Bursa Molla Hüsrev Medresesi'nde müderris olan amcası Kıvâmuddin Kâsım ile beraber Bursa'ya dönerek, bizzat amcasından mantık dersleri aldı. Onbeş yaşları civarında, babası Amasya Hüseyniye Medresesi'ne tayin edilince onunla beraber giderek, dil ve mantık ile felsefî ve kelâmî tahsilini tamamladı. Daha sonra, Muhyiddîn el-Fenârî, Muhyiddîn el-Kocâvî gibi devrin önemli âlimlerinden felsefî-kelâmî, matematik, astronomi ve optik âlimi Mirim Çelebi'den de riyâzî eserleri okudu; akabinde döneminin ileri gelen ulemasından muhtelif dinî ilimlerde icâzet aldı.



Tahsilini tamamladıktan sonra, Dimetoka Oruç Paşa Medresesi (1525), İstanbul Mevlâ İbn el-Hâc Hasan Medresesi (1527), Üsküp İshâkiyye Medresesi (1529), İstanbul Kalenderhâne Medresesi (1535-36), İstanbul Vezir Mustafa Paşa Medresesi (1537-38), Edirne Üç Şerefli Medresesi (1539), İstanbul Sahn-ı Semân Medresesi (1539-1540) ve Edirne Bâyezîd Medresesi (1544-45) gibi önemli medreselerde müderrislik yaptı. Bursa kadılığına atandı (1545-1546). Tekrar, Sahn-ı Semân Medresesi müderrsiliğine tayin edildi (1547). Akabinde İstanbul kadısı oldu (1552). 1554 başlarında trahom hastalığına yakalanıp gözlerini kaybedince emekliye ayrıldı. Ömrünün geri kalan kısmını eserlerini tamamlayarak geçirdi. Kabri, Fâtih Câmii civarındaki Aşık Paşa Mahallesindeki Seyyid Velâyet Türbesi civarındadır.









#Taşköprülüzade
#Sempozyum
#İstanbul Medeniyet Üniversitesi
#İlmi Etüdler Derneği
#İSTEV
7 yıl önce