|

Tünelin sonundaki ışık

Tüp bebek uygulamalarında seçilmiş çiftler ve genç kadınlarda başarı yüzde 50'lerin üzerine çıkmaktadır. Tekrarlayan uygulamalarla bu işe başlayan çiftlerin yüzde 70 kadarı sonunda gebe kalabilmekte ancak yüzde 30'unda çabalar boşa gitmektedir.

Mezin Tanrıseven
00:00 - 18/08/2007 Cumartesi
Güncelleme: 01:40 - 18/08/2007 Cumartesi
Yeni Şafak
Tünelin sonundaki ışık
Tünelin sonundaki ışık

1980'li yılların ortasına kadar teknoloji ve tıbbi bilgi ve beceri kısıtlı çevrelerin tekelinde kalmış ancak bu yıllardan sonra tüp bebek merkezlerinin sayısında dünya çapında bir patlama yaşanmıştır. Örneğin 1990'ların başlarında Londra'da apartman katlarında bile tüp bebek yapan merkezler türemiş ve bu merkezler üçüncü dünya ülkelerinden gelen zengin çiftleri hedeflemiştir. Ancak hızla bir merkezi denetleme organı oluşturan İngiltere ve diğer gelişmiş ülkeler tüp bebek uygulamalarının etik, tıbbi ve ahlaki sınırlarını net olarak çizmişler ve reklam ve medya ile halkı yanlış bilgilendiren umut tacirliğinin önüne geçmeye başlamışlardır.


Dinen bir sakınca yok

Başbakanlık Diyanet İşleri Başbakanlı'nın tüp bebek konusundaki görüşü ise şu şekilde:

Kadın veya erkekteki bir kusur sebebiyle, tabiî ilişkiyle gebeliğin gerçekleşmesi mümkün olmadığı takdirde; döllendirilecek yumurta ve sperm, her ikisinin de nikahlı eşlere ait olması, yani bunlardan herhangi biri yabancıya ait olmaması;

döllenmiş olan yumurta, başka bir kadının rahminde değil, kendi rahminde gelişmesi şartıyla, normal yoldan gebe kalması ve anne olması mümkün olmayan evli hanımların, çeşitli tıbbi yollarla gebeliklerinin sağlanmasında, İslâmî hükümler açısından bir sakınca görülmemektedir.


İlaçsız uygulamalar var

Düzenli adet gören bir olguda, zaten her ay bir follikül geliştiği düşünüldüğünde, ilaç uyarısı sonucunda yine bir veya iki yumurta elde edilmesi, yüksek doz ilaç uygulamasının bir anlam taşımadığını göstermektedir. Böyle olgularda hiçbir uyarıya gerek duyulmadan, kendiliğinden seçilen ve gelişen follikülün takip edilmesi ve follikül aspirasyonuyla elde edilen yumurtanın değerlendirilmesi “natürel siklusta ICSI” olarak adlandırılmakta. Hiçbir ilaç uyarısı olmadığından her ay tek bir yumurta gelişimi beklenir. Bazen iki yumurtanın bir arada büyüdüğü görülebilir. İlaç kullanımı olmaması nedeniyle yumurtanın büyümesi ve çatlaması vücudun kendi hormonlarının kontrolü altındadır. Klasik bir tüp bebek tedavisinde ilaçların yardımıyla vücudun kendi hormonları baskılanır.


TESE yöntemi nedir?

Türk Jinekoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Tıraş, erkek kısırlığının tedavileri hakkında şu bilgileri verdi: Erkek infertilitesindeki gelişmeler, yardımlı döllenme veya mikroenjeksiyon tekniklerini ortaya çıkarmıştır. Parsiyel zona kesilmesi, zona altına sperm enjeksiyonu sınırlı bir oranda ek başarı sağlamışsa da, 1992 yılında ortaya çıkan intrasito plazmik sperm enjeksiyonu ile başarı seviyelerine yaklaşılmıştır. 1994 yılında uygulanarak gebelik elde edilen bu yöntemler; TESA, TESE, MESA ve PESA alt başlıklarına sahiptir, ancak en çok kullanılan yöntem TESE'dir. TESE yönteminde testislerden açık cerrahi yöntemlerle biyopsiler alınır ve incelenerek olgun sperm elde edilmeye çalışılır.


Merkezlerin başarı düzeyleri

Kısırlık ve Tüp Bebek Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. Hakan Yaralı, bir tüp bebek merkezinin ruhsatlandırılmasından sonraki kriterler arasında gebelik başarısının bulunmadığını bildirdi. Yaralı, bir merkezin başarı kriterleri arasında; uygulama sonrasında aileyi 'eve canlı tek bebek' ile gönderme oranının yüksek, istenmeyen bir sonuç olan çoğul gebelik oranının düşük olması ile “dondurma-çözme” uygulamalarındaki başarının önemli bir yer tuttuğunu söyledi. Yaralı, başarılı sayılabilecek tüp bebek merkezlerinin çok fazla olmadığını ve bu merkezlerin İstanbul ve Ankara'da bulunduklarını belirtti.


Çocuk için daha fazla zaman kaybetmeyin

Medicana Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı Ayşe Duman, “Sağlıklı çiftlerin her ay gebe kalabilme şansları %20'dir. Düzenli bir yıllık ilişki sonrası gebe kalma şansı ise % 80'e ulaşır. Bir yıl sonunda isteğe rağmen gebelik elde edilmezse Üreme sağlığı merkezine baş vurmak gerekmektedir” diyor. Dr. Duman, gebe kalabilme şansı ilerleyen yaşla beraber azaldığı için, 35 yaş üstünde de vakit kaybetmemek gerektiğinin de altını çiziyor. Duman, ayrıca hastalarına önce çift olarak normal yollardan gebelik sağlanabiliyorsa, onu araştırdıklarını, umut yoksa tüp bebeğe yönlendirdiklerini söyledi.


Mücadele sonuç verdi

18 yıllık evli olan Melek - Namık Şen çifti, 12 yıl boyunca doğal yollarla çocuk sahibi olabilmek için tedavi görmüş. Ancak olmayınca, tüp bebek tedavisine başlamışlar başlamasına ama, üçüncü denemelerinde de sonuç hüsran olmuş. Daha sonra bir arkadaşlarının tavsiyesi üzerine İstanbul FERTİ-JİN Kadın Sağlığı Ve Tüp Bebek Merkezi'ne gelmişler. Burada, yapılan ilk denemede başarılı olmuş. İkizleri olacağını öğrendiğinde de mutluluğu ikiye katlanmış. Fakat, kız olan bebek 4 gün yaşamış. Erkek bebek ise 2 ay küvözde kaldıktan sonra hayata tutunmayı başarmış. Rıfat İbrahim, şimdi hayata gülücüklerle bakıyor.





-BİTTİ-


17 yıl önce