|

Türkiye bizim Büyük Evimiz

TRT El Arabia'nın Ramazan ayı boyunca her gün yayınlanacak mini dizisi Büyük Ev'in setine konuk olduk. İlk Türk Arap ortak yapımı olan dizi 7 farklı ülkeden oyuncuyu da aynı projede buluşturuyor. Dizinin yapımcısı ve başrol oyuncusu Hassan Assiri, "Türkiye Araplar için büyük bir ev" diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 5/06/2016 Pazar
Güncelleme: 20:57 - 4/06/2016 Cumartesi
Yeni Şafak

Televizyonun ilk Türk – Arap ortak yapımı dizisi Büyük Ev'in çekimleri Antalya'da yapılıyor. TRT El Arabia'da Ramazan ayı boyunca 45'er dakika olarak yayınlanacak mini dizinin setini sizler için ziyaret ettik. Türk Arap ilişkilerini, kültürel bağları yansıtan hikayelerle örülü dizide Türkiye, Suudi Arabistan, Kuveyt, Fas, Mısır, Suriye ve Lübnan olmak üzere 7 farklı ülkeden gelen 7 ailenin hayatlarının nasıl kesiştiğini göreceğiz. Dizinin yapımcılığını Arap dünyasının en önemli yapım şirketlerinden Sadaf Yapım üstleniyor. Sadaf Yapım'ın kurucusu ve dizinin yapımcısı ise Hassan Assiri. O aynı zamanda Arapların en ünlü komedyenlerinden. "Türkiye Araplar için büyük bir ev. Bize hem siyasi, hem dini anlamda her zaman destek veriyor. Dizinin fikri de buradan çıktı" diyen Assiri, tam bir Türkiye aşığı.



GENİŞ OYUNCU KADROSU


Büyük Ev, 120 kişilik ekiple çekiliyor. Ramazan'ın ilk günü ilk bölüm seyirciyle buluşacak. Dizinin büyük çoğunluğunu Arap oyuncular oluşturuyor. Türkiye'den Bedir Yolucu, Ezgi Sümer, Serdal Genç, Esma Saib Efendi, Suudi Arabistan'dan Hasen Asiri, Faysal el Umeri, Abdulaziz el Sikarin, Nur Huseyn, Kuveyt'ten Meryem Huseyn, Muna Huseyn, Ubeyr Khadar, Fas'tan Faydam Elham Boaziz, Nesrin Katrub, İman el Garbi, Halime el Saidi, İbtisam Okadir, Abdurrahim el Gazvani, Suriye'den Dime Beya'a, Muhammed el Haci, Cirar Aga, Şadi Yusuf, Hela Siyasena, Betül Muhammed, Mısır'dan Hamid Merzuk, Martina Adil, Melik Jamal Lubnan Rabi' Zain rol alıyor.







BU DİZİ KÖPRÜ OLACAK


"Arap ve Türklerin arasındaki ilişkiye inanıyorum. Bir sürü köprü var ben de o köprülerden birini kurmalıyım diyerek yola çıktım. İki kütleye de hitap edebilmesi iöçin projenin ortak olması gerekiyordu. Türk draması Araplardan çok daha ileride. Bundan da faydalanmak istedik" diyen Hassan Assari, bu dizinin ileride hayata geçecek olacak ortak yapımların bir başlangıcı olacağını düşünüyor. Teknik ekipmanın her yerde bulunabildiğini ancak Türkiye'deki gibi bir coğrafyanın çok ender bulunduğuna değinen Assari, Türkiye'nin sadece Arap ülkelerine değil dünyanın her yerine dizi ticareti yaptığının da altını çiziyor.



128 PROJEYE İMZA ATMIŞ OLDUK


Sadaf Yapım 30 senelik bir şirket. 128 projeye imza attığını söyleyen Assari, dizi yapımlarının Türkler ve Araplar arasında nasıl farklılık gösterdiğini şu sözlerle anlatıyor: "Bizde bir dizi paket halinde tüm bölümler çekilir ve biter. Sonra her gün yayınlanır. Sizde birkaç yıl sürüyor çekimler. Haftada bir gün ayyınlıyorsunuz. Bizde bölüm başı 35-40 dakika sizde 60-70. Amerika, Hollanda, Endonezya, Malezya gibi dünyanın pek çok ülkesinde çekim yaptık, Türkiye ile teknik farklılıklarımıza rağmen en çok burada rahat ettik, keyif aldık."



TÜRK DRAMASI YÜKSELİŞTE


Arap ülkelerindeki dizi film sektörünün farklı ülkelerin dramalarından etkilendiğini dile getiren Assiri, "Bizde ilk önce Meksika dramaları başladı. Sonra Amerikan dizileri başladı. Sonra Çin draması başladı. Hindistan, Kore... Ancak bütün bu saydığım ülkelerin etkisi en fazla bir yıl sürmüştür. Belki Amerikan devam ediyor ama yüksek bir çıkışı yok. Azalıyor. Ama Türk draması 12-13 seneden beri devam ediyor. Çünkü bize çok hitap ediyor. Ben Türk dramasının azalacağını zannetmiyorum. Aksine yükselerek devam edecek" diyor.



BAZI DİZİLER YASAK


Buna karşın bazı prestijli kanalların bazı Türk dizilerini yasakladığını söyleyen Assiri'ye bunun nedenini sorduğumuzda "Biz Türk dizilerini bize hitap ettiği için çok seviyoruz. Ama zinayı çok normal bir şeymiş gibi gösteren diziler var. Bizde birisi biriyle yatarsa ya onunla evlenmeli ya da cezasını çekmeli. Zina içeren diziler bazı kanallar tarafından yasaklanıyor. Ama yasaklamayan kanallar da var" şeklinde bir cevap alıyoruz. Assiri'ye en sevdiği Türk oyuncularını da sormadan edemiyoruz. Assiri'nin saydığı isimler arasında Bülent İnal, Halit Ergenç, Hülya Avşar, Beren Saat yer alıyor.



Bütün anılarım yok edildi






Şadi Yusuf, Ezgi Sümer'in eşi. Sümer'e Arapçayı öğreten ve sevdiren Suriyeli. Sümer'in kendisine oyunculuk yapması için çok ısrar ettiğini söyleyen Yusuf, dizide Faruk karakterine hayat veriyor. "Senaryoyu okudum rolüm biraz hoşuma gitti. İlk defa oynayacağım için korktum. Ama alıştım zamanla. Hatta hoşuma gitmeye başladı. Benim için de farklı bir fırsat oldu" diyen Yusuf, gülerek eşinden başka teklifler gelirse seve seve oynayacağını belirtiyor. Ailesinin hala Suriye'de yaşadığını söyeleyen Yusuf, savaşın bütün anılarını yok ettiğini üzülerek dile getiriyor.



Beş seneden beri ailemi görmüyorum





Jerar Aghabashian, bir yıldan beri Türkiye'de yaşıyor. O da Suriyeli. Savaş başladığında çoğu Suriyeli gibi ilk Lübnan'a sığınmış. 5 sinema filminde 25 dizide rol alan Aghabashian, "Benim için çok farklı bir deneyimdi. Umarım bu bir başlangıç olur, bu tarz ortak projeler devam eder" diyor. Aghabashian, beş yıldır Suriye'deki ailesini görmüyor. İstanbul'a bir iş için gelen Aghabashian, burada video programlama ve animasyon işleri de yapıyor.



Türklerle daha samimiyim






Dima Bayaa, Suriyeli bütün Arap ülkelerinde tanınan bir oyuncu. Annesi ve teyzesi de oyuncu olan Bayaa, Büyük Ev'de Sabbah karakterini canlandırıyor. Çok profesyonel bir ekip çalıştıklarının söyleyen Bayaa, "Hayal Aslan çok önemli bir yönetmen, onun çok güzel bir gözü var. Türkçe bilmediğim halde benimle Türkçe konuşun anlarım. Yönetmenimiz bana bir şey söylediğinde çeviriye gerek kalmadan gözlerine bakıp anlıyorum. Sanat bizi ruhumuzla birbirine bağlar. Ben daha önce Türk dizilere dublaj yaptım ama burada oyunculuk yapmak bambaşka bir deneyim oldu. Ben setteki Türk arkadaşlarla daha samimiyim" diyor.



Arapça'yı
eşimden öğrendim





"Araplarla daha önce çok çalıştım, halen çalışıyorum. 'Kardeşler' diye 120 bölümlük bir dizide rol aldım, o bana şöhret getirdi. Beni çok seviyorlar. Eşimin Suriyeli olması da tabi ki çok etkili oldu. Arapçayı eşimden öğrendim. Çok zor bir dil ama çok çalıştım. Arapçayı öğrendikten sonra çevre edindim zaten. Eskiden yarım Arapça bilen karakterleri oynuyordum. Şimdi tam bir Arap gibi konuşuyorum, onlar da inanamıyor" diyen Ezgi Sümer, bu dizide bütün Ortadoğu'nun Türkiye'de buluştuğunu kaydediyor.



Düşünmeden evet derim





Faysal al Amri, daha önce Türkiye'de Suudi Arabistan yapımı bir projede yer almak için bulunmuş ama bu onun ilk ortak yapım deneyimi. 2007'den beri oyunculuk yapan 33 yaşındaki Amri, " Oyunculuk her yerde aynı ama ilk kez Türk ekiple ve yönetmenle çalıştım. Çok şey kattı oynculuğuma. Hükümetten yana da çok büyük destek gördük. Türklerle çalışmak benim için zevkti. Bir daha böyle bir teklif gelse hiç düşünmeden evet derim" diyor.





#TRT El Arabia
#Ramazan ayı
#Hassan Assiri
8 yıl önce