Bu yıl dokuzuncusu gerçekleştirilen Kocaeli Kitap Fuarı’na 465 yayınevi katılıyor. 600’ün üzerinde söyleşi, panel ve imza gününün düzenlendiği fuarın onur konuğu Beşir Ayvazoğlu, fuara ve edebiyata ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Fuarın okuma alışkanlığının yanı sıra yazma alışkanlığına da önemli katkılar sunduğunu belirten Ayvazoğlu, Türkiye’de kitap okunmuyor gibi yaygın bir inanışın olduğunu söyledi. Ayvazoğlu “Bunun doğru olduğunu düşünmüyorum. Basılan kitap ve yayınevi sayısına baktığımız zaman bunun geçerli olmadığını görüyoruz. Eğer kitaplar satılmasaydı bu kadar çok yayınevi olmaz, bu kadar çok kitap da basılmazdı. Kitap okuyan bir gençlik yetişiyor” dedi.
Dikkatini çeken yeni nesil yazarlar olduğunu da vurgulayan Ayvazoğlu, “Çok beğendiğim yazarlar var. Yeni nesilde iyi şairler, romancılar ve deneme yazarlarının çıktığına tanık oluyorum. Zaten çıkmama ihtimali olamaz. Eğer çıkmıyorsa bu kuruduk demektir. Gençlerin kitaplara olan ilgisi günden güne artıyor. Ben bu anlamda gelecekten ümitsiz değilim” sözlerini kaydetti.
Biyografi türünün özelikle Batı edebiyatında en az roman kadar önemli bir tür olduğunu belirten Ayvazoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Oralarda biyografinin okuru da yazarı da çoktur ve bu eserlere kıymet verir. Önemli insanların hayatlarındaki detaylar merak edilir. Bunlar rol model insanlardır. Son dönemlerde daha çok akademik biyografiler yazılıyor. Edebi tarzda biyografi yazımı gitgide azaldı. En güzel biyografi akademik titizlikle işlenerek edebi şekilde yazılan biyografilerdir. Bunlar edebi önem taşır ve roman gibi sürükleyicidir. Ben son dönemde polisiye türünde önemli gelişmeler görüyorum. Güzel yazarlarımız yetişiyor. Bunları da çoğaltmak gerekir.”
