|

Yarışçılık sahada öğrenilir

Off-road yarışlarında Sınıf-1 kategorisinde başarı gösteren ilk ve tek kadın sporcu olan İlayda Hancı Korkut, Sınıf-3’te de kupa kazanmaya devam ediyor. Yarışmalarda deneyimli olmanın altını çizen sporcu, “Yol notlarına bakıp hazırlanırken burayı nasıl geçerim diye düşündüğüm etapları yarış sırasında korkmadan geçebiliyorum. Yarışçılık sahada öğrenilir” diyor.

İlker Nuri Öztürk
04:00 - 8/12/2019 Pazar
Güncelleme: 23:29 - 7/12/2019 Cumartesi
Yeni Şafak
İlayda Hancı Korkut
İlayda Hancı Korkut

Türkiye’nin ilk ve tek kadın off-road Sınıf-1 birincisi İlayda Hancı Korkut başarılarına devam ediyor. Babası ve eşiyle birlikte oluşturdukları takımla yarışmalarda derece elde eden Korkut, bu yıldan itibaren Sınıf-3’te yarışmaya başladı. Bu kategorideki ilk yılında ise Bantboru Off-Road Team ile birlikte genel klasmanda ikinci oldu. 25 yaşındaki sporcuyla off-road sporu ve kariyeri üzerine konuştuk.

Otomobillere ve yarışlara olan ilginizin kaynağı nedir?

Küçüklüğümde başlayan bir ilgi bu. Babam off-road yarışlarında yarışmaya başlayınca benim için de bir fırsat doğdu. Çocukluğumdan beri onunla yarışlara giderek bu spora merak saldım. Ehliyetimi aldıktan 3 gün sonra ise ilk yarışıma katıldım ve birincilikle bitirdim. Babam bunu duyunca devam etmemi istedi. Sezonu birincilikle tamamladık.

KASKI TAKINCA EŞİTLENİYORUZ

Yarışlarda başarı elde eden ilk kadın olmanın sizin için önemi nedir?

Kadın erkek ayrımının bu sporda olduğunu düşünmüyorum. Yıllardır hem ulusal hem uluslararası yarışlarda dereceler elde ediyorum. Kaskı takıp start noktasına geldiğimizde hepimiz eşitleniyoruz. Başarılı kadınlar her alanda var. Yalnızca bazı ağır etaplarda fiziksel gücümüz aşağıda kalabiliyor. Kendimi geliştirmek için elimden geleni yapıyorum. Kondüsyon ve güçlenme olarak sporuma katkı sağlayan kickbox’la ilgileniyorum.

Antremanlar nasıl geçiyor?

Sezon boyu her ay yarış olduğu için antremana pek fırsat olmuyor. Aracı da yormak istemiyoruz çünkü aracımız ağır şartlarda yarışıyor. Hiçbir antreman yarıştaki gibi olmuyor. Yol notlarına bakıp hazırlanırken burayı nasıl geçerim diye düşündüğüm etapları yarış sırasında korkmadan geçebiliyorum. Hiçbir zaman yarıştaki gibi süremem. Yarışçılık pistte öğrenilir.

Yaşadığınız zorluklar neler?

Sponsor bulamadığım için 2015’te yarışmayı bırakmıştım. Bunu duyan off-road kulüpleri yarışlara dönmem, yeni araba yapmam için kendi aralarında para toplamışlar. Bunun üzerine birkaç destek daha aldım ve tekrar yarışmaya başladım. Yedek parçamız bile yoktu bazı yarışlarda. Buna rağmen her yarışı podyumda tamamladık. Bir yarış önceden de Sınıf-1 şampiyonluğumuzu ilan ettik.

Sınıf-1’den Sınıf-3’e yükseldiniz bu sezon. Sizin için ne değişti?

Bantboru CEO’su Sinan Gider’in önerisiyle sınıfımızı yükselttik. Çünkü genel klasmanda da yükselmek istedik. Burada araç sayısıyla beraber rekabet de arttı. Araçların gücü ve kullanım zorluğu arttı. Sınıf-3’te genel klasmana giren rakiplerimiz hem deneyimli hem de araçları güçlü. Bu sezon alışma süreciydi, gelecek sezon daha iyi olacak diye düşünüyorum.

Sponsor desteğinin etkisi nedir?

Babam, Batuhan Korkut ve ben üç kişilik bir ekiptik. Batuhan’ın mekanik ve kural bilgisi çok fazla. En ufak bir hatada ceza ve diskalifiye riski var. Batuhan mekanik olarak araca hakim olduğu için bu bana güven veriyor. Tamamen sürüşe odaklanıyorum. Servisi olmadan 3 kişiyle yarışan İlayda; sponsor sayesinde daha iyi bir araçla, büyük bir ekiple, baştan başa kıyafetiyle, yedek parçalarıyla piste çıkıyor. Biz de bunun hakkını vermek için elimizden geleni yapıyoruz.

EN KÜÇÜK EMEK BİLE HİSSEDİLİYOR

Takımla ve tekli yarışların farkı nedir?

Bantboru Off-Road Team olarak iyi bir ekip ruhu oluşturduk. Bireysel yarıştığımızda kimseye karşı bir sorumluluğunuz olmuyor. Takım olduğunuzda ise birlikte üzülüp birlikte seviniyorsunuz. Yalnız kalmamanın verdiği bir güven var. Mücadeleye sürekli devam etmek zorunda hissediyorsunuz kendinizi. Vidayı sıkan birinin bile emeği hissediliyor. Takım olmak çok daha iyi.

Yardımcı pilotluk yaptınız mı?

Pilot iyi veya kötü fark etmiyor, bir şekilde gidiyorsunuz ancak co-pilot kötü olduğunda o yolu bulamazsınız, yarışı bitirmeniz zorlaşır. Bu yıl Bolu’dan Göbeklitepe’ye uzanan 8 günlük TransAnatolia yarışlarına katıldık. Bu yarışta Batuhan pilotluk yaptı ve co-pilotluğunu yaptım. Yol olmayan yerlerden gittik. Yol notları, açılar ve kilometre sayar cihazları ilk kez kullandım. Genel klasmanda 2, sınıfımızda 1. olduk. Birkaç defa yolu karıştırdık. İlk kez katıldığımızı düşünürsek iyi bir başarı elde ettik. Normal yarışmalarda yol notu olmuyor.

Bu spora ilgiyi nasıl görüyorsunuz?

Her şehirde off-road kulübü var. Profesyonelliğin dışında bu işi hobi olarak yapan da büyük bir kesim var. Destek ve seyircileri piste getirme olduğunda ilgi artıyor. Denizli’de, Sinop’ta, Mardin’de yarış yapılması bu ilgiyi arttırıyor. Örneğin Urfa’daki çocuklar arabaya dokunmak, binmek istiyorlar. Başka bir duygu bu. Federasyonun yeni kararına göre kadrosunda kadın sporcu bulunduran takımlarımız fazladan puan alıyor. Bu karar, kadın sporcuların sayısını arttıracaktır. Şu anda yarışan kadın sporcular var ancak sayısı artmalı. Yarışçılar genelde aile içinden çıkıyor.

Hedefleriniz neler?

Dünyanın en iyi kadın yarış pilotu Michele Mouton’u örnek alıyorum. Genel klasmanda erkekleri geçmişti. Hedefim onun gibi olmak.

Takla atıp devam ediyoruz

Bir yarış hatırası paylaşır mısınız?

Daha 19 yaşındayken Yunanistan’da yarıştım. Büyük takımlar vardı. Üç kişilik bir ekiptik. Yarışın ikinci gününde takla attık. Araç sonra serviste hazırlandı ama cam takamadık ve camsız devam ettik. İki bin 100 metrelik bir dağa tırmanmamız gerekiyordu. Sağanak yağmur vardı. Yükseğe çıktıkça sis ve kar oluştu. Zaten önümüzü göremezken cihaz bozuldu, yol notları ıslandı. Her şeye rağmen yola devam ettik. Babam kenara çek dese de bir şekilde durmadım ve lastik izlerini takip ederek gittik. Finişe gelmişiz ama farkında değildik, korna ve sirenlerle fark ettik. Normalde yarış bittiğinde sporcular servise döner ancak hiç kimse dönmemiş ve beni merak etmişler. Montlarını, eldivenlerini verdiler. Sporcuların dönmeyip bizi beklemesi çok güzeldi. Bizim bu inadımız sayesinde Türkiye’de de bir yarış yapıldı. Hepsinden övgü dolu sözler aldık. Çok çabuk mücadeleyi bırakan ekipler var. En zor şartlarda pes etmeden yarışı bitirmemiz gerektiğini öğrettiniz dediler. Daha sonraki yarışlarda karşılaştıkça tebrik ettiler.

Gaza basarak kazanılmıyor

  • Yarışlarda başarılı olmanın sırrı nedir?
  • Sadece gaza basarak yarış kazanılmıyor. Önemli olan co-pilot’la uyumlu olmak. Aracınızın ve kendinizin limitleriniz bilerek sürmek, rakip puanlarını takip etmek, strateji yapabilmek gerekiyor. Başarı bunların bütünüdür.
#Off-road
#İlayda Hancı Korkut
#Otomobil
#Kask
#Yarış
4 yıl önce