|

Yol arkadaşım Beyaz baston

Görme engelli Tony Giles Antarktika, ABD’nin 50 eyaleti ile Avrupa ve Güney Amerika’daki her ülke olmak üzere dünyanın 125 ülkesine ayak basmış bir gezgin. Fiziki engelin yapmak istediklerine mani olamayacağını hem kendine hem de dünyaya gösteren Giles, “Her işi kendim yaparak hayata meydan okumak istiyorum” diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 4/03/2018 Pazar
Güncelleme: 06:43 - 3/03/2018 Cumartesi
Yeni Şafak
Uzun yıllardır dünya turuna devam eden Tony Giles Antarktika, ABD’nin 50 eyaleti ile Avrupa ve Güney Amerika’daki her ülke olmak üzere dünyanın 125 ülkesini ayak basmış.
Uzun yıllardır dünya turuna devam eden Tony Giles Antarktika, ABD’nin 50 eyaleti ile Avrupa ve Güney Amerika’daki her ülke olmak üzere dünyanın 125 ülkesini ayak basmış.

Bisikletiyle, yürüyerek, otomobiliyle ya da otostop çekerek dünya turuna çıkan insanların sayısı her geçen gün artıyor. Bir zamanlar emeklilik planlarından ileri gidemeyen bu hayali günümüzde çoğu insan gerçekleştiriyor. Hem de emekli olmayı beklemeden. Dünyayı gezen öyle biri var ki, hiçbir şeyin ertelenmeyeceğini bize gösteriyor. Uzun yıllardır dünya turuna devam eden Tony Giles Antarktika, ABD’nin 50 eyaleti ile Avrupa ve Güney Amerika’daki her ülke olmak üzere dünyanın 125 ülkesini ayak basmış. Türkiye de geldiği ülkelerden biri. Kendini Tony The Traveller olarak adlandırıyor. ‘Dünyada görülmedik yer bırakmamış’ diye düşünüyorsunuz değil mi? Giles’i diğer gezginlerden ayıran özelliği ise gezdiği yerleri görememesi. Çünkü Giles’in iki gözü de görmüyor. Fiziki engelin yapmak istediklerine mani olamayacağını hem kendine hem de dünyaya gösteren Giles, bilmediği kıtalara yolculuk yapmasını şöyle açıklıyor: “Her işi kendim yaparak hayata meydan okumak istiyorum.”


YILLAR GEÇTİKÇE SAĞIRLAŞTIM

39 yaşındaki Giles, nadir görülen bir göz hastalığı ile İngiltere’de dünyaya gelmiş. Çocukken parlak ışığa duyarlı olup şekil ve gölgeleri ayırt edebilen Giles, “5 yaşındayken engelli çocuklar okuluna gittim. Okul evime uzak olduğu için görme kusuru olanlar ve tamamen kör çocuklar için açılmış yatılı okulda, ailemden uzakta büyüdüm. O zamanlar hareket etmek için beyaz uzun bir çubuk kullanmayı öğrendim. Bu sayede karşıdan karşıya geçmeyi, otobüse ve trene binmeyi öğrendim. 6 yaşındayken her iki kulağım da sağırlaşmaya başladı. Sağırlığım yıllar geçtikçe giderek daha da kötüleşti ve şu an ağır durumda. Yüzde 80 duyamıyorum. 12 yaşından sonra da zaman zaman parlak güneş ışığından başka bir şey göremez oldum” şeklinde konuşuyor.


ARTIK KENDİME GÜVENİYORUM

Gençken arkadaşlarıyla birlikte rock konserleri için kamplara gittiğini söyleyen Giles, tek başına yaptığı ilk seyahati şöyle anlatıyor: “16 yaşındayken Boston’a giderek ABD’yi ziyaret etme fırsatım oldu. Oradaki geniş kaldırımlar, gürültülü insanlar beni çok etkiledi. Bununla birlikte bir Amerikan Çalışmaları Grubu’nun parçası olarak Güney Carolina’da 4 ay boyunca çalıştım. İşte gerçek bağımsız seyahatlerime o zaman başladım. Arkadaşım Disney’i ziyarete, Florida’ya gitmişti ama benim ilgimi çekmedi. Bu yüzden ABD’nin güneyindeki New Orleans’a bir gezi planladım. Üniversite personeli bana bir uçuş rezervasyonu yaptırdı ve bir pansiyon ayarlamama da yardımcı oldular. Havaalanından kalkan bir taksiye binip şehre giden bir tramvay buldum. Bir hafta New Orleans’ta kendim eğlenerek geçirdikten sonra her yere gidebilmeye başladım ve artık kendime güveniyordum.”


BUNGEE JUMPİNG YAPTIM

Gittiği yerlerde pek çok anı biriktiren gezgin, 3 kişiyle birlikte Yeni Zelanda’nın kuzeyinde 80 metrelik bir köprüden bungee jumping yapmış. Daha önce deneyimlemediği bir şeyi yaptığı için hem heyecanlı olduğunu hem de korktuğunu belirten gezgin, “Açık havada aşağı atlamak için bilinmezliğe hazırlanırken atlayış tesisatının düzgün bir şekilde bağlandığını umuyordum! Yere düşen bir taş gibi aşağıya doğru çakıldıktan sonra halat beni yukarı çekti ve tekrar yere bıraktı sonra yine yukarı çekti. Harika bir deneyimdi. Beş kez bungee jumping yaptım. Bunun için görmeme gerek yok. Havanın tenimle temas etmesi ve boşlukta özgür olmak herkesin deneyimlemesi gereken bir heyecan. Ayrıca paraşütle de atladım” ifadelerini kullanıyor. 2004 yılında da Güney Afrika’nın Zambiya kentinde seyahat ederken gün boyunca su raftingi yaptığını anlatan Giles, “Gün boyunca suya batıp çıktım. Bir ara suda düştüm ve boğulacağımı düşündüm. Gürültüye doğru yüzdüğümü hatırlıyorum. Eğlenceli bir gün ilginç şekilde sonlandı” diyor.

  • Babamı örnek aldım
  • 20 yıldır dünyayı dolaştığını anlatan Tony Giles, şu an seyahat yazarı olarak çalışıyor ve kendi blogunda gezi tecrübelerini paylaşıyor. Ayrıca yayınlanmış iki tane gezi kitabı olan Giles, İngiliz demiryollarından emekli olan rahmetli babasının emeklilik parasını gezilerine fon olarak kullanan Giles, “Babam bana denizde yaşadığı hikâyeleri anlatırdı ve bu beni heyecanlandırırdı. Babam seyahat etmeye başlamamda esin kaynağım oldu. Yeni şeyler öğrenmek yeni kültürlerle tanışmak beni heyecanlandırıyor” diyor.
Eşimle geziyorum

Görme engelli gezgin Giles, yeni seyahatlerini eşiyle gerçekleştiriyor. Hayatımın geri kalanını da yolculuklar yaparak geçireceğini söyleyen Giles, “Eşim Yunanistanlı ve benim gibi kör. Türkiye’yi iki kez birlikte ziyaret ettik. Özellikle yemekleri ve dost canlısı Türk insanlarını sevdik. Birlikte iki kez ABD’yi, Avustralya, Yeni Zelanda ve Avrupa’nın yarısını ziyaret ettik. Dünyanın her ülkesini gitmek ve daha fazla seyahat e-kitapları yayınlamak istiyorum. Bir sonraki yolculuğum Mart ayında Lübnan ve Irak’a olacak. Nisan ayında da eşimle birlikte Rusya’ya gitmeyi planlıyoruz. Daha gezilecek çok yer var” ifadelerini kullanıyor.

#Gezgin
#Seyyah
#Tony Giles
6 yıl önce