|

Yunus Emre’nin aşkı dile geldi

Yunus Emre’den gönlüne düşen hikmetli sözleri bestelemek ve kayda geçirmek arzusuyla yola çıkan kanun virtüözü Göksel Baktagir, “Yunus AŞK /Yunus Emre Oratoryosu” albümünü hazırladı. Albümdeki eserleri ise ses sanatçısı Ender Doğan seslendiriyor. Yunus Emre’yi Baktagir ve Doğan anlattı.

Latife Beyza Turgut
01:00 - 8/05/2022 Pazar
Güncelleme: 18:04 - 6/05/2022 Cuma
Yeni Şafak
Ender Doğan-Göksel Baktagir
Ender Doğan-Göksel Baktagir

Yunus Emre’den gönlüne düşen hikmetli sözleri bestelemek ve kayda geçirmek arzusuyla yola çıkan kanun virtüözü Göksel Baktagir, geçtiğimiz günlerde “2021 Yunus Emre yılında pişti ve çok şükür içinde bulunduğumuz Ramazan ayı içerisinde sizlerin gönlüne ulaştı” diyerek takdim ettiği, “Yunus & Aşk Yunus Emre Oratoryosu” albümünü yayınladı. Bu çalışma ile mutasavvıf Türk şairi Yunus Emre’nin şiirleri Baktagir tarafından oratoryo formunda yeniden bestelendi. Ciddi bir emek ve büyük bir özveriyle bestelenen eserlerin orkestrasyonunu Serkan Sönmez ve Mehmet Efe tarafından üstlenilirken eserler, ses sanatkarı Ender Doğan tarafından yorumlandı. Her biri kendi alanında çok kıymetli sanatkarlarla hazırlanan “Yunus & Aşk Yunus Emre Oratoryosu” albümünü projenin sahibi Göksel Baktagir ve eserleri yorumlayan Ender Doğan ile konuştuk. Göksel Baktagir’in kıymetli ses sanatkarı dostum diyerek oratoryo formuna dönüşen bu eserlerin icrasının Ender Doğan’ın üstlenmesinden duyduğu mutluluktan bahsederken, Doğan, “Yunus & Aşk” çalışmasında Göksel Baktagir Koca Yunus’un aşk dolu sözlerini yine aşk dolu nağmelerle buluşturduğunu söylüyor.

- “Yunus & Aşk” ismini verdiğiniz Yunus Emre Oratoryosu albümü, hali hazırda dijital platformların bir çoğunda dinleyici ile buluştu. Proje fikri nasıl ortaya çıktı, nasıl ilerledi?

Göksel Baktagir: Pandemi ile başlayan süreçte belki de bir çoğumuzda bir içe dönüş, farkındalık duyguları artarak kendisini göstermeye başladı ve benim bestelerimde de yaşadığım duyguların yansıması olarak eserler manevi iklimin titreşimlerine dönüştüler. Bu vesileyle o dönemin beste adları “Tefekkür”, “Yakarış” temaları olarak ortaya çıktı. Geçtiğimiz yıl, Yunus Emre yılı ilan edildiğinde o içe dönüş halinin ilhamıyla gerçek bir Hak Aşığı Yunus Emre’nin gönüllere nakşolmuş sözlerini uzun soluklu bir besteye dönüştürme hayali kalbimi sarmıştı ve “Bismillah” diyerek yola çıktım. Yunus’un bendeki karşılığı “Aşk” idi ve “Yunus & Aşk” kendi kozasını musikiyle örmeliydi. Bu manevi titreşimlerin yolculuğunda kalıcı bir hale gelme düşüncesiyle ilk önce kayda geçmeli fikri ağır bastı ve bir tarih sınırlaması koymadan demini alarak ilerledi. Kısaca özetlersek, eserler Yunus yılında pişti, bu yıl dinleyicilerle buluştu. Her biri kendi alanında çok kıymetli sanatkâr dostlarımla “Yunus & Aşk” projesini kayda geçirdik. Kendilerine ve bu manevi projeme destek veren gönül insanı saygıdeğer büyüğüm Ahmet Tatlıcı’ya minnettarım. Çok mutluyum.

ŞİİRİYLE KAPILAR AÇTI

- Yunus Emre’nin eserlerini bir oratoryo formunda besteleme fikri nasıl oluştu?

Göksel Baktagir: Bir düşünün her şiiriyle sizde müthiş kapılar açan bir Hak aşığı var. O kapıdan içeri girdiğinizde bir de özde Yüce Allah ile olan aşkını bütün şiirlerine yansıtan Yunus Emre’nin coşkusunu daha da yaşamak istiyorsunuz. Ben de kalbime dolan o coşkulu ilhamla o kıymetli gönül şairinin şiirlerini bir bütün olarak bağlayıp, tam manasıyla “Aşk” yolculuğuna çıkarak müzik temalarını doyurmak istiyordum. Bu nedenle kalbimin sesini dinledim. Solo, koro ve enstrümanların, yaylı orkestranın içinde yer aldığı bir yapıt olarak oratoryo formunda “Yunus & Aşk” bestelerini yazmaya başladım.

- Serkan Sönmez & Mehmet Efe orkestrasyonunda hazırlanan çalışmada yorum Ender Doğan’a ait. Geçmişte de birlikte projeleriniz oldu. Göksel Baktagir & Ender Doğan olarak bu projede birlikte çalışmaya nasıl karar verdiniz?
  • Göksel Baktagir: Aslında yıllar öncesinde bu projemin ilk eserini “Geldi Geçti Ömrüm Benim”i bestelemek nasip olmuştu ve belki de tevafuk, kıymetli sanatkâr kardeşim sevgili Ender Doğan’dan bir demo ses kaydını rica etmiştim. Yunus Emre yılında oratoryo formuna dönüşen bu eserlerin icrası da yine sevgili Ender Doğan’a kısmet oldu. Bundan dolayı da büyük mutluluk duyuyorum. Polifonik müzik alanında uzun yıllara dayanan emekleri ve tecrübeleri neticesinde çok değerli projelere imza atan, benimde uzun yıllar öncesinde müziğimizi birlikte işlediğimiz kıymetli müzik insanları Serkan Sönmez ve Mehmet Efe kardeşlerim yaylı orkestranın orkestrasyonunun yazılmasında büyük bir heyecanla projenin içini doldurdular. Eserin bütününe hizmet eden manevi titreşimlere kattıkları emeklerinden dolayı kendilerine çok teşekkür ederim.

YUNUS’UN ADI GEÇEN HER PROJE ÖZELDİR

- “Yunus & Aşk” isimli Yunus Emre Oratoryosu albümünde yorumculuğu üstleniyorsunuz. Projeyi duyunca neler hissettiniz, nasıl dahil oldunuz?

Ender Doğan: Hz. Yunus’un adı geçen her proje benim için çok özeldir Göksel Baktagir üstadım bunu benimle ilk paylaştığında çok heyecan duydum. Besteler harika idi. Tabi projede yer alan eserlerin müzikal anlayışı ve gerek makamsal akış gerekse birbirleriyle irtibatlarının kompozisyonu alışık olduğumuz ilahilerin icrasından hem çok farklı hem maharet gerektiren bir iş olduğunu gördüm. Eserlerin icra provaları sırasında tekrar tekrar okudukça bestelerin bütününe dahil olunca başka başka duyguların içine girdim gerçekten estetik bir sanat işçiliği ile müthiş bir müzikal örgü ile harika bir iş dedim. Projeyi kendi müzik anlayışıma ve ruhuma çok uygun buldum ve çalışmaya dahil oldum.

- Yunus Emre’nin şiirlerini oratoryo formunda seslendirmek sizin için nasıl bir deneyimdi?

Ender Doğan: Yunus Emre’nin nutukları çok farklı tarz ve üslupta bestelenmiştir. Bana göre bu çalışmanın farklı bir müzik mantığı ile bir oratoryo olarak düşünülmesi çok isabetli oldu. Ayrıca mühim bir boşluğu da doldurdu diyebilirim. Tabi icra olarak Batı müziği armonik yapısıyla seslerin tasarlanması icraya hem güzel bir renk hem büyük bir hacim kazandırdı. Özellikle günümüz müzik kulağına hitab etmesi dolayısıyla kendi çevremde gençler arasında çok beğenildiğini büyük ilgi gördüğünü söyleyebilirim.

Bu besteler sınırsız hazinenin tasnifleri

-
Çalışmanızda “Geldi Geçti Ömrüm Benim”, “Aşkın Aldı Benden Beni”, “Her Nereye Döner İsem Aşk İledir Benim İşim”, “Ben Yürürem Yâne Yâne”, “Yarab Bu Ne Derttir Derman Bulunmaz”, “Taştın Yine Deli Gönül”, “Nerde Bulam”, “Ey Dost Aşkın Denizine Girem Gark Olam” ve “Gözüm Seni Sevmek İçin Elim Sana Ermek İçin” gibi çok değerli eserler yer alıyor. Eser seçimi nasıl oldu, nelere dikkat ettiniz?
  • Göksel Baktagir: Bütün temalar yüce Allah’tan yani sınırsız hazinesinin tasnifleri olarak bestelendi. Kalpten o yolculuğa bağlandığımda sırlı perdeler arasında şiir temaları adeta daha önceden belirlenmiş gibi sıralandı. Bu bir mucize ve Allah’ın mucizesi. Şükürler olsun bu manevi kapıyı araladığı için...
- Belki bir seçim yapmak zordur ama seslendirdiğiniz eserlerde size en yakın gelen, kalbinize dokunan hangisi oldu?

Ender Doğan: Güzel sesle insan ruhu arasında ezelden takdir edilmiş bir ilişki vardır. Bu çalışmada benim ruhuma mutabık olan bir değil, birçok eser var. Onlardan bazıları “Ya Rab Bu Ne Derttir”, “Nerde Bulam İsteyim De” , “Her Nereye Döner İsem” sonra Kürdi makamındaki “Ben Yürürüm Yane Yane” gibi örneklendirebilirim.

Yunus bize hakikati fısıldıyor

- Bu toprakların kültürünü taşıyan söz ve müziklerin farklı formlarda insanlarla buluşması hakkında ne düşünüyorsunuz? Bunun insanların bu kültürle buluşması üzerinde nasıl bir etkisi oluyor sizce?
  • Göksel Baktagir: Öz; en kıymetli şeydir. “Yunus & Aşk” oratoryosu özünün sözüyle gönüllere yerleşen bir Hak aşığının yaşadığı kültürün değerleriyle örtüşecek bir makamsal müzik örgüsü ile işlenmiş bir eserdir. Uşşak, Hicaz, Klasik Çargâh, Nikriz, Nihavend, Gerdaniye gibi bize miras kalan makamlarımızla işlenerek, kalbi tınıyı oluşturma gayreti ve ruhuyla bestelendi. Oratoryo formununda bestelenen eserler, polifonik düzenlemeyle daha farklı bir hacim kazanarak genişlemiştir. Bu müzikal buluşmanın titreşimleri birçok farklı kültürden insanların özdeki ortak duygularına köprü oluşturmaktadır.

Ender Doğan: Her sanatın bir erbâbı vardır. Allah dostları da kulluk sanatının erbâbıdırlar. Onlar muhataplarının gönlüne en kestirme yoldan girmeyi çok iyi bilen bize nasıl kul olmamız gerektiği konusunu bi-zatihi hâliyle gösteren sultanlardır. “Yunus & Aşk” projesi aşk ile yapılmış bir çalışmadır. Hz. Yunus, “Ere evvel aşk gerek andan dervişe benzer”, “Aşk iledir benim işim”, “ Aşkı olmayan gönül misali taşa benzer” derken bize bir hakikati fısıldıyor. İnsana topluma, eşyaya varlığa tesir etmenin en kuvvetli ve en hızlı yolu yapılanın aşk ile yapılmasıyla mümkün olabilir. Aşk’ın dili o kadar güçlüdür ki eğitim düzeyi farkı, kültür farkı, düşünce, fikir farklılıkları ona mani olamaz. Dolayısıyla sözde maksat muhatabın gönlüne dokunmaktır. “Dinleyen ile söyleyen arasında münasebet yoksa söz abestir” der büyüklerimiz.“Yunus & Aşk” çalışmasında Göksel Baktagir Koca Yunus’un aşk dolu sözlerini yine aşk dolu nağmelerle buluşturmuş. Son olarak şunu söyleyeyim; bu proje görüşü düşünüşü felsefesi, hayata bakışı nasıl olursa olsun çok farklı insan profillerine ulaşabilecek güçlü bir çalışma oldu.

O güzel aşık ezelden yüreğime dokundu

- “Yunus, aşk köprüsünden geçerken yaşadığı duyguların iklimlerini perde perde ruhumuza nakşetti. Şiirleriyle kalbimizdeki ses kandillerinin yakılmasına ilham oldu” diyerek anlattığınız Yunus Emre’nin gönlünüzde nasıl bir yeri var?
  • Göksel Baktagir: Ortaokul yıllarımda hiç unutmuyorum, edebiyat öğretmenimiz yazılı sınavda önemli bir şahsiyeti tasvir eden bir kompozisyon yazmamızı istemişti ve ben de gönlüme dolan Yunus Emre’yi tasvir eden bir kompozisyon yazmıştım. O güzel Aşık, belki de ezelden yüreğimize dokunmuştu. Aşkın kendisi olmuş olan Hz. Yunus’un yolculuğuna bu sefer hikmetli sözlerinin musikisini ortaya çıkarma ilhamı kalbimizde ses kandilleri yaktı... O ışıkla manevi bir titreşim ile musikinin sınırsız güzelliğiyle sözlerini işlemeye çalıştım…
- Projenin devamında dinleyicilerin ve müzisyenlerin merakla beklediği bir çalışmanız daha var…

Göksel Baktagir: Projeme ilave olarak hedefimdeki hayalimi anlatarak bu soruya cevap vereyim. İlk olarak dijital platformlarda yerini alan “Yunus & Aşk” oratoryosu yakın bir gelecekte plak olarak basılacak ve de ülkemiz genelinde özellikle güzel sanatlar liseleri ve konservatuarlarına “şef partitürü” olarak nota kitapçığıyla birlikte gönül hediyemiz olarak takdim edilecek.


#Göksel Baktagir
#Yunus Emre
#Ender Doğan
#Serkan Sönmez
#Mehmet Efe
2 yıl önce