Sürekli Kayıp, İbrahim Tenekeci'nin Yeni Şafak gazetesindeki köşe yazılarını bir araya getirdiği, deneme türündeki son eseri. Uçuş Denemeleri (2003), Son Düzlük (2005), Tüfeksiz Hareketler (2010) ve Öbür Divan (2013) sonrası yayınlanan kitap, diğerlerine göre daha hacimli. İnternet ortamının çabuk tüketime yönelik üretimi ve yazarları kolay ulaşır kılması çoğu kişinin öne çıkıp söz söyleme cesaretini kırdı. Yazıların yayınlandığı döneme baktığımızda keskin ayrımlar, birden artan terör olayları, iç ve dış basındaki devleti karalama kampanyalarını hatırlıyoruz. Ülke üzerinde gezinen uzman kötüler karşısında “bin yıllık kader birliği" etmiş bizlerin milli bilincini geri getirme çabası, kitaptaki yazıların hedeflerinden biri. Hedefe yönelik bu bilinçli yürüyüş, çağdaşı şair ve yazarlar arasında İbrahim Tenekeci'yi çoğu kişiden ayırıyor. Sanatçının daveti, devayı davamızda aramaya. Bunu, kadim zinciri takip eden tarih şuuru ve analiz bilgisiyle okura sunuyor. “Yerli ve milli olmak" başlığında ısrar edip aynı isimle 3 yazı yazmasını da bununla birlikte okuyabiliriz.
Öbür Divan'da gördüğümüz edebiyat, tabiat ve fikriyat olarak 3 başlığa ayrılan konular Sürekli Kayıp'ta da bu minvalde dağılım gösteriyor. İbrahim Tenekeci, siyasi ortamın yarattığı düzlük ve bunaltıcı ortam karşısında “sağa çekip ağaçları seyretme" tavsiyesi ile okuru edebiyat ve tabiatta nefeslenmeye çağırıyor. “İnsan olma ve kalma sanatı" hususunda yaptığı hatırlatma ve alıntılar, dünya karşısında gönlümüzü güçlendiriyor. Sürekli Kayıp'taki yazıların duyarlı duruşuna baktığımızda, “örgütlü kötülük" yoluyla dış müdahalelerin içte yarattığı zaman ve vicdan kaybını görebiliyoruz. Tenekeci, yorgun bir Türkiye serüvenini temize çekiyor adeta. Çağa tanıklık ederken, tarihi örnekler sayesinde “neydi, ne oluyor" sorusu, yazılar okundukça cevaba eriyor.
Yorum ve çağrışıma gayet açık olan kitap ismi, İbrahim Tenekeci'nin İslam coğrafyası ve dünya devletleri hakkında yaptığı tespitleri okuyup sayfaları çevirdikçe zihnimizde daha net bir yere konumlanıyor. Kitapla aynı isimdeki yazıdan aynen aktaralım: “Sürekli kayıp, askerî bir terim. Savaş sırasında kullanılıyor. Ölmemiş, yaralanmamış veya hasta olmamışsınız. Esir düştüğünüze yahut firar ettiğinize dair bir bilgi de yok. Fakat birliğinizde değilsiniz ve kayıpsınız. Yani ne olduğunuz ve nerede / kimlerle bulunduğunuz belli değil. Akıbetiniz bilinmiyor. Bu durumda olanlar için 'sürekli kayıp' terimi kullanılıyor. Günümüze uyarlarsak, aradığınız kişiye ulaşılamıyor."
Önemine sıkça dikkat çektiği konular ve yüksek sözlük bilgisinin getirdiği kelime köklerinin ortaklığına yaptığı atıflarla okuyucu, yeni düşünce sahaları kazanıyor. Tartışmalar, olaylar, siyasi gündemin hızı arasında üstünde tepinilen insanlık kavramına yaptığı köşeli sözler, fikriyat tarihimiz açısından özgün bir saha olarak raflarda okurunu bekliyor.
• • •
İbrahim Tenekeci
Sürekli Kayıp
Profil Yayınları
Kasım 2015
391 sayfa
