|

Dr. Muammer Yıldız maske tartışmalarına son noktayı koydu

Gerçek Hayat Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Kemal Özer, ABD'li doktor Dr. Raşit Buttar'ın açıklamalarını gerekçe göstererek ''Zorunlu olsa da maske takmayacağım'' açıklamasına Dr. Muammer Yıldız'dan destek geldi. Dr. Muammer Yıldız, "İnsanlar mikroptan korunmak için mi maske takıyor, hastalığını başkasına bulaştırmamak için mi? İki durum da farklı bir tutum gerektirir" dedi.

08:41 - 22/06/2020 Pazartesi
Güncelleme: 11:45 - 22/06/2020 Pazartesi
IHA
Dr. Muammer Yıldız
Dr. Muammer Yıldız

Hekimzade tıbbı aromatik, endemik bitkiler ARGE merkezi yöneticisi ve Geleneksel Tıp Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Muammer Yıldız, Kemal Özer’in maske konusundaki hassasiyetine destek verdi.

MASKEYE VE KULLANIMINA DİKKAT ÇEKTİ

Yıldız, “Çok değişik maskeler var. Şantiyelerde toz toprağa karşı da maske kullanmak gerek, değişik gazlara karşı da. Ameliyathanelerde kullanılan maskeler var. Gıda üretiminde kullanılan maskeler var. Bakteri ve virüse karşı kullanılan maske de. Önce kim, bu maskeyi, neye karşı, ne zaman ve nasıl kullanmalı. Bir tehdit ya da zararlıya karşı maske kullanıyorsanız, o tehdit ve zararlıya karşı uygun bir maske kullanmanız gerek. Tarımda ilaçlama yapılırken kullanılan maske ile sokakta kullanılan maske aynı değil. Eğer bir mikroptan söz ediyorsak, maskenin yapıldığı malzemeden tutunda ona yüklenecek ilaç ya da reçine, malzemenin özelliği, gözeneklerin nano ölçeği, nasıl, ne süre ile kullanılacağın daha sonra bu maskelerin imha şeklinin iyi düşünülmüş olması gerek. İnsanlar mikroptan korunmak için mi maske takıyor, hastalığını başkasına bulaştırmamak için mi? İki durum da farklı bir tutum gerektirir. Mevcut uygulamada, bu maskeler, mikrobun yayılması ya da mikrobun engellenmesi konusunda fazla güven vermiyor. Hem malzeme, hem de şekil, ayrıca kullanıcı davranışları açısından durum içaçıcı değil. Bütün gün aynı maskeyi takıp dolaşıyorsanız, bu içeride mikrop yoğunlaşmasına sebeb olabilir. Maske sentetik bir malzemeden, zaten filtrasyon yaparken solunumu sınırlandırıyor. Bu kişinin yeteri kadar oksijen almasını, solunumunu engelliyor. Mesela bir kalp, tansiyon, astım hastası, akciğer yetmezliği, üstü solunum yollarında sorun yaşayan biri veya Alerjisi olanlar için tehlikeli bir durum. Havalar ısındı, maskeleri çoğu sentetik malzemeden yapılmış, bir yandan ortam ısısı, bir yandan plastik buharı, hastayı zora sokabilir ve hastalığa davetiye çıkartabilir. Mikrop öldürücü sentetik kimyasallar hastalar ve sağlıklı insanlar için bile sıcak ortamda sürekli takılması halinde sorun oluşturur. Takıp çıkarttıkça, elinize tutum, sağa-sola değdirdikçe mikrop alır ya da bulaştırırsınız. Daha sonra o maskenin tıbbi atık olarak imha edilmesi gerek, ama bu maskeler evde, işyerinde sağda solda duruyor, rasgele sokağa ve çöpe atılıyor. Bu mikrobun diğer insanlara ve hayvanlara bulaşmasını sağlayan tehlikeli bir tutum. Maske zorunlu durumlarda, dar zaman aralığında kullanılması gereken ve sürekli yenilenmesi gereken ve tıbbı atık olarak imha edilmesi gereken bir ürün. Özellikle otobüs, minibüs, tramvay, metrogibi kapalı mekanlarda, yüksek ısı ve basınç ortamlarında yaşlı, hamile, sağlık sorunu olanların çok dikkatli olması gerekir.” ifadelerini kullandı.

ENDEMİK TÜR BİTKİLER PANDEMİ’YE ÇÖZÜM İÇİN ÖNEMLİ

Dr. Muammer Yıldız konuyla ilgili açıklamalarını şöyle sürdürdü;

Sosyal mesafe kuralı da, Maske kuralı da doğru, yerinde, zamanında kullanıldığından emin değilim. Bu durum bazılarımız için faydadan çok zarar verebilir. Trabzon maçı sonrasında yaşandığı gibi bazı örneklerde bu açıkça görülüyor. Evde kalmak da başka sorunları beraberinde getiriyor.

Sadece kolonya kullanmakla da bu pandemiyle başa çıkılamaz. Hepsinden kötüsü Covid’19’dan daha vahim bir korku ve panik pandemisi var. Bunun psikososyal risklerini görmek gerek. Çözüm diye bir takım nakaratlarla zaman kaybetmek yerine anti viral endemik tür bitkilerle beslenme ve bunların sağlık açısından evlerde kullanımına ilişkin rehberlik daha etkili ve doğru bir çözüm olacaktır. Bunun için de sağlık bakanlığı ve Gıda ve Tarımda büyük bir zihniyet değişikliğine ihtiyaç vardır. Türkiye endemik tür bitkiler açısından dünyanın en zengin ülkesidir ve bu alanda dünyaya örnek bir rehberlik ortaya koyabiliriz.

Bu alanda ne kekikteki timol-karvakrolün, ne de biberiye, defne, ardıçın, çörek otundaki timokininin ve ne kenevir konusunda CBD, bu alandaki son derece hayati özelliklerinin topluma kazandırılmamasındaki mantığı da maalesef anlayabilmiş değilim.”

#koronavirüs
#maske
#salgın
#virüs
4 yıl önce