Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakaları, İran’da yeniden tırmanışa geçti. Önceki gün 3 bin 574 yeni vaka ile tüm sürecin günlük en yüksek vaka sayısına ulaşılan ülkede, vaka sayıları 2 ayın ardından zirveye oturdu. Bir süredir vaka ve ölüm sayılarını gizlemekle suçlanan ülkede, İran Meclisi’nin hazırladığı rapor yeni bir tartışmanın da fitilini ateşledi. Meclis’e ait araştırma merkezi tarafından hazırlanan 50 sayfalık raporda, ülkedeki gerçek ölüm rakamlarının 2, vaka sayılarının ise 8 kat fazla olduğuna dikkat çekildi. Sağlık Bakanlığı, İran Meclisi’nce hazırlanan bu rapora itiraz etse de Meclis geri adım atmadı.
Yeni Şafak’ın ulaştığı yerel kaynaklar, İran Sağlık Bakanlığı’nın duyurduğu rakamların doğru olmadığını belirterek, bu verilerde yalnızca testi pozitif çıkıp hastanede ölen kişilere yer verildiğine dikkat çekiliyor. Sürecin başından beri Kovid-19 tanısı konan vatandaşlara ilaçları teslim eden İranlı yetkililer, hastaların hastanelerde tedavi olmasına imkan tanımadı. Vaka görülme sıklığına göre ülke beyaz, turuncu ve kırmızı renklerle üçe bölünmüş durumda. Ülkede seyahat kısıtlaması sona erdiği için virüsün en yoğun görüldüğü kırmızı bölgeden, vakanın az olduğu beyaz bölgelere seyahatlerin vaka sayılarında artışa neden olduğu belirtiliyor.
İran’da çalışma hayatının hiç aksamadan sürdürülmesinin yanı sıra şu ana kadar bir gün bile sokağa çıkma yasağı ilan edilmedi. Ülkede virüsle mücadelenin son derece eksik yürütüldüğüne dikkat çeken İranlı gazeteci Taha Kermani, “İran’da her olaya milli güvenlik gözlüğüyle bakılıyor. Ülkeyi yönetenler, ‘şu an sokağa çıkma yasağı ilan edilse, insanlar tepki gösterir’ düşüncesiyle hareket ettiği için yasak gelmiyor. Bu tip tedbirleri Milli Ulusal Güvenlik Konseyi alıyor. Salgının başından beri bir gün bile korunma tedbirleri kapsamında sokağa çıkma yasağı ilan edilmedi. Bu bile önlemlerin yetersizliğini anlatmaya yeter” dedi.
Özellikle Nevruz tatilinden sonra salgına ilişkin tüm önlemlerin kalktığı İran’da, yalnızca okulların tatili devam etti. Son 1.5 aydır okulların da açıldığını belirten Kermani, “Açıklanan verilere göre öğrencilerin yüzde 15’lik bölümü okula gidiyor. Öğretmenler ise görev gereği okulda olmak durumunda” dedi. İran’da uzaktan eğitim için ‘Şad’ isimli bir programın tasarlandığını aktaran Kermani, “İran’da internet altyapısının kötü olmasından ziyade, ailelerin geliri çok düşük olduğu için çocukların bir çoğunda akıllı telefon zaten yok. Dolayısıyla Şad üzerinden uzaktan eğitim alabilecek imkan ve şartlar tam manasıyla olgunlaşamadığı için öğrenciler okula dönmek zorunda kaldı” şeklinde konuştu.
Normalleşme sürecine geçen Türkiye’nin, İran ile sınır kapılarını ne zaman açacağı da merak konusu oldu. Van- İran hattında günlük meydana gelen valiz ticaretleri nedeniyle Türkiye’ye onlarca İranlı’nın gelmesi dikkate alındığında, sınır kapılarının açılmasının virüsün yayılımın hızını artıracağı belirtiliyor.
İran, artan vakalara rağmen salgınla mücadele tedbirlerini gevşetmeyi sürdürüyor. İran devlet televizyonunun haberine göre, başkent Tahran’da düzenlenen Koronavirüsle Ulusal Mücadele Kurulu toplantısı sonrasında konuşan Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, anaokullarının, Kur’an sınıflarının ve dil okulları gibi eğitim kurumlarının 13 Haziran’da faaliyetlerine başlayacağını duyurdu. Yurt içi seyahat turlarının da 13 Haziran itibarıyla başlayabileceğini belirten Ruhani, sinema ve konserler gibi kültürel etkinliklerin de 21 Haziran’dan itibaren salon kapasitesinin yüzde 50’sinin kullanılması şartıyla düzenleneceğini dile getirdi.