Yasaklamayın sınırlayın

Bağımlılıkla mücadelede 101 yılı geride bırakan Yeşilay, bu yıl Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kongresi’ni 5’inci kez düzenledi. Koronavirüs salgını nedeniyle çevrim içi olarak gerçekleşen kongrede, dünyanın önde gelen araştırmacıları bir araya geldi. Kongrenin bu yılki gündem maddesi ise son yılların büyük tehlikesi olan oyun bağımlılığı oldu. Koronavirüs salgınıyla birlikte dünya çapında yaşanan kapanmalar, çevrim içi oyunlara yönelimi artırdı. Oyun başında 4 saatten fazla vakit geçirmenin tehlikeli olduğuna dikkat çeken uzmanlar, son yıllarda artış gösteren oyun bağımlılığını, alkol, sigara, uyuşturucu ve kumardan sonra 5’inci tehlikeli bağımlılık olarak nitelendirdi. Dünyanın çeşitli ülkelerinde bağımlılıkla mücadele eden uzmanlar Yeni Şafak’ın sorularını yanıtladı…

SORUNLARDAN KAÇIYORUZ

GİBRALTAR ÜNİVERSİTESİ OYUN OYNAMA MÜKEMMELİYET MERKEZİ’NDEN PROF. DR. ZSOLT DEMETROVİCS:
Kişiler oyuna o kadar dahil oluyor ki, başka bir şey düşünemeyecek hale geliyor. Oyunlar algıyı dış dünyaya kapatma özelliği ile ilgiyi dağıtıyor. Oyun oynamak sorunların ortaya çıkardığı çatışmalarla mücadele etme yöntemi olarak kullanılabilir. İnsanlar bu şekilde kendilerini kapatabilir.Bu kimi zaman başa çıkma veya kaçma davranışı olarak adlandırılabilir. Bunun kabul edilebilir bir seviyesi var. Biz her zaman günün sorunlarıyla başa çıkmak istemeyiz. Ancak bir kişi bu oyunları gerçek dünyanın sorunlarından sürekli kaçmak için kullanıyorsa, bu oyun oynama bozukluğu olarak adlandırılır.

MİLYONLARCA İNSAN ONLINE!

OYUN SADECE OYUN DEĞİLDİR!

İNGILTERE NOTTİNGHAM TRENT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER YÜKSEKOKULU’NDAN DOÇ. DR. DARİA KUSS:
Oyunlar fazla zaman ve enerji harcadığımız alanlara dönüştü. O yüzden oyunla olan bağları kesmek zor. Bir kişi uzun süreli oyun oynama konusunda sorun yaşıyorsa ona tedavi bağlamında, “En çok sorun çıkaran oyunları oynamayın” tavsiyesinde bulunuyoruz. Bir oyun, sadece oyun değil, aynı zamanda sosyal bir bağ da içeriyor. Sosyal olarak motivasyon sağlıyor. Biz oyun oynayan kişilere, oyun dışında da sosyal bağlar kurun diyoruz. Oyun oynama, bilgisayarı kapat demek bir çözüm değil. Bireysel oyun oynayan kişinin durumuna bakmak, onlara alternatif destek bulmak gerekiyor. Bazı insanlar bu sayede bağ kurup, kendini bir alanda uzmanlaşmış hissetmek istiyor. Bu da madalyonun diğer yüzü.

ÇATIŞMA YARATIYORSA BOZUKLUK VAR

YASAKLAMAK ÇÖZÜM DEĞİL

Yeşilay Başkanı Prof. Mücahit Öztürk, “2 yaşından 86 yaşına kadar herkes ekran bağımlılığı riskiyle karşı karşıya. Ekran bağımlığı sigara, alkol, uyuşturucu ve kumar gibi önemli bir risk faktörü. Çocuğa tablet vermek, cıvıl cıvıl çocukların arasında olmak yerine bir odaya, bir masaya hatta bir ekrana kilitlenmesi demek. Çevreyi farketmeye başlayan çocuğa tablet vererek bağımlılık tohumları ekmiş oluyoruz. Çocuklar ve ergenler şiddet ve cinsel içerikli sitelere kolay ulaştıklarında zihinsel bir karşama yaşıyor. Teknolojide en önemli 2 unsur limit ve süredir. Bunları kontrol altında tutamıyorsanız, sorun var demektir. Bunu yönetmenin yolu ise, yasaklamaktan değil, teknolojiyi bilinçli kullanmaktan geçiyor.”