|

Acılarım bende şiire dönüşüyor

Son şiir kitabı Biilaç ile okurunu selamlayan şair Mehmet S. Fidancı, bu kez hayata dair kaygı olarak taşıdığı şiirlerini paylaşıyor. Fidancı, acının bir sınanma şekli olduğunu belirterek, "Acı, söze bürünmüş bir kisveyle bende şiire dönüştü" diyor.

Harun Karaburç
00:00 - 4/05/2014 Pazar
Güncelleme: 23:46 - 3/05/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
Acılarım bende  şiire dönüşüyor
Acılarım bende şiire dönüşüyor

''Bakışların Kıyısı'', ''Yol Gösterici'', ''Kalbin Orta Yeri'', ''Kapanan Pencere''den'' ve ''Şi''rpençe'' kitaplarıyla edebiyat dünyamıza yeni bir soluk getiren Mehmet S. Fidancı son şiir kitabı Biilaç ile okuyucularına selam ediyor. ''Hayata dair durumları kaygı olarak taşıdığı şiirler''inden oluşan Biilaç''ta yaralarımıza dokunan Fidancı, hem geçmiş, tarihsel olandan hem de güncelden beslenmekte. Şiirlerinde hepimizin acısı var. Çok sıklıkla yazmayan Fidancı, Bîilaç''ın, günümüz Türk şiirinde tematik bakımdan özgün bir örnek olarak değerlendirilebilir olduğunu ifade ediyor. Acının bir sınanma biçimi olduğunu söyleyen Fidancı, ''Bütün yalınlığı ile acı, söze bürünmüş bir kisveyle bende şiire dönüşmekte.'' diyor.

ACI SINANMA BİÇİMİ
Şiirlerinizde insanın yara ve acı ile olan ilişkisi dikkat çekiyor. Acılar bir şair olarak sizi ne kadar besliyor?

Bir sınanma biçimi olarak acı evet, tesiri yüksek bir etki yaratmakta insanda. Yaralanmalar, hastalık durumları, psikolojik travmalar hayatın bir gerçeği. Bütün yalınlığı ile acı, söze bürünmüş bir kisveyle bende şiire dönüşmekte. Dilin imkânlarıyla elde edilen o yüksek sızı, hemen her şiire nüfuz etmiştir. Hayatımızda bizden kopup gidenler, eksilen yanlarımız, yitimler, kalbin sıkışması, damarların tıkanması gibi insanı ve sağlığını etkileyen böylesi sebepler, bazen en çaresiz kaldığımız durumlar, yakınımızdakilerin ölümüne tanıklıklar vb. Çoğaltılabilir. Yani, dünyada olmanın biriktirdiği tecrübî durum. Bu durumun uzağında duramazsınız. Zira, insanın varoluş kaynaklarından biri acı ve tabiatı da ondan feyz alıyor. Acıyla başlıyor hayata ilk bakış ve acıyla sonlanıyor hayata son bakış. Hayati kararlarımızın, zihnî ve ferdî duruşumuzun zorlayıcı, en etkili mürebbiyelerinden biri acı. Yanılgı ve yenilgilerimizin çıkış noktasında onunla karşılaşıyoruz. ''Allah kimseyi acıyla, hastalıkla sınamasın'' diye çokça dua ederiz. Ama, sınanmak kaçınılmazdır.

Kitapta Fuzûlî ve Zâtî''den alıntı beyitler de yer alıyor. Kendi anlatımınıza yakın bulduğunuz şairler mi? Neden Fuzûlî ya da neden Zâtî?

Klasik şiirimize muhakkak yakınlık hissi duyuyorum. Daha önceki şiir kitaplarımda da benzer alıntı beyitler kullandım ve kitapların girişinde veya bölüm geçişlerinde yer aldılar. Beyitleri tercih ederken her kitabın genel havasına ve içeriğine göre belirliyorum. Örneğin, ilk kitabım Şi''rpençe''de Şeyh Gâlip''ten ''Onlar ki kelâma can verirler / Mecnun o kabiledendi derler'' beytini tercih etmişim. Bu beyit benim açımdan şair ve şiiri tanımlayan en güçlü beyitlerden biridir. Nizamî, Sinan Paşa, Ahmet Hâşim, Attilâ İlhan, Turgut Uyar da diğer şiir kitaplarımda beyitleri ve dizeleriyle yer almışlardır. Biilaç''taki alıntılar, kitabın tematik yapısıyla birebir örtüştükleri için o beyitleri özellikle seçtim.

TEMATİK ŞİİRLER
Bir şiire başlarken aklınızda ilk belirenleri mi yazıyorsunuz yoksa önce bir tema belirleyip öyle mi yazıyorsunuz?

Bir ayrım yapacak olursam daha çok tematik, önceden belirlenmiş konular üzerinden hareket ediyorum. Çok sıklıkla yazan biri değilim. Her beş yıla ancak bir şiir kitabı yazabilmişim. Son iki kitap, konusunu önceden belirlediğim ve hayata dair durumları kaygı olarak taşıdığım şiirlerden oluştu. Bu yönüyle Bîilaç, günümüz Türk şiirinde tematik bakımdan özgün bir örnek olarak değerlendirilebilir.

Bir şiirde sizi en çok etkileyen nedir?

Dil ve dili kullanma biçimi, çağrışımlar, söz dizimi, ses yapısı ve imgeler. Bunlarla birlikte lirizmi, epik özellikleri, mecazlar, metaforlar ve anlam zenginlikleri de şiiri kurma açısından beni etkileyen özelliklerdir. Şiirin o olma hâli bende hem yorucu ve çileli, hem hazza dönüşen bir heyecanla tezahür eder.

Güncel olma arzum yok
Şiirde kullandığınız metaforlar günlük hayattan izler taşıyor. Bu, güncel olmakla ilgili özel bir tercih mi?

Güncel olma arzusu taşıyan bir şair değilim ancak şiirlerin güncel olanla ilgisi muhakkak kurulabilir. Şöyle ki, yaşanmışlıklar, tanıklıklar bağlamında yiten, eksilen terk edilen, başkalaşan kimi durum ve değerleri yakalayıp şiir diliyle gerçekleştirme çabası ve daha çok modernizme, modern dünyaya, bireyin açmazlarına yönelik itirazlar, eleştiriler olarak yorumlanabilir. Bunları, bir önceki şiir kitabım Kalbin Orta Yeri ve Bîilaç üzerinden söylüyorum.

10 yıl önce