Suat Sonkur, Çirkin'i 4 yıl önce sokakta bulduğunu belirterek, eve götürüp su ve sütle beslediğini anlattı. O günlerde henüz tüyü çıkmadığı için türünü anlamadıklarını ifade eden Sonkur, karga olduğunu bir süre sonra büyüdüğünde fark ettiklerini kaydetti. Karganın birkaç aylık büyüme safhasında aralarında sevgi bağı oluştuğunu dile getiren Sonkur, "Benden başkasını yanına yaklaştırmıyor. Eşimi bile istemiyor" dedi.
Sonkur, karganın büyümesi üzerine doğal ortama bırakılması için İzmir Doğal Yaşam Parkı ve Orman Bölge Müdürlüğü'ne başvurduğunu ancak evcilleştiği için kabul etmediklerini, "doğaya salınınca yaşamını sürdüremeyebilir" dedikleri için kendisinin de salamadığını söyledi.
Karganın doğal ortamda yaşamasının daha doğru olacağına inandığı için ilgili yerlere başvurduğunu aktaran Sonkur, yine de teslim etmek için giderken içinden "inşallah almazlar" şeklinde dua ettiğini ifade etti. Kargayla ayrılamayacaklarını anladığında ona büyük bir kafes hazırladığını dile getiren Sonkur, "Ailemizin ferdi oldu. Biz de ona seslenmek için isim aradık. Dişi mi, erkek mi bilemediğimizden, görünüşüne uygun olarak 'Çirkin' demeye karar verdik" diye konuştu.
Çirkin'i kendisine yürüyüş arkdaşı yapan Suat Sonkur, sokakta kolunda kargayla geziyor. Uçup gitmesine herhangi bir engel olmamasına rağmen kolda gezmeyi tercih eden karga, görenleri de şaşırtıyor.
Zaman zaman uçan karganın, evin çevresinde kısa bir süre dolandıktan sonra geri geldiğini kaydeden Sonkur, şunları anlattı:
"Sabahları beraber yürüyüşe çıkarız. Sofrada birlikte kahvaltı yaparız. En çok zeytini seviyor. Topla oynamayı seviyor, onun için hazırladığımız leğende banyo yapıyor. Meraklıdır, ben bisiklet tamiri yaparken yanıma gelir, aletlerle uğraşır. Dişimi fırçalamaya giderim, o da gelir, fırçanın bir ucundan tutar. Güvercin, muhabbet kuşu, tavşan besledim. Kargayla kadar birbirimize bağlı olacağımızı tahmin etmiyordum. Daha duygusal. Gözümün içine bakıyor. Deseler ki kargayla bu kadar samimi olacaksın inanmazdım."
