Yenişehir Mahallesindeki evinin bahçesinde boynuzdan tarak üreten Kutluca, yaptığı açıklamada, eskiden kentte kemik tarak ustalarının fazla olduğunu belirterek, babasının vefatından sonra mesleği ağabeyiyle sürdürdüklerini söyledi.
Ağabeyinin ölümünün ardından kentte bu mesleği yapan tek usta olarak kaldığını anlatan Kutluca, kemik tarağın boynuzdan yapıldığını belirterek, "Boynuzdan yaptığımız için keratindir, saçı besler, kepek yaptırmaz, saçı kırmaz ayrıca stres alır, yalıtkan olması nedeniyle beyinde biriken ve basınç yapan bioenerjiyi alır" diye konuştu.
Tarak yapılan boynuzun birçok işlemden geçtiğini dile getiren Kutluca, kendilerine hammadde olarak içindeki özüyle gelen boynuzların, bir yıl bekletilip kurutulduktan sonra içindeki özün çıkarıldığını, sonra tekrar kurutulduğunu söyledi.
Tarak yapılacak boynuzun kuru olması gerektiğini vurgulayan Kutluca, "Yaş boynuzdan tarak olmaz, eğilir. Kesinlikle yaş malzeme kullanmayız. Daha sonra ateşle yumuşatma suretiyle tava getirip düzeltmek lazım. Fazla ısıtsan kurur ve kıtır kıtır dişler kırılır. Az ısıtırsan düzeltirken yarılır. Yaptığımız ürüne göre elimizdeki malzemeyi ona göre keseriz. Daha sonra doğrultulur, düzeltilir, preslenir, şekil verilir, dişleri açılır, rendelenir, zımparalanır, parlatılır, değişik işlerden geçer" diye konuştu.
Plastik tarakların ve ucuz Çin malı tarakların piyasada yer almasından yakınan Kutluca, "Çin mallarından sadece tarakçılar değil, herkes dertli ama fiyatı ucuz olduğu için kaliteye bakmadan tercih edenler oluyor. O taraklarla bizimkilerin özellikleri çok farklı. Biz ateşte düzelttiğimiz için mikrobu tamamen kırılıyor. Onlar ateşte düzeltmiyor, asitle düzeltiyorlar" ifadesini kullandı.
Kutluca, kemik tarağa eskisi gibi talep olmadığını belirterek, "Bu meslek şimdi bir evi zor geçindirir. Ben emekliyim de yetiyor. Emekli olmasam yine doyurmaz. Baba mesleğimizi bırakmayalım, devam edelim istiyoruz" dedi.
Boynuzdan tarağın yanı sıra tokalar, sakal ve bıyık tarağı, kalemlik, zarf açacağı ve çay tabağı yaptığını anlatan Kutluca, yaptığı ürünleri genellikle Buruciye El Sanatları Merkezine ve Sivas Belediyesi Hanımeli Çarşısı'na verdiğini, talebe göre de yurdun değişik yerlerine gönderdiğini söyledi.
Devletten herhangi bir kredi ve destek almadan mesleğini sürdürdüğünü belirten Kutluca, "Burada gücümün yettiği kadar yavaş yavaş çalışıyorum. Aslında burayı atölye olarak değil, odunluk olarak yapmıştım. Sonra atölyeye çevirdim" diye konuştu.
