|

Rüyamızda görsek inanmazdık

Geleneksel sanatın 33 ustası, 8 dalda toplam 200 sanatçının eserini inceledi ve en iyi olanları seçti.Zeytinburnu Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen ödül töreninde bugünün büyük ustaları, geleceğin ustalarına ödüllerini takdim etti. Dereceye girenler arasında Japonya ve Suriye'den sanatçılar da var.

Yusuf Genç
00:00 - 18/11/2013 Pazartesi
Güncelleme: 22:58 - 17/11/2013 Pazar
Yeni Şafak
Rüyamızda görsek inanmazdık
Rüyamızda görsek inanmazdık

Hafta sonu Zeytinburnu Kültür Merkezi 'tarihi' bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Hem akademi dünyasını, hem devlet kurumlarını hem de sivil organizasyonları geleneksel sanatların tanıtımı için bir araya getiren 'Geleceğin Ustaları' Geleneksel Sanatlar Yarışması, geleneksel sanatlara gösterilen ilgiyi de ortaya koyuyor.Mimar Sinan Üniversitesi'nin de katkı sunduğu 'Geleceğin Ustaları' Geleneksel Sanatlar Yarışması 2013, alaylılarla mektepli sanatçıları bir araya getirdi. Geleneksel sanatların 8 ayrı dalında düzenlenen yarışmada, her biri kendi sanat dalında önde gelen 'usta' sanatçılarının nezaretinde geleneksel sanatlar, geleceğe aktarılıyor. Ebru dalında Şebnem Hoşhaber, Hüsn-i Hat dalında Mithat Topaç, Tezhip dalında Meltem Cantürk, Çini dalında Hakan Farsak, Minyatür dalında Figen Çelebioğlu, Cilt dalında Mustafa Köksal, Kaatı' dalında Münibe Alev Uzun, Kalemişi dalında Arzu Uzunosman'nın birinci seçildiği yarışmanın dereceye giren eserleri bir hafta süreyle Zeytinburnu Kültür Merkezi'nde ziyarete açık olacak. Sergi, 25-30 Kasım tarihleri arasında ise Dolmabahçe Sarayı'nda sergilenecek.

JAPON ÖĞRENCİ DE ÖDÜL ALDI

Aralarında Japonya, Yunanistan, Suriye, Endonezya ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden sanatçıların da bulunduğu yarışmada, Hüsn-i Hat'ta ikincilik ödülünü Suriyeli sanatçı Abdurrezzak Karakaş alırken, Çini sanatında ikincilik ödülünün sahibi Japon sanatçı Yumiko Kubota oldu. 8 dalda toplamda 200'ü aşkın sanatçının eserini ise Prof. Dr. Uğur Derman başkanlığındaki 33 usta sanatçıdan oluşan seçici kurul, üç gün süren titiz bir çalışmayla değerlendirmeye aldı.

RÜYAMIZDA GÖRSEK İNANMAZDIK

Ödül töreninde hocalar oldukça duygusal anlar yaşadı. Hat sanatının büyük ismi Hüseyin Kutlu, 'Hat sanatının bugün neredeyse altın çağını yaşadığını söyleyebiliriz. Çünkü biliyorsunuz bu yüz yıla yakın bir hasretti. Ve temelinde Kur'an-ı Kerim'in feyiz ve bereketinin olduğu bir sanat bu sonuçta. Bizim Hattat Hamit Aytaç Hocamız'a talebe olduğumuz 68'li yıllarda rüyamızda görsek inanamayacağımız tablolar bunlar' sözleriyle sevincini dile getirdi.

Yetenekli bir nesil geliyor
MAHMUT PEŞTELİ (EBRUZEN):
'Ebru sanatının icrası açısından, özellikle yeni neslin geliyor olmasını da işaret ederek söyleyebiliriz, oldukça ümitliyiz. Fakat bunun yanı sıra dejenerasyon da var. Bu dejenerasyon da geleneksel sanatlarımızın bir popüler kültür öğesine dönüşmesinden dolayı öğreticilerin yetkinliği ile ilgili bir probleme yol açabiliyor. Bununla beraber bu sergide de olduğu gibi iyi bir eğitimden geçen çok güzel yetenekler de alttan geliyor.'
GELENEKSEL SANAT YÜKSELİŞTE
YRD. DOÇ. DR. MÜNEVVER ÜÇER (MÜZEHHİB):
Geleneksel sanatlarımıza ilgi son on yıldır ciddi bir yükseliş içerisinde. Bunun sebebi de uzun süre yaşama ve uygulama sahası bulamayan bu sanatların özellikle belediyelerin ön ayak olmasıyla insanlarla tanıştırılması oldu. Artık her yerde etkinlikler yapılıyor, sergiler açılıyor. Bu sergilerin de insanların tezhip sanatını yakından tanımalarına, peşi sıra sevmelerine yol açtığını söyleyebiliriz. Bu açıdan bu organizasyonları yapanları ayrıca tebrik etmek lazım.'
Yoğun ilgi sevindirici

Minyatür sanatının usta ismi Doç.Dr. Şehnaz B. Özcan ise şunları söyledi: 'Son yıllarda çok yetenekli birçok talebeyle karşılaşıyoruz. Ayrıca ödüllerle destek veriliyor ve daha iyi destek görmesi halinde dünya çapında iyi örneklerin verileceği bir ortam oluşturulabilir. Jüri olarak bulunduğum yarışmada hem estetik hem de tasarım açısından yepyeni güzel eserler var.'

Gözüm açık gitmeyecek

Mücellit İslam Seçen, 'Şu andaki cilt sanatı, Kanuni Sultan Süleymandevrini yaşamadım ama yine de söyleyebilirim bugünkü cilt sanatı o devrin incelikli üslubuna sahip. O kadar estetik düzeydedir. Bunda tabii bugünkü imkânların fazlalığının da etkisi var. Ölürsem gözüm kapalı gitmez. En büyük korkum bu sanatların sürdürülemeyeceği ile ilgili idi. Ama artık böyle bir korkum yok' diye konuştu.


11 yıl önce