|

Tomris Uyar'la bir kez daha kıyıdan açılmak

Edip Cansever şiirinden mülhem, Tomris Uyar'ın “Yaş Değiştirme Töreni” zaman zaman neşeyle, bazen de hüzünle kutlandı

00:00 - 19/11/2011 Cumartesi
Güncelleme: 02:59 - 19/11/2011 Cumartesi
Yeni Şafak
Tomris Uyar'la bir kez daha kıyıdan açılmak
Tomris Uyar'la bir kez daha kıyıdan açılmak

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğretim üyeleri, Tomris Uyar'ın 70. yaş gününü düzenledikleri bir sempozyum ile kutladı. Geçtiğimiz gün üniversitenin Fındıklı Kampüsü'nde gerçekleştirilen etkinliğe Abdullah Uçman, Ahmet Cemal, Baki Asiltürk, Behçet Çelik, Fatih Özgüven, Feyza Hepçilingirler, Handan İnci, Haydar Ergülen, İbrahim Yıldırım, İsa Çelik, Leyla Erbil, Mahmut Temizyürek, Murat Yalçın, Nursel Duruel, Sema Kaygusuz, Sevengül Sönmez, Sırma Köksal, Süha Oğuzertem ve Zeynep Miraç Özkartal konuşmacı olarak katıldı. Programdan en çok akılda kalan Leyla Erbil'in hüzün yüklü konuşması oldu. Hemen hemen aynı kuşakta öyküyü yaşatmaya çalışan Leyla Erbil ve Tomris Uyar'ın birbirlerine olan sevgisi, Erbil'in konuşmasıyla bir kez daha gönüllere değdi. Erbil'in “Çok özlüyorum, Tomris'i çok özlüyorum” cümleleri ve gözlerindeki buğu salondaki herkese duygusal anlar yaşattı.

Program TRT'den alınmış görüntülerle açıldı. Elinin altında kedisiyle Tomris Uyar, yazı hayatını ve öykücülüğünü anlatıyordu. Ardıdan Caner Karavit, Abdullah Uçman ve Handan İnci'nin ev sahibi olarak yaptığı konuşmalar sempozyumun girişini hazırladı. Turgut ve Tomris Uyar'ın oğlu H. Turgut Uyar'ın konuşması ise ilginçti: “Uyarlar hakkında söyleyecek yeni bir şeyim var mı acaba? Gün Dökümleri yazılmış, annem anlatmış her şeyi.” Konuşurken oldukça heyecanlıydı oğul Uyar. “Edebiyatçı bir evin mühendis oğluyum. Annem bana on parmak daktilo öğretmişti. Bu bilgisayar mühendisliğinde oldukça işe yarıyor. Ayrıca annem sayılarla arası oldukça iyiydi. Zamanında vergi iade zarfları dolduruldu. Annem hep kafasından hesaplardı toplam tutarı.” Açılış konuşmalarının ardından ilk oturum başladı ve Mahmut Temizyürek başkanlığında Sema Kaygusuz, Fatih Özgüven, Zeynep Miraç Özkartal bizlere güzel bir muhabbet dinlettiler. Tomris Uyar'ı birebir tanıyıp vakit geçirmiş kişiler olunca hatıralarla süren bir oturum oldu ve sempozyumun o akademik havasından uzaklaşarak dinleyenlere keyifli dakikalar sundular. Sema Kaygusuz “Hiç yüz göz olamadık, beni çok sever çok şefkat gösterirdi; ne uzaktı bana ne yakın” diyerek Uyar'ın yazı hayatına nasıl katkılar yaptığını anlattı. Zeynep Meriç Özkartal ise Uyar'ın “kıyıdan açılmak” yazı atölyeside yaşadıkları anılarıdan bir demet sundu. “İnsanın kafasını çok rahat karıştırıp eğlenebilirdi. Bir gün benim çok iyi kabare oyuncusu olacağıma ikna etti. Öyle bir konuştu ki ülkemizde kabare olmasa da ben oyuncusu olmalıydım. Ancak bir taksi şoförünü yol boyunca tır şoförü olmasına ikna edince durumun farkına vardım.” Sempozyumun diğer oturumlarında ise daha çok Uyar'ın edebi kimliği üzerinde duruldu.

Kıyıdan açılmak adını vermişti Tomris Uyar yazı atölyesinin adına. Belki de kendi yazı hayatını ve olması gerekeni anlatıyordu genç kuşağa. Kıyıdan çok açıldı Uyar ve bizi geride bırakıp denizin sosuz mavisine daldı.



12 yıl önce