|

Fezleke kriteri gazete aboneliği

Hükümete karşı 17-25 Aralık darbe girişimine yönelik delillerin ellerinde olduğunu söyleyen Erdoğan, 'Darbe sonrası hükümeti yargılamak üzere kullanılacak fezlekede kriter malum gazetenin aboneliği. Eğer şahıs, malum gazetenin abonesiyse, fezlekeye almıyor; abonesi değilse zanlı olarak fezlekeye alıyorlar' dedi.

İstanbul
00:00 - 8/06/2014 Pazar
Güncelleme: 22:56 - 7/06/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
Fezleke kriteri gazete aboneliği
Fezleke kriteri gazete aboneliği

Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin Haliç Kongre Merkezi'ndeki 21. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, hükümete yönelik darbe girişimiyle ilgili önemli açıklamalar yaptı. Erdoğan özetle şunları söyledi: Eski Türkiye'de, hiçbir kriz ve darbe döneminde zarar etmeyen bir çark var ve bu çark nedeniyle çoğunluk kaybetmeye mahkum oldu. Ülkede güzel bir tezgah kuran bu çark her durumda kazandı. Ülke yoksullaşmış, bunlar hep zengin kalmıştır. Biz son 12 yıldaki reformlarla bu kısır döngüyü ortadan kaldırdık ve bu çarkı kırdık.

MESELE AĞAÇ DEĞİL

Son bir yıl içindeki eylem ve girişimler, bu çarkın, bu çıkar lobisininin yeniden ayağa kalkma, yönetime el koyma hevesidir. Mesele ağaç, park, çevre, yolsuzluk değil. Mesele, 3 Kasım 2002 öncesindeki çarkı, hortum düzenini yeniden diriltebilmek, kendileri için o güzel günlere yeniden dönebilmektir. Hep krizden, kaostan kazandılar ve yeniden kazanmanın mücadelesi içindeler. Bugünün aktörleriyle, 12 yıl öncesinin aktörleri aynı. Her dönemde kazanan sermaye çevreleri, medya kuruluşları, terör ve marjinal örgütler yine sokaktalar. Milletin iradesiyle iktidara gelemeyen; kriz döneminde iktidara gelen statükocular yine devredeler.

BEDEL DAHA AĞIR OLURDU

1 yıl önce ağaç, park, çevre bahane edilerek sokağa çıktılar. Yaktılar, yıktılar sonra evlerine döndüler. Geride hayatını kaybeden gençler kaldı ve şimdi onların istismarı var. Millet aylar boyunca yaşananların bedelini ödedi. Ve biz dik durmasaydık, bedel daha da ağır olacaktı. Acziyet gösterseydik, tuzaklara düşseydik, şu anda eski Türkiye'de yaşıyor olacaktık. Aynı senaryoyu 17-25 Aralık'ta yine denediler. Başka hesap peşindeydiler.

BELGELERE ULAŞILDI

17 ve 25 Aralık operasyonlarını 'darbe girişimi' olarak adlandırdığımızda birileri bunu çarpıtmaya, gündemi değiştirmeye çalıştı. Hazırladıkları, sonra panikleyip imha etmeye kalkıştıkları iddianamede, bu ülkenin başbakanı, 'örgüt lideri', 'dönemin başbakanı' gibi ifadelerle yer alıyor. Bunlar elimize geçti. Bütün bakanlar kurulu, iddianamede zanlı olarak gösteriliyor. Bu belgelere ulaşıldı. Bu belgeler, görevden alınan o polislerin bilgisayarlarından tek tek çıkarıldı.

İLK KEZ AÇIKLIYORUM

İlk kez bir şeyi açıklamak istiyorum. 25 Aralık için hazırlanan darbe sonrası hükümeti yargılamak üzere kullanılacak o fezlekede kriter olarak neyi kullanıyorlar biliyor musunuz? Malum bir gazetenin aboneliğini. Eğer üzerinde durdukları şahıs, o malum gazetenin abonesiyse, fezlekeye almıyorlar; abonesi değilse zanlı olarak fezlekeye alıyorlar. Hiçbir suç unsuruna rastlayamadıkları halde kin duydukları şahısları, benim yakın çalışma arkadaşlarımı, sadece ve sadece duydukları kinden dolayı dava dosyasına alıyorlar. Bunlar afaki sözler değil. Bunların artık hepsinin belgeleri, delilleri elimizde.

MALUM GAZETE PANİKLEDİ

Malum gazete bunu bildiği için panikledi ve sahte ihbar mektuplarıyla senaryolar yazıyor. Benim için de senaryo hazırlamışlar. Bana ve aileme benzer artistler arıyorlar. Bulurlarsa çekimlere başlayacaklar ve cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde bunu piyasaya sunmak istiyorlar. Ne diyelim, reklamın iyisi kötüsü olmaz.

ORTAYA ÇIKARACAĞIZ

Kaçıp saklandıkları inlerde her birini bulup adalete teslim edeceğiz. Bu darbe girişimi içinde kim varsa hepsini ortaya çıkarıp hesabını soracağız. Bundan sonra Türkiye ekonomisine el uzatmaya çalışanlar karşılarında nasıl bir gücün olduğunu görecekler. Burası muz cumhuriyeti değil. Yok öyle bir şey.

Güçleri yetiyorsa önümüzü kessinler

Bazı çevrelerin üçüncü havalimanıyla ilgili hesapları olduğunu söyleyen Erdoğan, onun da hızının kesilmeye çalışıldığını aktardı. Erdoğan, bu girişimlerin hala devam ettiğini vurgulayarak, 'Eğer önümüzü kesebiliyorlarsa, güçleri yetiyorsa, kessinler. Şimdi saat 4'te gidip temel atacağım. Çünkü Türkiye artık ne Sabiha Gökçen'e ne Atatürk Havalimanı'na sığmıyor' diye konuştu. Atatürk Havalimanı'nın slot vermekte zorlandığını belirten Erdoğan, buraya gelen uçakların havada 45 dakika dolaşmak zorunda kaldığını anımsattı. Yabancı devlet adamlarının Marmaray'dan bahsettiklerini anlatan Erdoğan, üçüncü köprünün de engellenmeye çalışıldığını söyledi.

Ülkenin çatısı AK Parti

Muhalefetin 'masal dünyasında' gezdiğini aktaran Başbakan Tayyip Erdoğan, 'Önceki gün CHP Genel Başkanı televizyona çıkmış, çözüm için 17 önerilerinin olduğunu söylüyor. Birinciyi söylüyor, sıra ikinciye gelince 'Unuttum' diyor. Belki izleyenleriniz olmuştur. 'Ben böyle bir cevap vereceğimi düşünmüyordum. Evrakları getirmedim...' Ankara'da Bozkurt işareti yaparken MHP'liyim de diyebilirdi. Böyle bir Genel Müdür çıkacak, Cumhurbaşkanı adayı belirleyecek. Anadolu'da güzel bir kavram vardır. Mertek. Hani derler ya, 'Elifi görse, mertek zanneder' diye. Mertek aslında çatıyı tutmaya yarar. Ahşaptan uzunca bir sütundur. Anadolu'da da güzel bir deyim vardır, 'Başkasının gözünde çöpü görür, kendi gözündeki merteği görmez.' 30 Mart'ta bunların mertekleri çöktü, çatıları uçtu ama şimdi kendilerine başka çatı arıyorlar, mertek arıyorlar' dedi. Bu ülkenin çatısının AK Parti olduğunu ve bunun 30 Mart'ta birkez daha görüldüğünü kaydeden Başbakan Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin 7 coğrafi bölgede de bulunduğunu anlattı.

10 yıl önce