Çalışmak, eğitim başta olmak üzere farklı nedenlerle yurt dışında bulunan milyonlarca gurbetçi, ailelerinden uzakta Ramazanı geçiriyor. Ramazanın manevi atmosferinin yanı sıra Türk yemekleri özlemi çekilen en önemli detay. Kuzey Avrupa ülkelerine yeni adım atan vatandaşlara nasıl bir Ramazan geçirdiklerini sorduk.
SUYLA İFTAR YAPIYORUZ
Danimarka’da yaşayan Sefa Doğan, 15 saat oruç tuttuklarını ancak yoğun çalışma saatleri nedeniyle iftarını iş yerinde bir bardak suyla açabildiğini söyledi: “Avrupa’da çalışma saatleri çok uzun. Bazı günler 16 saat çalıştığım oluyor. Ben mutfakta çalıştığım için çalışma şartları zorlaşıyor.” Danimarka’da yaşan Mert Öztürk de Türk yemeklerine hasret kaldığını belirtirken en çok anne mantısını özlediğini söyledi.
ALLAH İÇİN YAPIYORUZ
Norveç’te yaşayan ve 22 saat oruç tutuklarını anlatan Ahmed Batman, “Zorlanıyoruz bazen ama Allah için yapıyoruz” dedi. Batman, “Geçtiğimiz gün saat 22:00’de oruç açtım. Sonra da sahur hazırlıklarına başlıyoruz. Burada çok fazla Müslüman yaşadığı için oruç tutarken sıkıntı yaşamıyoruz. Mantı yemeyi çok seviyorum. Burada da bulması zor bir yemek olduğu için çok özlüyorum” dedi.
İslam’ı merak ediyorlar
- Finlandiya’da hastane teknisyeni olarak çalışan Halil Can Mutluer ise orucunu çalıştığı hastanede açıyor. Çalışma arkadaşlarının da Müslümanlığı merak ettiğini belirten Mutluer, “Helsinki’de biz 18-19 saat civarı oruç tutuyoruz. Yaz saat diliminde olduğumuz için hava geç kararıyor. Bu sebepten oruç tutma süremiz daha fazla artıyor. Hastanede çalıştığımız için gece vardiyasında da çalışıyoruz ve oruçlu olduğumuzda da biraz zorlanabiliyoruz. İş yerindeki arkadaşlarımız da bizim inancımıza çok saygılılar, hatta dinimizi çok merak ediyorlar. Müslümanlar da burada kendi aralarında iftar organizasyonları düzenliyorlar” diye konuştu.
