Çin'in başlattığı Doğu Türkistan zulmü, içinde bulunduğumuz Ramazan ayında yeniden gündemde. İslam karşıtı tutum sergileyen Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde başkent Urumçi ve Uygurların en yoğun olduğu bölgelerden Kaşgar'da Ramazan yoğun baskılarla geçiyor. Bölgede süregelen yoğun güvenlik önlemleri günlük yaşamın bir parçası haline gelmiş durumda. Halk oruç yasağına ilişkin sorulara açık yanıt vermekten kaçınırken, camilerde ibadetler sürüyor.
Urumçi başta olmak üzere Uygur bölgelerinde ülkenin geri kalanından farklı olarak yoğun güvenlik önlemleri hakim. Halkın endişeli tavrı ve tepkisi, fotoğraf çekilmesini oldukça zorlaştırıyor. Urumçi'nin merkezinde bulunan Büyük Pazar bölgesindeki Kuruk Köprü Camisi'nde öğle namazında her yaştan Uygur görülebilirken, Müslümanlar ile çocukları da ibadet ediyor.
Diğer yandan, Çin'de geçen yılın başında yürürlüğe giren terörle mücadele yasasının ardından bazı konularda yasakların gündeme geldiği ifade ediliyor ve bu yasaklara dair afiş ve broşürler Urumçi'de birçok bölgede görülüyor. Afişlerde, resmi nikahı olmayan çiftlere dini nikah kıyılması, dini yöntemle boşanma işleminin yapılması, okulda öğrenimini sürdüren öğrenci ve reşit olmayanlara namaz kılmak, oruç tutmak ya da Kur'an-ı Kerim okumayı öğrenme yönünde telkinler yapılması yasaklanıyor. Afişlerin üzerinde “Sincan Medenileşme Ofisi" ibareleri yer alıyor.
Bazı Kaşgar Uygurları, oruç yasağı ya da bir kısıtlama ile karşılaşıp karşılaşmadığının sorulması üzerine, özel işletmelerde bir kısıtlama olmadığını bizzat bildiklerini, devlet dairelerinde ise yasak uygulandığı konusunda yakınlarından aldıkları bazı bilgiler bulunduğunu belirtiyor.
Çin'in Doğu Türkistan'da uyguladığı baskı her geçen gün artarken İHH tartışmalara açıklık getirmek üzere Doğu Türkistan raporu hazırladı. Raporda “Camiler tahrip edilmiş, kimi yıkılmış durumda. Her türlü dini kitap Kur'an-ı Kerim dâhil olmak üzere toplanıp ateşe verilerek ortadan kaldırılmış ve dini eğitimler yasaklanmış" ibareleri yer aldı.
