|

Sezai Karakoç'un şiirleri, sözleri, eserleri

Diriliş Şairi Sezai Karakoç hayatını kaybetti. Sezai Karakoç'un ölümü büyük bir üzüntü ile karşılandı. Sezai Karakoç'un vefat haberinin ardından Sezai Karakoç şiirleri, Sezai Karakoç sözleri, Sezai Karakoç eserleri, kitapları arama motorunda aratılıyor. İşte Sezai Karaçok'un en meşhur şiirleri, Sezai Karakoç'un eserleri, kitapları...

19:13 - 16/11/2021 Salı
Güncelleme: 19:32 - 16/11/2021 Salı
Yeni Şafak
Özgün
Özgün

Yedi Güzel Adam'ın en önemli isimlerinden biri olan Şair ve mütefekkir Sezai Karakoç 88 yaşında hayatını kaybetti. Diriliş düşüncesinin mimarı olan Karakoç, Türk edebiyatına kattığı sayısız eserle hafızalara kazındı. Karakoç'un ölüm nedenine ilişkin henüz bir açıklama yapılmazken, edebiyatın usta kaleminin vefat haberi sevenlerini yasa boğdu. Sezai Karakoç'un ardından eşsiz eserleri, şiirleri miras kaldı. İşte Sezai Karakoç'un en çok bilinen şiirlerinden bazıları...

SEZAİ KARAKOÇ ŞİİRLERİ

Mona Rosa

Mona Roza, siyah güller, ak güller

Geyvenin gülleri ve beyaz yatak

Kanadi kirik kus merhamet ister

Ah, senin yüzünden kana batacak

Mona Roza siyah güller, ak güller

Ulur aya karsi kirli çakallar

Ürkek ürkek bakar tavsanlar daga

Mona Roza, bugün bende bir hal var

Yagmur igri igri düser topraga

Ulur aya karsi kirli çakallar

Açma pencereni perdeleri çek

Mona Roza seni görmemeliyim

Bir bakisin ölmem için yetecek

Anla Mona Roza, ben bir deliyim

Acma pencereni perdeleri çek..

Zeytin agaçlari sögüt gölgesi

Bende çikar günes aydinliga

Bir nisan yüzügü, bir kapi sesi

Seni hatirlatiyor her zaman bana

Zeytin agaclari, sögüt gölgesi

Zambaklar en issiz yerlerde açar

Ve vardir her vahsi çiçekte gurur

Bir mumun ardinda bekleyen rüzgar

Isiksiz ruhumu sallar da durur

Zambaklar en issiz yerlerde acar

Ellerin ellerin ve parmaklarin

Bir nar çiçegini eziyor gibi

Ellerinden belli oluyor bir kadin

Denizin dibinde geziyor gibi

Ellerin ellerin ve parmaklarin

Zaman ne de cabuk geciyor Mona

Saat onikidir söndü lambalar

Uyu da turnalar girsin rüyana

Bakma tuhaf tuhaf göge bu kadar

Zaman ne de çabuk geciyor Mona

Aksamlari gelir incir kuslari

Konar bahcenin incirlerine

Kiminin rengi ak, kimisi sari

Ahhh! beni vursalar bir kus yerine

Aksamlari gelir incir kuslari

Ki ben Mona Roza bulurum seni

Incir kuslarinin bakislarinda

Hayatla doldurur bu bos yelkeni

O masum bakislar su kenarinda

Ki ben Mona Roza bulurum seni

Kirgin kirgin bakma yüzüme Roza

Henuz dinlemedin benden türküler

Benim askim sigmaz öyle her saza

En güzel sarkiyi bir kursun söyler

Kirgin kirgin bakma yüzüme Roza

Artik inan bana muhacir kizi

Dinle ve kabul et itirafimi

Bir soguk, bir garip, bir mavi sizi

Alev alev sardi her tarafimi

Artik inan bana muhacir kizi

Yagmurlardan sonra büyürmüs basak

Meyvalar sabirla olgunlasirmis

Birgün gözlerimin ta içine bak

Anlarsin ölüler niçin yasarmis

Yagmulardan sonra büyürmüs basak

Altin bilezikler o kokulu ten

Cevap versin bu kanli kus tüyüne

Bir tüy ki can verir bir gülümsesen

Bir tüy ki kapali gece güne

Altin bilezikler o kokulu ten

Mona Roza siyah güller, ak güller

Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak

Kanadi kirik kus merhamet ister

Aaahhh! senin yüzünden kana batacak!

Mona Roza siyah güller, ak güller

Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine

Senin kalbinden sürgün oldum ilkin

Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği

Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların dışında

Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim

Af dilemeye geldim affa layık olmasam da

Uzatma dünya sürgünümü benim

Güneşi bahardan koparıp

Aşkın bu en onulmazından koparıp

Bir tuz bulutu gibi

Savuran yüreğime

Ah uzatma dünya sürgünümü benim

Nice yorulduğum ayakkabılarımdan değil

Ayaklarımdan belli

Lambalar eğri

Aynalar akrep meleği

Zaman çarpılmış atın son hayali

Ev miras değil mirasın hayaleti

Ey gönlümün doğurduğu

Büyüttüğü emzirdiği

Kuş tüyünden

Ve kuş sütünden

Geceler ve gündüzlerde

İnsanlığa anıt gibi yükselttiği

Sevgili

En sevgili

Ey sevgili

Uzatma dünya sürgünümü benim

Bütün şiirlerde söylediğim sensin

Suna dedimse sen Leyla dedimse sensin

Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım Salome'nin Belkıs'ın

Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikarsın bellisin

Kuşlar uçar senin gönlünü taklit için

Ellerinden devşirir bahar çiçeklerini

Deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini

Ey gönüllerin en yumuşağı en derini

Sevgili

En sevgili

Ey sevgili

Uzatma dünya sürgünümü benim

Yıllar geçti saban olumsuz iz bıraktı toprakta

Yıldızlara uzanıp hep seni sordum gece yarılarında

Çatı katlarında bodrum katlarında

Gölgendi gecemi aydınlatan eşsiz lamba

Hep Kanlıca'da Emirgan'da

Kandilli'nin kurşuni şafaklarında

Seninle söyleşip durdum bir ömrün baharında yazında

Şimdi onun birdenbire gelen sonbaharında

Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim

Af dilemeye geldim affa layık olmasam da

Ey çağdaş Kudüs (Meryem)

Ey sırrını gönlünde taşıyan Mısır (Züleyha)

Ey ipeklere yumuşaklık bağışlayan merhametin kalbi

Sevgili

En sevgili

Ey sevgili

Uzatma dünya sürgünümü benim

Dağların yıkılışını gördüm bir Venüs bardağında

Köle gibi satıldım pazarlar pazarında

Güneşin sarardığını gördüm Konstantin duvarında

Senin hayallerinle yandım düşlerin civarında

Gölgendi yansıyıp duran bengisu pınarında

Ölüm düşüncesinin beni sardığı şu anda

Verilmemiş hesapların korkusuyla

Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim

Af dilemeye geldim affa layık olmasam da

Sevgili

En sevgili

Ey sevgili

Uzatma dünya sürgünümü benim

Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır

Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır

Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır

Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır

Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır

O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır

Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır

Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır

Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır

Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır

Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır

Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır

Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır

Senden ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır

Sevgili

En sevgili

Ey sevgili

Sezai Karakoç'un Eserleri

ŞİİR:

Körfez (1959)

Şahdamar (1962)

Hızırla Kırk Saat (1967)

Sesler (1968)

Taha'nın Kitabı (1968)

Kıyamet Aşısı (1968)

Gül Muştusu (1969)

Zamana Adanmış Sözler (1970)

Şiirler (1975)

Ayinler (1977)

Leyla ile Mecnun (1981)

Ateş Dansı (1987)

Alınyazısı Saati (1989)

DENEME-İNCELEME:

Yunus Emre (1965)

Yazılar (1967)

İslamın Dirilişi (1967)

İslam Toplumunun Ekonomik Strüktürü (1967)

Mehmet Akif (1968)

Mağara ve Işık (1969)

Edebiyat Yazıları 1 (1982)

Edebiyat Yazıları 2 (1986)

ÖDÜLLERİ

1968 Milli Türk Talebe Birliği Milli Hizmet Madalyası

1970 Sürgündeki Macar Yazarları Gümüş Madalya Ödülü

1982 Türkiye Yazarlar Birliği Hikâye Ödülü

1988 Türkiye Yazarlar Birliği Üstün Hizmet Ödülü

1991 Dünya Sanat ve Kültür Akademisi Ödülü

#Sezai Karakoç şiirleri
#sezai karakoç eserleri
#sezai karakoç kitaplar
#sezai karakoç mona roza
#sezai karakoç şiir
2 yıl önce