|

Haftanın Filmi / Bükreş'in Doğusu / Minimalist bir başyapıt

Öyküsünün yarısından fazlası tek bir mekânda geçen “Bükreş'in Doğusu”, hakkında hemen hiç bir şey bilmediğimiz Romen sinemasının aslında ne denli güçlü bir mizah duygusu ve ne kadar başarılı oyunculara sahip olduğunu gösteren sürpriz bir çıkış olarak ilgiyi fazlasıyla hak ediyor.

00:00 - 13/01/2007 Cumartesi
Güncelleme: 21:48 - 12/01/2007 Cuma
Yeni Şafak
Haftanın Filmi / Bükreş'in Doğusu / Minimalist bir
Haftanın Filmi / Bükreş'in Doğusu / Minimalist bir
BÜKREŞ'İN DOĞUSU / 12.08

2006, Romanya Yapımı

2006-CANNES FİLM FESTİVALİ ALTIN KAMERA ÖDÜLÜ (EN İYİ İLK FİLM)

2006- CANNES FİLM FESTİVALİ / LABEL EUROPA CINEMAS ÖDÜLÜ

2006-ANTALYA AVRASYA FİLM FESTİVALİ ELEŞTİRMENLER ÖDÜLÜ

2006- COTTBUS FİLM FESTİVALİ ÖZEL ÖDÜLÜ

2006-TRANSİLVANYA FİLM FESTİVALİ BÜYÜK ÖDÜLÜ / EN İYİ ROMEN FİLMİ ÖDÜLÜ / SEYİRCİ ÖZEL ÖDÜLÜ
Yönetmen
: Corneliu Porumboiu

Oyuncular
: Mircea Andreescu, Teodor Corban, Ion Sapdaru, Luminita Gherorghiu

Süre
: 89 dakika

Özel Sınırlamalar
: Her yaştan izleyici için uygun, ancak çocuklar açısından anlaşılması zor ve sıkıcı

Uluslararası İzleyici Yargısı
: 7.7 / 10 (Kaynak: www.imdb.com sitesi)

Dağıtıcı Şirket
: Bir Film




Kuş uçmaz kervan geçmez bir Romanya kasabasında yerel bir televizyonun patronu olan Virgil Jderescu, her köşesi sapır sapır dökülen bu kanalda canlı yayınlanan bir tartışma programı hazırlamaktadır. Çavuşesku diktasını yıkan 1989 Romen Halk Devrimi'ni anmak üzere, Noel arefesindeki gri renkli kasabada fellik fellik programına davet edecek konuk arayan kahramanımız, sonunda ek iş olarak Noel Baba kılığına giren emekli bir amca ve maaşının tümünü içki borcuna yatıran bir tarih öğretmeninin eline kalır. Ve bu ilginç üçlü, Romen yakın tarihinin en önemli olayının perde arkasına ışık tutan “unutulmaz” bir programa imza atarlar.



Bilinmeyen bir sinemadan gelen armağan

Ülkemize yıllardır hiç bir örneği ulaşmayan Romen sinemasından, olanca düşük bütçesi ve alçakgönüllü anlatımı içinde insanı tek kelimeyle büyüleyen bir başyapıt "Bükreş'in Doğusu"...

Hollywood'dan dünya sinemalarına yayılan her türlü beylik anlatım kalıbını kökten reddeden özgür ve özgün dili, rollerini oynamayan âdeta yaşayan oyuncuları ve kara mizahta bir zirve oluşturan harika senaryosuyla, şimdiye kadar katıldığı pek çok festivalde ardarda ödüllendirilmesi, kimi seçkinci jürilerden ödül alamasa bile çoğu durumda halkın en beğendiği finalistler arasında yer alması kesinlikle bir tesadüf değil.

1989 yılında yaşanan Romen halk devrimi ve bunun ardından da Nikolay Çavuşesku iktidarına son verilmesi, daha dün gibi gözlerimin önünde. Kimilerine göre despot, kimilerine göreyse Romen halkının ebedî babası konumundaki "Çavuş" ve eşinin idam mangası önünde son nefesini verdiği tarihten bu yana tamı tamına 17 yıl geçmiş oysa. Film, Romen toplumunun çeşitli kesimlerinin, özellikle de "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın", "Giden ağam, gelen paşam" havasındaki memur sınıfının devrim sırasındaki iki yüzlülüğü ve pısırıklığına sağlam dokundurmalar yapan muzip bir tavırla, orta sınıfa mensup üç-dört sıradan insan üzerinden devrim sonrasının özgür ve demokratik, ama yoksul ve mutsuz Romanya'sından çarpıcı bir görünüm sunuyor bizlere. Yanıbaşımızda olmasına rağmen, hakkında "Nataşa"larından başka hiç bir şey bilmediğimiz kuzeybatı komşumuz -halkı tarafından mı, yoksa dış güçler eliyle mi başlatıldığı sorusunun cevabı hâlâ koyu bir sis perdesinin ardındaki- bu kitlesel başkaldırı sonucunda özgürlüğünü kazandı kazanmasına, fakat sosyalizmi özlemle yâdedenlerin belki de tek ciddi argümanı olan "istikrarlı ev ekonomisi" çoktan tarih olup gitti. Eskiden "tutsak iş-güç sahipleri" vardı. Şimdi ise "özgür işsizler" var. Bunun yarattığı toplumsal moral bozukluğunu, olanca doğallığı ve hayatın içinden kopup gelen sıradan diyaloglarıyla pek güzel anlatıyor "Bükreş'in Doğusu"...

Romen yönetmen Corneliu Porumboiu'nun ilk uzun metrajlı çalışması olan film, sinema salonuna girdiğinde karşısında Hollywood usülü nefes nefese bir aksiyon ya da ağdalı bir melodram görmek isteyenlere göre değil. Neredeyse yarısından fazlası tek bir mekânda geçen bu filmin gerçek müşterileri, üçüncü dünya ülkelerinin çağdaş siyasal ve ekonomik sorunları hakkında sinema aracılığıyla yeni ve güvenilir bilgiler edinmek, bu arada biraz da kaliteli mizah görmek isteyen daha rafine bir sinemasever grubu olabilir. Onlar da "Bükreş'in Doğusu"nu zaten büyük bir keyifle izleyeceklerdir.



17 yıl önce