|

Her şeye sürekli 'evet' de ki, kafan ebediyyen rahat etsin! (mi?)

Peyton Reed'in yönettiği “Bay Evet”, sayıca kalabalık, ancak içi o oranda dolu olmayan filmlerin sunulduğu bir hafta sonunda, yerlilerden “Havar” ile birlikte çıtası en yüksek iki gösteriden biri... Carrey'nin insanı izlerken hasta eden elastikiyetini sevenlerdenseniz, muhtemelen bunu da seveceksiniz. Kaldı ki en az bir düzine sahnede doyasıya gülmek ve finalde hayata dair çok sağlam bir mesaj almak da garanti!

Ali Murat Güven
00:00 - 18/01/2009 Pazar
Güncelleme: 13:36 - 18/01/2009 Pazar
Yeni Şafak
Her şeye sürekli 'evet' de ki, kafan ebediyyen rah
Her şeye sürekli 'evet' de ki, kafan ebediyyen rah

BAY EVET
(Yes Man)
Yapım Yılı ve Ülkesi:
2008, ABD yapımı

Türkiye Gösterim Tarihi:
16 Ocak 2009 Cuma

ABD Gösterim Tarihi:
19 Kasım 2008

Türü ve Süresi:
Komedi / 104 Dakika

Yönetmen:
Peyton Reed

Senaryo:
(Danny Wallece'ın aynı adlı romanından uyarlamayla) Nicholas Stoller, Jarrad Paul ve Andrew Mogel

Görüntü:
Robert Yeoman

Müzik:
Mark Oliver Everett ve Lyle Workman

Kurgu:
Craig Alpert

Oyuncular:
Jim Carrey (Carl Allen), Zooey Deschanel (Allison), Bradley Cooper (Peter), John Michael Higgins (Nick), Rhys Darby (Norman), Danny Masterson (Rooney), Fionnula Flanagan (Tillie), Terence Stamp (Terence Bundley)

Dili:
Amerikan İngilizcesi / Türkçe altyazılı

İthalatçı Şirket:
Warner Bros.

Dağıtıcı Şirket:
Warner Bros.

İçerik Uyarıları:
Bazı sahnelerindeki cinsel içerikli espriler, kullanılan kaba dil ve kısa bir çıplaklık nedeniyle 18 yaşından küçükler ve bu tür bir güldürü anlayışından hoşlanmayanlar için uygun değildir.

Yıldız Puanı:
* * *

Carl Allen (Jim Carrey) sevgilisi olmadığı için aşık olmanın getirdiği motivasyondan da yoksun, çevresiyle alabildiğine uyumsuz, bu gidişle hayatı hiç bir yere varamayacak gibi görünen yitik biridir. Ta ki günlerden bir gün, her şeye, ama her şeye “evet” deme ilkesine dayanan bir “kendi kendine yardım programı”na katılana kadar… Böylece, Carl'ın “evet” sözcüğünün gücünü açığa çıkaran hayatı beklenmedik bir şekilde değişmeye başlar: Her şey inanılmayacak kadar harika gitmektedir. Kahramanımız işinde terfi almakla kalmaz, yeni bir aşka doğru da yelken açar. Ancak, neye uğradığını şaşıran bu orta yaşlı adamın önüne çıkan her fırsata hesapsız kitapsız kucak açma hevesi, giderek onun için biraz fazlaca iyi bir “şey”e dönüşmeye başlayacaktır. Çünkü, hayatta gerçek mutluluğun sırrı olan “dengede kalmak” gerçeğini bütünüyle unutmuştur artık…

İZLEYİCİ İLGİSİNİ YAKALAMAYI BAŞARDI

“Bay Evet”, 1990'ların başlarında adım attığı yönetmenlik kariyerinin oldukça büyük bir bölümü televizyon dizilerinden oluşan Amerikalı yönetmen (Doğumu: 3 Temmuz 1964, Kuzey Carolina) Peyton Reed'in beşinci sinema filmi…

Görece düşük bütçeli ve çoğu da ıvır zıvır çalışmalardan sonra Kanadalı mizah ikonu Jim Carrey'yi yönetmek gibi hem alabildiğine iddialı hem de o oranda riskli bir işe soyunan Reed, filminin ABD'de elde ettiği gişe başarısı ve izleyiciden topladığı övgüler dikkate alındığında, hasılat köprüsüden karşıya sağ salim geçmiş gözüküyor. Çünkü Carrey, usta bir orkestra şefi tarafından yönetildiğinde perdede tadından yenmeyen, ancak vasat bir sinemacının eline düştüğünde de oynadığı filmin karizmasını tek başına toparlayamayan bir başrol oyuncusu…


ÂDETA BİR “BEST OF JIM CARREY” SEÇKİSİ GİBİ…

Pekiyi “Bay Evet” tıpkı kahramanının kusursuzlaştırmaya çalıştığı hayatı gibi, cidden her yönüyle “olmuş” bir yapım mı? Ya da diğer bir deyişle Carrey filmografisi içinde zirveyi zorlayacak türden bir iş mi?

Bizce tam olarak değil… Suratı ve bedenine yönelik olağanüstü hâkimiyetiyle (kendisinin de örnek aldığı) büyük komedyen Jerry Lewis'ten sonra sinema dünyasında bütün zamanların en hareketli, en kaygan ve de en zaptedilemez şahsiyeti olan 47 yaşındaki oyuncu, “Bay Evet”te “Maske”den “Yalancı Yalancı”ya, “Salanak ile Avanak”tan “Yüce Bruce”a kadar kendisini şöhrete kavuşturan bütün rollerinin bir bileşkesini canlandırmış âdeta… Film, kimi anlarında yeni ve kendine özgü bir tarz yakalamayı başarırken, bir çok bölümünde de -Jim Carrey filmlerini ezbere bilenler için- göze son derece âşina gelen bir havada ilerliyor. Ancak, bu da Peyton Reed'in, aldığı ticarî sorumluluğun bilinci içinde, görsel açıdan müthiş titizlenerek çektiği böylesine eğlendirici bir film için o kadar da atla deve bir kusur sayılmaz doğrusu. Hele de “İçinden Jim Carrey'nin suratı çıkan her şeyi hiç ayrım yapmadan iştahla tüketirim” diyen gözü dönmüş mizah tutkunları için…

Sonuç olarak, “Bay Evet”, sayıca kalabalık (7 film), ancak içi o oranda dolu olmayan filmlerin sunulduğu bir hafta sonunda, yerlilerden Mehmet Güleryüz'ün “Havar” adlı ilk uzun metraj yönetmenlik denemesiyle birlikte kalite çıktası en yüksek iki gösteriden biri… Carrey'nin insanı izlerken hasta eden elastikiyetini sevenlerdenseniz, muhtemelen bunu da seveceksiniz. Kaldı ki en az bir düzine sahnede doyasıya gülmek ve finalde hayata dair çok sağlam bir mesaj almak da garanti!

15 yıl önce