
OKTAY YILDIRIM
Wushu, Çin savunmasanatlarının genel adıdır. Çin dışında Kung-Fu olarak tanımlanan Wushu, 3 bin yıldan fazla bir tarihe sahip. 1985'de Avrupa Wushu Federasyonu kuruldu. 1988'de Uluslararası Wushu Federasyonu da kurularak bu spor daha da genişledi. Bugün 83 ülkede federasyonu bulunmakta; 2006‘da kurulan federasyonla birlikte Türkiye de bunlardan biri. 9 yıllık geçmişe sahip Türkiye Wushu Federasyonu çok kısa zamanda birçok başarıya imza atarken Dünya üzerinde Türkiye’yi bu sporun anavatanı Çin’den sonra Rusya ile birlikte söz sahibi bir ülke konumuna getirdi. Yeni Şafak olarak Türk Wushu’sunu bugünlere getiren isimlerden biriyle bir araya geldik. Wushu Federasyonu Başkanı Abdurrahman Akyüz’ün talebesi, Balkan Wushu Federasyonu Genel Sekreteri ve Wushu Federasyonu İstanbul İl temsilcisi Mustafa Ulu... 1992’de spor hayatına başlayan Ulu, çeşitli branşlarda Milli Takım antrenörlüğü görevinde bulunurken, 1995’te Avrupa Şampiyonası’nda hakem olarak görev yaptı. 4 Dünya ve 5 Avrupa Şampiyonası’nda Milli Takım antrenörlüğü yapan Mustafa Ulu, 4. Dan kemer sahibi ve 4. kademe milli takım antrenörü. Türkiye’nin Wushu’da Çin’den sonra ikinci ülke konumuna geldiğini belirten Ulu, hedeflerinin Wushu’da olimpiyat şampiyonu sporcular çıkarmak olduğunu kaydetti.
“Romanya’da üst üste Avrupa Şampiyonası oldu. İlkinde Elif Akyüz’ün başörtüsüne sorun çıkarmadılar. Bir sonraki yıl yarıştığı halde Rusların bütün hakemleri tehdit etmesi sonrası puanları verilmedi. Oyun içerisinde oyun oynanıyor. Ruslar ve İngilizler her türlü engellemeyi yapıyor. Özgürlükçü Avrupa’da bu tip sıkıntılar yaşıyoruz. Ancak geri adım atmak yok. Tavır koyuyoruz. Avrupa Şampiyonası’na katılmıyoruz. Ancak Dünya şampiyonalarında hiçbir sıkıntı yok. Ülkeler bizi biliyor, gücümüzü kabulleniyor, saygı duyuyor.”
“2014 yılında 460 madalya topladı sporcularımız. Batman’da kimsenin gitmediği yerde Hasankeyf turnuvası yaptık. 'Taş atanla, ter atan bir değildir' diyerek oralara gittik. Buna rağmen gerekli maddi desteği bulamıyoruz. Bize diğer branşların zekatlarının zekatlarını verseler de yeter. 2 Milyon TL ile en düşük bütçesi olan federasyonuz. Sponsorluk için bazı tavizler vermemiz gerekiyor. Survivor tarzı bir teklif gelmişti ancak bize uymadığı için kabul etmedik.”
“Sakarya Üniversitesi ile Çin Üniversitesi birlikte çalışıyoruz. Bu da bizim şansımız. Çin bu konuda dünyanın bir numarası. Sporcularımız orada kamp yapma fırsatı buluyor. Milli takım kapılarını açıyor. Normalde kimseye açmazlar. 2014’ün sonunda Necmettin Erbakan galası yaptık. Çinliler de katıldı. İki ülke milli takımı koordineli çalışıyor.”
“Ülke içerisinde Türkiye şampiyonası, il şampiyonası gerçekleştiriyoruz. Bu ay içerisinde Okullararası şampiyona gerçekleştiriyoruz. 87 kulübün katılımıyla 634 sporcuyla Türkiye Şampiyonası yaptık. Bizim amacımız, gençleri sporla buluşturmak. İl şampiyonası yapıyoruz; Bağcılar’daki, Esenyurt’taki, Beşiktaş’taki, Bakırköy’deki çocuklar birbiriyle tanışıyor; Türkiye Şampiyonası yapıyoruz İstanbul’daki çocuk, Batman’dakiyle; İzmir’deki Gaziantep’tekiyle bir araya geliyor; Balkan Şampiyonası’nda Türk bir gençle, Bosna Hersekli arkadaş oluyor; Dünya Şampiyonası’nda her ülkenin genci, başka ülke gençleriyle mücadele ediyor; arkadaş oluyor, bir dostluk ilişkisi kuruyor ve bu uzun zaman devam ediyor. Her zaman şunu söylüyorum; “Aynı dili değil, aynı duyguyu paylaşıyoruz.” Bizim için taş atan çocukla ter atan çocuk bir değil. Ve temel felsefemiz de şu; “Önce ahlak ve maneviyat.”
Milli Takım seviyesine gelen futbolcu, spor akademisine sınavsız girebiliyor. Sporun evrenselliğini bir kalıba sokuyor. Hayatı düzene sokmak. Gençler spora bağlansınlar. Hasta olup iyileşen çocuklarımız var. Ruh ve bedeni eğitiliyor.”
“Yükselen trendi aşağıya çekmeye çalıştılar. İslam olimpiyatlarında Elif Akyüz ile şampiyonluk yaşadık. Tarih yazarak geliyoruz. Şampiyonalardan altınsız dönmüyoruz. Daha önce birkaç saniye dayanıp ringlerde nakavt olurken şimdi final oynuyoruz."
“Wushu'nun 3 dalı var. Sanda, Kinda, Tao; yani hayal dövüş. Tao’da başörtüsüne sorun çıkartıyorlar. Yüz mimikleri görülmediği için. Bu bahane. Tabi ki böyle bir şey yok. Oyun içerisinde oyun. Elif’in madalyası verilmedi, bütün sporcular geldi madalyasını Elif Akyüz’e taktı.”
