Hikmet Karaman Ersun Yanal'ı topa tuttu: Malum şahıs!

Dönemin Rizespor şimdilerin Kayserispor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, 2016-2017 sezonunda oynanan Trabzonspor-Bursaspor maçı sonrası yaptığı açıklamayla ilgili konuştu.

Konuyla ilgili 61saat’e çarpıcı ifadeler kullanan Karaman'ın açıklamaları şöyle;

"Soyunma odasına girdim. Oyuncular son derece üzgündü. Zaten Rizespor ile Trabzonspor arasında bir rekabet var. Bir gerçek daha var. Trabzonspor Karadeniz’in lokomotifi ve büyüğü. Benim cümlem de bunların hepsine benzin dökmüş gibi oldu. Benim hedef tahtamda bir kişi var. Ben isim vermem. Maçtan sonra telefonumu açtım. Kaçta değişiklik olmuş, kaçta gol atmış. Trabzonspor’un önemli insanlarından iki meslektaş beni aradı. 'Yedek kulübesi bu maçta yanlışlıklar yaptı' dedi. Bu bilgiler geldi. Zaten bitmişiz. Rizespor Başkanı ile özel olarak görüşme yaptık. O anki kafam ile Başkanla görüştükten sonra çıktım o cümleyi kullandım. Ben çalıştırdığım takım için ölüme giderim. O gün Rizespor’un menfaatleri için ölüme giderdim. Bugün de Kayserispor için giderim. Daha sonra bu cümle başka türlü anlanınca insan üzülüyor. Benim oradaki cümlem Trabzonspor camiasına değildi. Benim oradaki cümlem o kişiye idi. O kişi de kendini biliyor."

"Ben söylediğim cümlenin bugün itibari ile iyi olmadığını düşünmüyorum. O cümle benden gelen bir cümle değildi. Başkanın söylememi istediği bir cümle idi. Bende o anki psikoloji ile çıktım söyledim. Bir defa Rizespor camiası Trabzonspor’un büyüklüğünü kabul edecek. Trabzonspor camiası ile yaşadığı şampiyonluklarla büyük bir takım. Bu bir gerçek. Oraya saygı duyacaksın. Rizespor ne? 3-4 senede bir düşen çıkan, yapılanmaya giden bir camia. Ortada bir futbol gerçeği var. Bazen takdir edip tebrik edeceksin. Bunu yapamıyorsun."

"Bir tarafta ülkede önemli siyasiler yetiştirmiş Rize var. Trabzon’a baktığında ülkenin menfaatleri doğrultusunda bayrağını alıp koşan bir şehir. Futbolda gerçekleri konuşup ortaya çıkıp vuruyor. Benim amacım Trabzonspor’a vurmak değil. Ha o gün öyle bir cümle çıktı. Belki olmamalıydı. Bugün olsa o cümleyi yine söylerim ama bu sefer isim de açıklarım. Trabzonspor ile alakası yok. O kişi ile alakası var."

"Dedikodular var şimdi. Deniyor ki o günkü Abdülkadir deniyor. Peki o zaman Abdülkadir o güne kadar kaç dakika oynadı 7 dakika. Ben Abdülkadir neden oyuna alındı derken, neden daha önceden oyuna alınmadı dedim. Hiç iddiası olmadığı maçlarda neden Abdülkadir’i oynattı. 5 dakika neden oynadı. Neden 1 oyuncu değiştirdi o şahıs. Mağlup durumda olan bir takım 1 oyuncu mu değiştirir. 3 oyuncu değiştirmen lazım. Melese Abdülkadir değil, aldığı süre. Ya o zaman şampiyonluğa oynasaydı veya Avrupa’ya oynasaydı Trabzonspor 1 hamle mi yapacaktı o şahıs. Benim oyuncularla işim yok. Onlar nihayetinde teknik direktör ne derse onu yapar. Benim oyuncuların şahsına bir şey dediğim yok. Hatalı oyuncu da değiştirebilirsin ama hamle yapmak zorundasın. Yap hamleni yine yenil. O zaman bunlar konuşulmadı."

"Ya Trabzon halkı bana neden kızıyor. Görevden ayrılan başkanları söyledi o teknik direktör hakkında. Kendisi açıkladı bazı şeyleri. Ben o cümlemin hatalı olduğunu biliyorum, kabul ediyorum ama dediğim gibi o günkü şartlarda demem gerekiyordu. Ben başkanıma saygı gösteririm. Güveniyorsam dediğini yaparım. Söylediğini de söylerim. O günün şartlarında o cümleyi söyledim. O maçı izleyenler öyle bir anlattılar ki, sıcağı sıcağına hatalı cümleler kullanabiliyorsun. Başka cümleler de kullanabilirdim."

"Benim amacım iki şehri birbirine sokmak değil. Geçmişte olan zaten sıkıntılar var. Trabzonspor kendine göre, Rizespor’da kendine göre değerlendirip ortaya bir düşmanlık çıkıyor."

"Şuan olsa, başkana derdim ki bu cümleyi ben söylersem iki şehir arasında sıkıntı yaşarız derdim. Ben o zaman başkanıma çok güvendiğim için çıktım söylediğini basın toplantısında iki kelime ile söyledim. Benim aklıma hiç öyle bir şeyler gelmedi. Arayana meslektaşlarım var. Bunların iki tanesi de Trabzon’dan. Pişman değilim. Ben o cümleyi söylerken o şahsı hedef aldım. Şimdi olsa aynı cümleyi yine söylerdim ama o şahsın ismini vererek konuşurdum."

"Trabzonspor Alanya’ya 3-0’dan 4-3 yenildi. Ne dendi. Hoca uyudu öyle değişiklikler mi olundu dendi. Bırakın da biz de diyelim, neden 1 değişiklik yaptı. Neden Abdülkadir’i 5 dakika kala aldı. Günah çıkarma değil bunlar gerçekle yüzleşme bunlar. Hiç kimse yeneni ve büyük olanın büyüklüğünü kabul etmek istemiyor. Bana soruyorlar. Ben de gizli favorim Trabzonspor diyorum. Trabzonspor’a ön yargılı olsam bunu demem. İkinci yarıda da böyle devam ederlerse şampiyon olabilirler. Bunu söylemeyelim mi? Ya bir kişi demeyecek mi. Futbolu çok iyi bilen Trabzon toplumu var. Hiç mi hak vermiyorlar. Doğru söylüyor adam ama bu cümleyi kullanmasaydı keşke demiyorlar. Bu başka bir şey. Olayları değerlendirmeden konuşmak başka bir şey. Abdülkadir konusunda da yanlış anladılar beni. 5 dakika kala oyuna adam sokuyor. 20 dakika önce sok. Sonra bir daha sonra bir daha oyuna oyuncu koy. Sonra yenil. Olmadı dersin. Sen bunları yapmadığın zaman ben sana söylerim. Ben de unutmam şehir de unutmaz. Ama bunun camia ve taraftarlarla alakası yok."

"Ne oldu Rizespor geldi Trabzon’da oynadı. Hiçbir şey olmadı. Trabzonspor yendi. Tebrik ederim diyeceksin. Alkışlayacaksın. İyi de maç oldu. Şahane de bir maç geçti. Trabzonspor eski başkanı keşke o zaman bir hamle yapsaydı. Giderken güzel ve şık bir açıklama yaptı. Trabzonspor’un son 4-5 senesine bakın. Türkiye’nin en iyi oyuncularını aldı. 4-5 sene şampiyon olması lazımdı. O kadar aldı gönderdi. Gidenler başka yerlerde iyi oynamaya başladı. Demek ki bir yerde yanlışlar yapılmış."

"Bir de Rizespor tarafının Fenerbahçe’ye olan sempatisi olayı var. İşin bu tarafı da var. Bazen empati kurmak gerekiyor. Sen iki yan yana şehirsin. Bazen Rize’nin de bir empati kurması lazım. Trabzonspor’un bir duruşu var. Rize’de renge göre hareket etmeyeceksin, o duruşa saygı duyup destek de vereceksin. Trabzon’da Trabzonspor gerçeği var. Yüzde 99’unun Trabzonsporlu olması muhteşem bir şey. Ama Rize’de böyle bir şey yok. Fenerbahçelileri çoğunlukta görüyorsun. Galatasaraylı ve Beşiktaşlı da var. Ama Rizesporluların daha fazla olması gerekiyor. Ama Rize’de şehir anlamında da küçük bir şehir. Büyük şehirlere gidenler çok fazla. Bu sorun çözülmeli artık. Araya birileri bir şeyler sokuyor sanıyorsam. Bu konu halledilir. İki şehrin arasındaki sorunun çözülmesi lazım."

"O zamandan sonra o malum şahıs ile konuşma şansım olmadı. Olmaz da. Şimdi Kayserispor ile Fenerbahçe alt sıralarda. Biz Fenerbahçe’den puan olarak öndeyiz.. Ben unutmam. Bu şehir bunu unutmaz. Hikmet Karaman bunu unutmaz. Sen gereğini yaparsın teşekkür ederiz. Olmadı deriz. Ben hasta oldum. 3 ay hastanede yattım. O olayın tahribatı bende fazla oldu. Bunun başka tarafı da var."

"Trabzonspor’un şampiyon olmasını istiyorum. Kulübün buna ihtiyacı var. Malatya mağlubiyeti sonrası Ünal hoca gitmiş olsaydı daha çok kaos olabilirdi. Şuanda iyi oynayan bir mücadele eden takım var. Müthiş tempolu oynuyorlar. Şampiyon olmaları gerekir. Takım başarılı olmayınca taraftarın nabzı yükseliyor. Şampiyonluk taraftar yapısını da değiştirebilir ama Trabzonspor 8 yıldır şampiyon olamadı. Haybeye giden 3 sene var. Bir cümle kurdum diye cümleyi kuran da ben değilim. Ben neden o gün o cümleyi kurup Trabzonspor’u karşıma alayım. Belki ben Trabzonspor teknik direktörü olacaktım. Bana ne Trabzonspor’u diyebilirler. Ersun Yanal’ı 3 kere getirdin, başarısız oldu. Ben o gün bir art niyet taşısam politik davranırdım, göz yaşı dökerdim çeker giderdim."