|

Kariyeri başarılarla dolu

A Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim, daha önce 2 kez teknik direktör olarak A Milli Takım'da tarihi başarılara imza attı

Cihan
00:00 - 23/08/2013 Cuma
Güncelleme: 22:59 - 23/08/2013 Cuma
Yeni Şafak
Kariyeri başarılarla dolu
Kariyeri başarılarla dolu

. Fatih Terim, Türkiye'nin şu ana kadar Akdeniz Oyunları'ndaki tek şampiyonluğu 1993 yılında elde eden teknik adam.

A Milli Takım 1996'da (İngiltere) tarihinde ilk kez Avrupa Şampiyonası'na katılırken, takımın başında Fatih Terim yer alıyordu. Euro 1996 elemelerinin öncesinde Millî Takım'da görev değişikliği yapılmış, Sepp Piontek'in yerine Fatih Terim getirilmişti. Terim'in takımı, Macaristan, İzlanda, İsviçre ve İsveç ile paylaşılan gruba 5. kategoriden girmişti. Lakin elemeler sona erdiğinde 1. kategori takımı İsveç üçüncü sırada kalarak elenecek, Türkiye, 17 puanlı İsviçre'nin ardından 15 puanla ikinci sırayı alarak finallere direkt katılma hakkını elde edecekti.

8 grupta oynanan elemelerde en iyi 6 ikinciden birisi de ay-yıldızlılar olmuştu çünkü. Hollanda ve İrlanda Cumhuriyeti ise elenenler kervanındaydı. Euro 1996'ya giden Millî Takımımız, İngiltere'deki finallerde Hırvatistan ve Portekiz'e 1-0, Danimarka'ya da 3-0 yenilerek puan alamadan geri dönse de böylesine zorlu bir elemeden geçmek ve tarihinde ilk kez Avrupa Şampiyonası finallerinde yer almak dönüm noktalarından birisiydi.

EURO 2008'DE YARI FİNAL

Fatih Terim'in A Milli Takım ile yaşadığı ikinci büyük başarı yine bir Avrupa şampiyonasında oldu. Millî Takım'ın son zafer sayfası Euro 2008 finallerinde yazıldı. Ay-yıldızlılara 1996 yılında ilk defa Avrupa Şampiyonası finallerinin kapılarını açan Fatih Terim, bir kez daha takımın başındaydı. Eleme grubunda Yunanistan, Norveç, Bosna-Hersek, Moldova, Macaristan ve Malta ile eşleşen Millî Takım, gruba müthiş bir başlangıç yaparak Malta, Macaristan ve Moldova galibiyetlerine, Atina'da 4-1'lilk Yunanistan zaferini ekliyor, hızımızı kesen ise 2-2'lik beraberlikle Norveç oluyordu.

Hemen ardından gelen 3-2'lik Bosna-Hersek yenilgisi ve 2-2'lik Malta beraberliği, 3-0'lık Macaristan galibiyetiyle tedavi edilir gibi olsa da deplasmandaki Moldova beraberliği moralleri bir kez daha bozuyordu. Evimizde Yunanistan'a kaybetmemiz ise acının tuzu ve biberi olmuştu. Son iki maçta Norveç ve Bosna-Hersek'i yenmek bizi grup ikincisi yapmaya, dolayısıyla Euro 2008 finallerine taşımaya yetiyordu.

Millî Takımımız, finallerde ev sahibi İsviçre'nin yanı sıra Portekiz ve Çek Cumhuriyeti ile aynı gruba düştü. İlk maçımız ise Portekiz'leydi. İki takım 7 Haziran'da Cenevre Stadı'nda buluştu. Portekiz maçı 2-0 kazandı. Sıra İsviçre maçındaydı. 57'de Semih Şentürk beraberliği sağlamış, 90'da Arda Turan, 2-1'lik galibiyeti ilân etti.

15 Haziran'da Cenevre Stadı'nda oynanan Çek Cumhuriyeti maçında daha da fazlasını yapacaktı Millî Takım. Çekler 34'de Jan Koller, 62'de Jaroslav Plasil'in golleriyle 2-0 öne geçtiğinde "Bu iş bitti" diyenler çok yanılacaktı. Türkiye, inanılmaz bir geri dönüşü gerçekleştirerek 75'te Arda Turan'la farkı bire indirecek, Nihat Kahveci'nin 88 ve 90'da attığı gollerle maçı 3-2 kazanarak çeyrek finale yükselmeyi başaracaktı. Artık herkes son dakika golleriyle müthiş finallere imza atan Türkiye'yi konuşuyordu.

Çeyrek finaldeki Hırvatistan maçı 20 Haziran'da Avusturya'nın başkenti Viyana'daki Ernst Happel Stadı'nda oynandı. 90 dakika golsüz sona erince yarı finale yükselecek takımı belirlemek üzere uzatma bölümüne geçildi. Dakikalar 119'u gösterirken Ivan Klasnic'in golü Hırvatları 1-0 öne geçirdi. Oyuncularımızın çoğu yere serilmiş, golün şokunu yaşıyor, Rüştü başta olmak üzere birkaç tecrübeli isim ise onlara henüz her şeyin bitmediğini anlatmaya çalışıyordu. Ancak bu sözlere inanmak gerçekten de çok güçtü. Lâkin maç bitmeden hiç bir şeyin bitmeyeceğinin ispatı gibiydi Türk Millî Takımı o turnuvada.

Skorboardda 120. dakika göründüğünde Rüştü Reçber'in rakip ceza sahasına doldurduğu topa Emre Aşık yükselip rakibini bozuyor, boşta kalan topu Semih Şentürk Hırvatistan ağlarına yolluyordu. Bu defa yere serilme sırası Hırvat futbolculardaydı, Türkiye bir kez daha geri dönmeyi başarmıştı. Seri penaltılar bizim çocukların müthiş bir özgüvenle topun başına geçtiği, Hırvatların ise moral bozukluğuyla dizlerinin titrediği böyle bir ortamda atıldı. Hırvatlar sadece Srna ile bir atışı gole çevirirken, millîlerimiz Arda Turan, Semih Şentürk ve Hamit Altıntop'la kireçli noktadan hedefi vuruyor, penaltılarda sağlanan bu üstünlük Avrupa Şampiyonaları tarihinde Türkiye'yi ilk kez yarı finalist yapıyordu.

Final elimizi uzatıp tutabileceğimiz kadar yakında duruyordu şimdi. Bunun için St.Jakob'daki maçta Almanya'yı saf dışı bırakmamız gerekiyordu. 23'te Uğur Boral'ın golüyle öne geçen Millî Takımımız, 26'da Bastian Schweinsteiger ve 80'de Miroslav Klose'den yediği gollerle geriye düşse de 86'da Semih Şentürk'le bir kez daha eşitliği sağladı. 90'daki Philipp Lahm golü Almanya'ya final kapısını açıyor, ay-yıldızlılara ise Avrupa Şampiyonaları tarihinde ilk defa yarı final oynamanın gururu kalıyordu.

TEK ŞAMPİYONLUK TERİM'LE

1951 yılından beri düzenlenmekte olan Akdeniz Oyunları'ndaki tek şampiyonluğunu 1993'te Fransa'daki turnuvada kazandığında, millilerimizin teknik direktörlüğünü Fatih Terim yapıyordu.

Terim yönetimindeki U23 Milli Takımı, yarı finalde Zinedine Zidane, Lilian Thuram ve Pascal Nouma gibi oyuncuların bulunduğu Fransa'yı 1-0'la geçip finalde Cezayir'i 2-0 yenerek altın madalyaya ulaştı.


11 yıl önce