|

Mustafa Cengiz'den çarpıcı açıklamalar

Galatasaray Dergisi'ne konuşan Başkan Mustafa Cengiz sarı-kırmızılıların kültüründen seçime, Mülkiye'den bilişime, Gaziantepli olmaktan Metin Oktay'a kadar birçok konuda bilinmeyenlere değindi.

Yeni Şafak
12:30 - 7/02/2018 Çarşamba
Güncelleme: 12:47 - 7/02/2018 Çarşamba
Yeni Şafak
Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz
Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz

Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, kulüp dergisinin 174. sayısına konuştu.

Başkan Cengiz'in sözlerinden dikkat çekenler şöyle:

"Bana kalsa orayı 8. bölge yaparım"
  • Antep’in Nizip ilçesinde büyüdük. Nasıl bir yerdi Antep? Aslında şöyle bir şey var. Torosları, Gülek boğazından aşıp geçtiğinizde iklim değişir. Mersin ve Antep’ten tutun Fırat Nehri’ne uzanan bir bölge vardır. Bana sorarsanız o bölgeye Güneydoğu denmesi hem coğrafi hem de iklim bakımından çok yanlış. Fakat öyle denilmiş, öyle gidiyor. Bana kalsa orayı sekizinci bölge yaparım. Mersin ile Antep birbirine çok benzer, havası aynıdır. Lakin Antep’in Hakkari ile alakası yoktur. Bu coğrafi betimlemelerin düzeltilmesi gerekir, buna o coğrafyada yaşayan herkes de canı gönülden katılır. Hava durumuna baktığınızda anlarsınız. Türkiye çok büyük bir coğrafya olduğu için bu tip çelişkiler illa ki oluyor. Laf lafı açıyor bir yandan... Almanya’nın eski başbakanlarından Helmut Schmidt, 'Türkiye üç mevsimi aynı anda yaşayan çok büyük bir kıtadır, bu büyük ülkeyi bünyemize alıp hazmetmek çok güç' demiştir.
"Çeviri yapabilecek kadar Fransızcam vardı"
  • Gaziantep Lisesi’nde eğitim aldım. Fransızca okudum. Eskiden simultane çeviri yapabilecek kadar iyi Fransızcam vardı. Yıllar geçtikçe iş hayatı İngilizceyi gerekli kıldı. Dil nankördür, kullanmazsanız sizi terk eder. Sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne girdim. Mülkiyeliyim. Tarihe olan merakımda okulumun da etkisi var diye düşünüyorum. Üniversitede siyaset sosyolojisi okudum. Mülkiye’de mutlaka devletçi olursunuz. Biz de öyle olduk ve iş hayatına kamuda başladık.
"Bill Gates ile aynı sohbet odasındaydık"
  • Stres anında bilgisayar oyunu oynarım. 'Espor ile ilgilenin' dediler yönetime geldiğimde. Ben önce bir gülümsedim. 'World of Warcraft' oyununda 84 seviye ilerledim. Bir zaman sonra bıkıp bıraktım tabii... Şimdi ise 'Elder Scrolls Online' oynuyorum. Fena da gitmiyorum. 'League of Legend's ona pek girmedim. Bilgisayarı hep sevdim ama aslında biraz mecburiyet oldu benim için. Oğluma küçük yaşlarda bilgisayarı öğretmek istedim. Oğlum 1984 doğumlu, beş yaşına gelmişti. O zamanlar Commodore 64 vardı. Tabii bir işe girince tamamen öğrenme isteğim vardır. Bu açıdan montajı yapabilecek kadar kendimi geliştirdim. Türkiye'nin ilk internet kullanıcılarından biriyim. İnternete DOS üzerinden bağlanırdık. Sohbet odaları vardı o zaman. Bill Gates ile aynı sohbet odasında olduğumu bilirim. Bir fotoğrafın iletilmesi 20 dakika kadar sürerdi. 28K modemlerin çok daha öncesini biliyorum, ardından ISDN bağlantı geldi derken bugün 1000 mb fiber altyapı ile kullanıyoruz interneti. Türkiye'de internet ilk olarak başladığında omurgası çok zayıftı. Bu konuda son olarak Milli Eğitim'e naçizane bir tavsiyem var. Bence okullara tabletten ziyade klavyeli bilgisayarlar dağıtılmalı. Çünkü yazılım dili için klavyeli bilgisayarlar şart diye düşünüyorum.
"Araba sürme tutkum var"
  • Araba kullanmayı çok severim. Türkiye'de otobüs ve kamyon şoförlerinden sonra en çok dolaşan insan ben olabilirim diye düşünürüm bazen. Eşime 'uçağa bineceğim' diye söylerim. Evden çıkarım ama Bodrum'a arabayla giderim. Hatta sadece Türkiye değil, Avrupa'yı da arabayla dolaştım. Almanya'dan başlayıp, tüm Avrupa'yı arabayla çok gezdim eşimle birlikte. Hatta kısmen Amerika'yı da gezmişliğim vardır. Araba kullanmak benim için bir tutku ama şunu da belirteyim, kesinlikle hız yapmam.
Kahramanım: Metin Oktay
  • Herkesin bir kahramanı vardı ve benim kahramanlarım tabii ki Galatasaraylıydı. Neden Turgay Şeren idoldü kaleci arkadaşlarımız için? Çünkü Turgay Şeren zıpladı mı telgraf direklerinin ucuna değermiş, biz buna inanırdık. Metin Oktay şut attığında, kalenin arkasında kimse duramazmış, çünkü duranlar hayatını kaybedebilirmiş. Biz bunlarla yaşardık. Tabii ki Galatasaraylı idollerimiz olacaktı. Gerçi ben yıllar sonra Metin Oktay’ın şutuyla kaleci sakatladığını gördüm. Metin Oktay bir Karşıyaka maçında iki penaltı kullandı. O iki penaltının sonunda üçüncü kaleci kaleye geçti. Çünkü ilk iki atışta iki kaleci topu kurtarırken bileklerinden sakatlık geçirdi. Sadece izlemekle de kalmadım, kendisiyle tanışma şansına da eriştim. Hiç unutmuyorum, İstanbul’a yeni gelmiştim, sene 1967. O zaman kale arkası tribünde karışık olarak maç izlenirdi. Küfür falan zaten hiç yoktu, aklımıza gelmezdi. Neden küfür edelim ki! Evet, maçı kaybeden diğerine ters ters bakardı ama günün sonunda “Merhaba” diyerek, yürürdük yolumuza...

#Metin Oktay
#Mustafa Cengiz
#Galatasaray
6 yıl önce