|

Ucundan tutuyoruz her şeyin

10:30 - 3/08/2017 Perşembe
Güncelleme: 10:48 - 10/08/2017 Perşembe
Yeni Şafak

Ucundan tutuyoruz her şeyin. İlgilerimiz samimiyetsiz, yapay, sahici olmaktan uzak... Konaklamıyoruz hiçbir yerde, hiçbir meselede, hiçbir soruda; hep gelip geçecek şeylerin peşindeyiz. Kök salmıyoruz, toprakla ünsiyet kurmuyoruz, bir yere ait olmamak için didinip duruyoruz adeta. hiçbir esaslı tedbir almıyoruz, esen her rüzgarla oradan oraya sürüklenmemek için. Ne kendimizi tanımaya, ne başkalarını tanımaya niyetimiz var. Hep istediğimizi alacak kadar temastayız, irtibatlıyız insanlarla. Ne kimsenin içimize taşınmasına izin veriyoruz, ne biz kimsenin gönlüne girmeye teşebbüs ediyoruz. Hiçbir yerin yerlisi olamadığımız gibi, hiçbir insanın yakını, dostu, yaranı da olamıyoruz. Yakınlıklarımız şartlara bağlı, bağlantılarımız güçsüz ve geçici... Uzaklıklarımızsa neredeyse sabit, yerleşik... Hayatımızda bir şeyleri iyiye doğru değiştirebilecek şeylere bir türlü teslim edemiyoruz kendimizi; dünden razıyız sanki bu dünya değirmeninde öğütülüp gitmeye, çözülüp dağılmaya, kapılıp sürüklenmeye. Bütün bu sarhoşluk verici meşgaleler olmasa, dünya bütün bu baştan çıkarıcı numaralarıyla oyalamasa bizi, sanki bir virane gibi gürültüyle olduğumuz yere yıkılır kalırız sanıyoruz. Sürekli harekete boğmazsak her şeyi, sanki kanımız damarlarımızda pıhtılaşırmış, tıkanıp kalırmışız gibi geliyor bize. Gittikçe büyüyüp yıkıcılaşan bir can sıkıntısı heyelanının altında kalıp eziliriz diye korkuyoruz. Evet, korkuyoruz bütün bunlardan; çünkü ucundan tutuyoruz her şeyin, her meselenin, her sorunun. Öylesine samimiyetsiz, içsiz, içeriksiz ilgileniyoruz, bizi ayakta tutacak her şeyle, her meseleyle, her soruyla...

#Köşe yazısı
#10.08.2017
#Gökhan Özcan
7 yıl önce