|
Genç sinemacılar İsrail zulmüne sessiz kalmıyor

İsrail işgal yönetiminin Filistin’deki zulmü dünyada infiale yol açtı. İki haftadır aralıksız olarak Kudüs ve Gazze’de katliam yapan İsrail, BM başta olmak üzere bütün uluslararası kurumların sessizliği eşliğinde hala zulmünü devam ettiriyor. Dünya halkları arasında sesini her alanda en çok yükseltense elbette Türkiye. STK’lardan siyasilere kadar İsrail’e karşı itirazlar yükseliyor.

Zulmün dillendirilmesi noktasında sosyal medya ve sinema alanının kullanılması ise hayati derecede önem arz ediyor. Zira dünya kamuoyunun nabzını belirleyen unsurlar arasında bu mecralar yer alıyor. Atılacak her taş siyonist zulmü ürkütecek pozisyona gelebiliyor.

Bunun son örneğini Zeynep Hilal Demirci’nin İsrail Başbakanı Netanyahu’ya verdiği cevap ve aldığı etkileşim oluşturdu. Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi olan ve HBS Sinema Akademisi’nde eğitim alan Demirci, Netanyahu’nun Twitter hesabından “gerçeği paylaşın” ifadeleriyle yayınladığı manipülatif görüntülere karşılık içerik hazırladı. Sosyal medyada müthiş etkileşim oluşturan içerik 2,3 milyon izlenmeye ulaştı. Uluslararası alanda da ses getiren video sayesinde özellikle Kudüs ve Gazze’de yaşananların gerçek boyutu gözler önüne serildi.

HBS Sinema Akademisi öğrencilerinden Emine Yüksel Türkmen de hazırladığı animasyon çalışmasıyla İsrail zulmüne karşı ‘taş atan’ isimlerden biri oldu. Türkmen’in “Capital Of Palestine” adlı animasyon filmi sosyal medya ilgi gördü. ‘Bende bir taş vardı attım, elinde taşı olan tüm gençleri de bir taş atmaya davet ediyorum” sloganıyla çalışmasını paylaşan genç sinemacı, Anadolu gençliğinin hassasiyetinin üretim yoluyla kalıcı hale gelmesinin güzel örneklerinden birini teşkil etti.

Genç sinemacıların kısa film üreterek Filistin direnişine selam durmasının örnekleri bunlarla sınırlı kalmadı. OSE (Online Sinema Eğitimi) platformu öğrencileri de hazırladıkları kısa filmlerle sesini yükseltti. Sümeyye Şenol, Kuşlarımızı Almak İçin Geri Döneceğiz çalışmasıyla, Gizem Yurdakul ise Mekansızlığın Sahibi isimli kısa filmiyle zulmü ve direnişi temsil yoluyla ele aldılar.

Filistinli genç sinemacı Ömer Rammal’ın siyonist işgalin ne anlama geldiğini anlattığı ironik filmi de sosyal medyada büyük ses getirdi. Filistinlilerin ‘ev’ algısı ve duygusu üzerinden değerlendirme yapan ve komedi türüne yaklaşan filmi, ‘yerleşimci’ ifadesiyle yumuşlatılan ve göz göre göre Filistinlileri evinden eden gasp olaylarını ele aldı.

Sanatın işlevselliği ve evrenselliği noktasında kıymet arz eden bu çalışmaların çoğalmasını umut ediyoruz. Çünkü suskunluktan cesaret alan İsrail zulmüne karşı en güçlü direniş yöntemlerinden biri hiç şüphesiz sanat. Bu alanda ne kadar çok üretim yapılırsa, zulüm ve direniş de o kadar iyi anlatılabilir.

#İsrail
#İşgal
#Filistin
#Sinema
#Sanat
3 yıl önce
Genç sinemacılar İsrail zulmüne sessiz kalmıyor
Zamanda ve mekânda bir uyanış: Sîdî Ukbe Ulucamii
19 Mayıs’a 10 gün kala…
Uluslararası doğrudan yatırımları çekmek
Enflasyon, döviz kuru beklentileri ve CDS
İsrail ve Batı’nın çifte standardı