|
Susmanın kalesine sığınıyorum..

Şairin ölümü, şiirin ölümü gibidir desem, umarım haddimi aşmış olmam.. Elbette şairden miras kalan şiir hayatımızın bir yerinde hep olacak. Hele de yaşamımızın şiiri git gide kayboluyorsa..

Mavera dergisi üniversite talebesiyken ilgiyle takip ettiğim bir edebiyat dergisiydi.

Erdem Abi Müslüman dünya görüşünün şekillendirdiği şiir serüveninin sac ayaklarından biriydi.

Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Cahit Zarifoğlu, İsmet Özel ve Erdem Beyazıt''ın temsil ettiği şiiri nasıl tanımlayacağımı bilemiyorum.

Bu yüzden “Müslüman dünya görüşünün şekillendirdiği şiir” diyebildim ancak.

* * *

Erdem Bayazıt da “Tek parti” döneminin içinde doğmuş şairler kuşağındandır.. Bu önemlidir.

Halkın karneyle aldığı ekmeğin buğday değil arpa ekmeği olduğu..

Devlet erkanının türedi zenginleriyle şakşakçı yazarlarıyla sosyete mekanlarında vur patlasın çal oynasın havalarında Rus havyarına kurtlar gibi saldırdıkları..

İsmet Paşa''nın ülkenin ''Milli Şef'' unvanlı tek hakimi olarak hüküm sürdüğü.. Gazetecilerin tek bir ses halinde yazıp çizdikleri..

Aydınların parti aydını, şairlerin ise resmi şair sayıldıkları yıllardır Tek Parti dönemi.

“Sivil şiir”in doğması için daha çoook vakit vardır. Sivil şiirin çocukları henüz analarından doğmamışlardır. Doğmuş olsalar da annelerinin ninnileriyle yetinmek durumundadırlar. Dışarıda “Allahu Ekber” yerine “Tanrı uludur” nidaları, gırtlaktan, ürkek ve cılız.

Sivil şiir''den-İkinci Yeni- Erdem Bayazıt''ın doğumu(1939) Hitler''in savaş çığlıkları attığı döneme denk gelir.. İçerde hava zaten boğucudur. Sivil şiirin başkaldırışı Demokrat''ların iktidar yıllarıdır, bilinsin.

Devlet gölgesinin her yere sindiği, siyasi muhaliflerin ya hapiste ya firarda ya da kısırlaştırıldığı bir ortamdan nefes alınabilir bir aşamaya geçildiğini bildirir..

Ne bildirir? İsmet Paşa''nın gidip Demokrat''ların gelmesi diyorum, boğumdan çıkışı imler.

Ece Ayhan''ın dediği gibi, “Tarihe bakarsanız anlarsınız”.

Sezai Karakoç, Cemal Süreya, İlhan Berk, ve sonradan İkinci Yeni''ye iltihak eden Turgut Uyar, Edip Cansever, sivil şiirimizin gökyüzlü çocukları olarak beliriverirler.

Yolda düzülen kervan, Ece Ayhan, İsmet Özel, Süreyya Berfe, Ataol Behramoğlu, Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt''la devam eder.

* * *

Erdem Abi, Anadolu''nun kavruk çocuklarının Müslüman ruhunu şiirle okşayan bir güzel rüzgardı.. Tarihe bakarsak anlarız..

“Kar altında hüzün denemesi” şiirinde şöyle seslenir:

“Duy beni ve dinle

Denizler boğuşuyor içimde.

Unutma diyorum ama sen anla

Anlat bizim de yaşamak istediğimizi onlara.”

Anlamışlar mıdır?

Ve artık susmak zamanı..

“Susmanın kalesine sığınıyorum

Önümde karanlıktan duvarlar

Sırtımda insan yüklü bir gök var.”

Güle güle Erdem Abi…

Mustafa Özkan hakkında 10 şey…

Ergenekon soruşturması''nda “medya organizatörü” olarak ismi geçen Mustafa Özkan, Süleyman Demirel''in mutemet yakını çıktı. İngilizcede “Power Broker”(Güç tezgahlayıcısı) diye geçen türden nüfuzlu biriymiş.. Yani Ankaralı Kemal Baytaş''ın İstanbullusu. O da politikacıları, emekli generalleri, sanat, spor ve iş dünyasının ünlü isimlerini ve gazetecileri yalısında verdiği yemekli toplantılarda bir araya getirirmiş. Yanlış hatırlamıyorsam Özkan''ın sahibi olduğu şirketlerde emekli generallerin çalıştığı söylenmişti bir ara..

Peki Mustafa Özkan hakkında bunları biliyor muydunuz?

BİR:1970''lerde ''Demirel''in gazetesi'' diye bilinen Son Havadis''in patronu olduğunu..

İKİ: Demirel''in 12 Eylül askeri yönetimi tarafından gönderildiği Zincirbozan''dan mektup yazdığı nadir adamlar arasında yer aldığını..

ÜÇ: Raffi Portakal''ın müzayedeye çıkardığı “Menderes ailesi”ne ait 11 parçadan oluşan mücevher koleksiyonunu satın aldığını...

DÖRT: Mustafa Sarıgül''ün yıllar önce CHP''ye geri dönmesi için devreye girdiğini.. Yakın dostu Deniz Baykal''ı Sarıgül''ün dönmesine izin vermesi için ikna ettiğini..

BEŞ: DYP eski Genel Başkanı Tansu Çiller''in Yeniköy''de yalı komşusu olduğunu…

ALTI: Tansu Çiller''in, oğlu Hasan Timur Özkan''ı 1999 seçimlerinde kendisinden sonra ikinci sırada milletvekili adayı gösterdiğini..

YEDİ: 1996''da Son havadis''i Aydın Doğan ile ortak olarak çıkardığını..

Meydan gazetesinden ayrılan Nazlı Ilıcak''a Son Havadis''e geçmesi için yığınla para teklif ettiğini..

SEKİZ: Ertuğrul Özkök''le birlikte REKPA A.Ş''de yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığını..

DOKUZ: Eylül 2007 başında evinde verilen bir yemeğin Ertuğrul Özkök tarafından“Yeni hükümetin düş kırıklığı oluşturduğu bir ortam” havasında yansıtıldığını..

ON: Yılmaz Güney''in 1968''de onbaşı olarak askerlik yaparken çektiği “Aç Kurtlar” filminde orduya ait jenaratörü kullanmasına izin verdiği gerekçesiyle astsubay kardeşi İsmet Özkan''ın başının derde girdiğini..

16 yıl önce
Susmanın kalesine sığınıyorum..
Zorunlu Din Dersi mi?
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü