|
Erbil’i bekleyen tehlike!
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ve partisi (KDP) için PKK öteden beri ciddi bir rakip. Geçmişte yer yer ciddi çatışmalar bile yaşanmıştı. Uzun süredir ise KDP ile PKK 'çatışmasızlık' içindeydi. Türkiye'deki 'çözüm süreci' bu çatışmasızlık ortamının devam etmesinde önemli rol oynadı. Öte yandan Barzani daha geniş bir 'Kürdistan' hayal etse bile daha çok “
Kuzey Irak
” odaklı bir siyaset yürütüyor. Bu bağlamda Türkiye ile ters düşmemeye özen gösteriyor. Zira Barzani'nin Türkiye ile ilişkisi -en azından şimdilik- yaşamsal ve stratejik önemde. Dolayısıyla PKK'nın Türkiye sınırları içinde gerçekleştirdiği saldırılar Barzani'nin stratejik hesaplarıyla çelişiyor. Ancak PKK, Kuzey Irak'ı da sözde 'devrimci halk savaşı'nın alanlarından biri haline getirmek isteyebilir. Bu durum, Erbil yönetiminin PKK'ya yönelik tutumunu olumsuz etkiler. PKK'nın IŞİD saldırısına uğrayan Şengal'de Peşmerge'den rol çalması Barzani açısından rahatsızlık sebebiydi. Barzani, PKK'nın Şengal'i kantonlaştırmak istemesine de tepki göstermişti.

PKK terör saldırılarıyla Kürtlere karşı bir toplumsal tepkinin uç vermesini umuyor olabilir. Bölgesel planda Türklerle Kürtler arasındaki stratejik ilişkiyi dinamitlemek, Türkiye'de ise '
birarada yaşama iradesi'ni
kırmak isteyebilir. Kandil'deki şahin kanatların 'Türkiyelileşmek' isteyen HDP'yi de etkisizleştirmeye çalıştıkları gözlerden kaçmıyor. Kandil ile Türkiyelileşmek arasında HDP köşeye sıkışmış görünüyor. HDP ve hassaten
Selahattin Demirtaş'ın
bu siyasal sıkışmışlığı her aşma çabası Kandil'den gelen baskılar marifetiyle geri püskürtülüyor. Seçim barajını aşan HDP, 'Kandil barajı'nı aşamazsa çöküşü mukadder olur.

Öte yandan Türkiye'nin Kuzey Irak'ta gerçekleştirdiği operasyonların PKK'nın bu bölgedeki Kürt tabanı üzerindeki etkisini genişleteceği varsayılıyor. Bu hesaplara göre iki arada bir derede kalan Barzani güç kaybına uğrayacak. Evdeki hesap çarşıya uymadı ve Barzani erken davranarak pozisyonunu ilan etti. Hatta bir ölçüde sabırlı davrandığı bile söylenebilir. Çünkü Barzani şimdiye kadar Kürtler arası çatışmanın tarafı olmak istemiyordu. Ancak PKK'nın Irak ve Suriye'de yürüttüğü faaaliyetler Barzani cephesinin geleceğe ilişkin pozisyonlarını tehlikeye sokuyor. PKK'nın terör saldırıları ise Barzani'nin Ankara ile ilişkisini zehirliyor. Bu nedenle Barzani'nin, işler sarpa sarmadan inisiyatifi eline almaya çalışacağı çok belliydi.

Barzani cephesi PKK'dan bölgesel yönetim topraklarını terk etmesini istedi. Gerekçe olarak PKK'ya yönelik hava operasyonlarından sivillerin zarar görmesi gösterildi. Ancak asıl mesele PKK'nın siyasal hedefleriyle Erbil yönetiminin stratejik hedefleri arasındaki uyumsuzluk. Diğer yandan Barzani cephesiyle
Celal Talabani'nin
partisi(KYB) ve
Noşirvan Mustafa'nın
partisi(Goran) arasında bölgesel yönetimin geleceğiyle ilgili ciddi anlaşmazlıklar sözkonusu.

Goran(Değişim) Hareketi
” Talabani'nin tabanını erittiği gibi Barzani ailesinin de yegane siyasi rakibi. Çifte baskı altında bunalan Erbil yönetiminin PKK'dan Irak Kürt bölgesini terketmesini istemesi bir blöf değil. Mevcut durum devam ederse, çatışma kaçınılmaz olur. Barzani ve PKK uzun süredir biribirine sadece tahammül ediyor. Kandil, Bölgesel Kürt Yönetimi'nin sınırları içinde olduğundan Barzani'nin yasal otoritesini ispat etmesi gerekiyor. Bunu yapmaması halinde bölgesel yönetimin meşruluğu tartışılır hale gelecektir. Bunun kaybedeni ise hiç şüphesiz Kürt merkez güçleri olur.
#Celal Talabani
#Talabani
#Barzani
9 yıl önce
Erbil’i bekleyen tehlike!
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle