''Çocuk masumdur.'' Böyle gördük.. Böyle inandık.

Bir çocuk ölürse..

''Cennete gitti'' deriz.

Çünkü kirlenmemiştir.

Çünkü çocuk yüzü masumiyetin imgesi..

Savaşa karşı mısınız?

Posterlerimizi hüzünlü bir çocuk yüzü anlamlandırır.

Barış mı istiyoruz?

Gülümseyen bir çocuk resmi siner ruhumuza..

Her çocuk yüzünde kendi çocukluğumuzun masum yüzü parlar.

Memleket bile çocukluğumuzdur.

Roland Barthes''in bir sözüydü sanırım..

"Yalnızca çocukluğumuzun memleketi vardır".

Ama büyürüz..

Kirleniriz.

Birileri bizi düşman bellemiştir.

Birilerini düşman bellemişizdir.

Yine de bir çocuk yüzü bize insanlığımızı hatırlatır.

Bir savaş olur..

Bir bomba patlar

Ve bir çocuğun masum yüzü parçalanır.

İnsanlık ölür.

Masumiyetin imgesi..

Evimizin barkımızın neşesi..

Gözümüzün ışığı çocuklarımız..

Sinsi bir düşman tehdidi altında..

Ruhunu şeytana satanların.

İnternet kaynaklı çocuk pornografisindeki artış ürkütücü boyutlarda..

Her geçen gün yeni bir taciz..

Yeni bir tecavüz haberiyle sarsılıyoruz.

Tam bir sapıklık cereyanıyla yüzyüzeyiz.

Daha da kötüsü..

Yeni bir terör dalgası..

Küresel boyutlarda..

Ve bu terör çocuklarımızı vuruyor.

Pedofili ''çocuk seviciliği'' demek.

Bir hastalık.. Ya da bir suç türü olup olmadığı tartışılıyor.

Bana göre, suç.

Emniyet verilerine göre...

Çocuk pornografisi meraklılarının yüzde 80''i bekar..

iyi eğitimli.. Ve kentli.

Bu iki nitelik bile yetmiyor..

Yakalanan zanlıların profiline bakın..

Öğretmen.. Doktor.. Öğretim üyesi..

Her meslekten var.

Yani küçümsenemez.

Yeni değil elbet bu suç türü..

İnsanlığın tarihi kadar eski..

Ama hiç bu boyutlara varmamıştı.

Belki sakladık.

Kol kırılır yen içinde dedik.

Belki Allah''a havale ettik.

Psikolog Üstün Öngel''in dediğine göre..

Freud bile gizlemiş..

Cinsel tecavüz ve taciz hikayelerini hayal ürünü olarak göstermiş.

Psikiyatri uzun yıllar görmezden gelmiş..

Eskiler "Şuyuu vukuundan beter" derler.

Çirkin bir olayın duyulması, olmasından daha kötü demek.

Ama bıçak kemiğe dayandı.

Psikolog Üstün Öngel''e göre..

Cinselliğin dürtülerin doyurulduğu "performans" odaklı bir etkinlik olarak görülmesi..

"Uzman" denilen kişilerin "haftada şu kadar sayıda cinsel ilişki sağlıklıdır" demeleri...

Cinselliğin, tensel-duygusal-düşünsel bir büyük buluşma olmaktan çıkarılması..

İki bedenin birbirini tatmin objesi olarak kullanmasına indirgenmesi..

Yanlış algılara yol açar.

Öngel, "Bu tür haberlerle karşılaştığımda böğrüme bir şey saplanır" diyor.

Haksız mı?

Evimize kadar sızan bu sinsi düşmanla..

Bu büyük şeytanla nasıl başedeceğiz?

İşin adli, yasal boyutları..

Uluslar arası işbirliği..

Bilişim teknolojisi..

Hepsi tamam.

Ama bu kadar mı?

Televizyonlarımız rayting çılgınlığından..

Erotik duygu kışkırtıcılığından..

Hülya Avşar Ali''yle mi evlenecek..

Yoksa İbo''ya mı dönecek..

Neco ne yapacak? Nüket''in yeni şarkısı patlayacak mı?..

Saçmalıklarını bir kenara bırakıp.. Bu sinsi düşmana karşı harekete geçmeli..

Hemen.