|
Pandemi günlerinde e-ticaret

Covid-19 salgını pek çok sektörde olumsuz gelişmelere (daralmaya) neden olurken, bazı sektörler süreçten zarar görmedi, aksine büyüyerek yollarına devam etmektedir.

Söz konusu sektörlerin başında ürün satışını e-ticaret yoluyla yapabilme becerisine sahip olanlar geliyor.

Pandemi döneminde internet üzerinden alışveriş yapan (e-ticaret) kişi sayısının ve Türkiye’de e-ticaret hacminin ciddi şekilde yükseldiğini görüyoruz.

Bu gelişme Türk insanının dijital adaptasyon hızını ve ekonomik gelişmelere uyum sağlama kabiliyetini de yansıtmaktadır.

**

Geçen hafta Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan Türkiye’nin 6 aylık elektronik ticaret (e-ticaret) verilerini açıkladı.

Geçen yılın ilk yarısında yüzde 8 civarında olan e-ticaretin genel ticarete oranı, 2020’nin aynı döneminde yüzde 14,2’ye ulaşmış (yani toplam ticaret içinde e-ticaretin payı artmış).

E-ticaret 2020’nin ilk 6 ayında geçen yıla göre yüzde 64 artarak 91,7 milyar liraya (14,2 milyar dolar) yükselmiş.

E-ticaret kanalıyla gerçekleştirilen harcamalar geçen yılın aynı dönemiyle kıyasla; gıda ve süpermarkette yüzde 420, kimyasal, deterjan ve kolonyalarda yüzde 169, beyaz eşyada yüzde 102, anne bebek ürünlerinde yüzde 86 artmış.

Buna karşılık aynı dönemde konaklamada yüzde 80, seyahat ve taşımacılıkta yüzde 76, hava taşımacılığında yüzde 75 azalma görülmüş (turizmde kan kaybı).

E-ticaretin yüzde 63,3 ü kartlı, yüzde 32,7 havale/EFT ve yüzde 4 ‘ü kapıda ödeme yöntemiyle gerçekleşmiş.

İlginç bir veri de e-ticaret kullanıcılarının yüzde 60’ının 25-44 yaş arası kişilerden oluşması.

Veriler genç kuşaklar arasında e-ticareti kullanma oranının oldukça yüksek göstermektedir. Yine, salgın koşullarının (bulaş riskinden kaçınma) hemen her yaşa online sipariş vermeyi öğrettiğini de görmekteyiz.

Bakan Pekcan; tüm sektörlerin e-ticareti etkin kullandığını, jeo-stratejik konumu ve lojistik avantajları ülkemizi e-ticaret üssü yapmaya uygun olduğunu da eklemiş.

**

Pandemi sürecinde ihtiyaçlarını dijital ortamdan karşılama eğilimleri artan (alışkanlıkları değişen) müşterilerini kaybetmek istemeyen ve dijital çağa ayak uydurmanın zorunluluğunu keşfeden firmaların gündeminde e-ticaret önemli bir yer teşkil etmektedir. Bu nedenle e-ticaret yapan işletme sayısının ve sektörün büyüme hızının giderek artacağını tahmin etmek zor değil.

Özellikle gıda gibi temel ihtiyaçlarımızı dakikalar içerisinde kapımıza kadar getiren firmaların önemi bu dönemde daha belirgin olmuştur.

E-ticaret öylesine hayatın içine girmiş ki; karantina döneminde ekmek siparişini bile aynı binadaki bakkal yerine internet üzerinden veren yeni bir müşteri kitlesi oluşmuştur.

Yoğun siparişlere yetişemeyen ya da salgın kilitlemesiyle dijital dönüşümü sağlayamayan firmaların bir kısmı faaliyetlerine ara vermek zorunda kalmıştır.

Bu süreçte altyapısı ve ürün tedarik sistemi güçlü olan firmalar ise ciddi kazanımlar elde etmiş ve kendilerini süreçteki değişime (dijitalleşmeye) adapte etmişlerdir.

Salgın yaşam tarzımızı değiştirirken -sosyal mesafe, uzaktan çalışma ve e-ticarete daha fazla bağımlılık- ticaret sürecini dijitalleştirip ticareti daha esnek ve daha az maliyetli hale getirme işlevi de görebilir.

**

Açıkçası; e-ticaret konusunun firmalar bazında ilave ciro getiren bir faktörden çok daha fazlası olduğunu görmek-anlamak lazım.

#E-ticaret
#Pandemi
#Türkiye
#Salgın
4 yıl önce
Pandemi günlerinde e-ticaret
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle