|
Memur emeklilerinin maaş rahatsızlığı ya da feryatlarının sebepleri

Çalışan memurlarla emekli memurlar arasındaki maaş makasının açıldığı yönünde ciddi eleştiriler yapılıyor. Bu yazımızda çalışan memurlarla emeklilerin maaşları arasındaki makasın açılmasının ortaya çıkardığı rahatsızlığın sebeplerini açıklamaya çalışacağız.

Temmuz ayında yapılan memur zammı ve emeklilere yansımaları

Görevdeki memurlar ocak-temmuz ve temmuz-aralık olmak üzere senede iki kere maaşlarını olarak zamlı alıyorlar. Zam oranları ise toplu sözleşmeye göre önceden belirleniyor. Üzerine, geçmiş 6 aylık enflasyondan kaynaklı bir fark oluşursa, bu fark maaş zammına yansıyor. Enflasyon farkının oranı da toplu sözleşmede yer alıyor. Bu artışlar memur emeklilerine de aynı oranda yansımaktadır. Bir de ocak ve temmuzda olduğu gibi kanunla ilave artışlar yapılabilmektedir.

6 aylık enflasyon rakamlarının açıklanması sonrasında 2023’ün temmuz ayında her unvandaki memura yapılacak zam oranı yüzde 17,55 olarak belirlendi.

Seyyanen maaş artışı ise 7456 sayılı Kanunla yapılan düzenleme ile 15.965 gösterge rakamının memur maaş katsayısı ile çarpımı kadar olacak şekilde yapılmıştır. Buna göre Devlet Memurları Kanunu’nun 154’üncü maddesi uyarınca aylık gösterge tablosunda yer alan rakamlar ile ek gösterge rakamlarının aylık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak aylık katsayısı (0,509796), memuriyet taban aylığı göstergesine uygulanacak taban aylık katsayısı (7,9792846), iş güçlüğü, iş riski, temininde güçlük ve mali sorumluluk zamlarının aylık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak yan ödeme katsayısı ise (0,16167239) olarak belirlenecektir.

Kanuni düzenleme ile seyyanen yapılacak artış tutarı da 15.965*0,509796 = 8.138,88 TL olarak 15 Temmuz ve sonrasında aynı tutarda bütün memurlara yansıtılmıştır. Bu rakamdan sadece binde 7,59 oranında damga vergisi kesilmektedir.

Seyyanen maaş artışının maaş katsayısı ile yapılmayıp da 15.965 gösterge tutarının maaş katsayısı ile çarpımından oluşacak şekilde düzenlenmesi düşük maaş alan memurla yüksek maaş alan memur arasındaki maaş makasını azaltmıştır. Bunun yanında maaş katsayısına bağlı ödemeler ise oldukça düşük kalmıştır. Çünkü maaş katsayısına bağlı çok fazla ödeme bulunmaktadır.

Maaş katsayısı yerine oransal memur maaş zammı emeklilere olumsuz yansımıştır

Memur emeklilerinin emekli maaş artışı iki katsayı üzerinden yapılmaktadır. Bunlardan birisi taban aylık katsayısı diğeri ise maaş katsayısıdır. Memur emeklileri ister istemez önce memurlar için belirlenen yüzde 17,55 oranından yararlanmış daha sonra ise 7456 sayılı Kanunla getirilen ilave yüzde 6,34 oranından yararlandırılmıştır.

7456 sayılı Kanuna göre emekli, adi malullük, vazife malullüğü aylığı ile dul ve yetim aylığı bağlananlara, ödenen aylıklar ve bu Kanunun ek 81 ve ek 85 inci maddeleri uyarınca yapılan ek ödemeler hariç aylıkları ile birlikte her ay itibarıyla yapılan ödemeler toplamının %6,34’ü oranında ilave ödeme yapılmıştır. Bu madde 2023 yılı Temmuz ayı ödeme döneminden itibaren uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmişti.

İşte memurlara yapılan seyyanen maaş artışının katsayılarda artış yerine gösterge ile yapılması ve oransal olarak yapılan emekli maaş zammı emekli maaşlarına olumsuz yansımıştır.

Temmuz sonrasındaki maaş artışındaki sıkıntının örneklerle açıklanması

Temmuz zammı sonrasında çalışan memurlarla emekli memurlar arasındaki maaş makası iyice açılmıştır. Ocak ayında 9.649,90 TL emekli maaşı alan ¼ derece kademede ve 25 yıllık hizmeti olan memur unvanlı bir kişi temmuz ayında 12.062,64 TL emekli maaşı almaya başlamıştır. Buna göre artış oranı yüzde 25 olmuştur.

Aynı durumda olan bir memur çalışırken ocak ayında 15.441,66 TL maaş alırken temmuz ayında 26.465,94 TL almaya başlamıştır. Buna göre artış oranı yüzde 71,39 olmuştur.

Özetlemek gerekirse aynı unvanlı bir memurun çalışırken aldığı maaş artışı yüzde 71,39 olurken emekli olunca yararlandığı maaş artışı yüzde 25 olmuştur. Bu oranlar yüksek maaş alan personel için daha düşüktür. Yani çalışan memurlara yapılan maaş artışı düşük maaş alanlara daha yüksek, yüksek maaş alanlara ise daha düşük oranda yansıtılmıştır. Sonuç olarak da emekli memurlar açısından ortaya olumsuz bir durum çıkmıştır.

Yıllar sonra ilk defa ortaya çıkan böyle bir duruma emekli memurlar ister istemez tepki göstermiştir. Elbette ekonomik şartlar ileri sürülebilir ama ortaya da rahatsız edici bir durumun çıktığını belirtmemiz gerekiyor. Yapılacak kanuni düzenleme ile gereken düzeltmenin yapılacağını düşünüyoruz.

Emekli maaşlarına yeterli artış yapılamamasının temel sebepleri

Daha önceki yazılarımızda açıkladığımız üzere muhalefetin hesapsız kitapsız seçim vaatleri ister istemez iktidarın bazı adımlar atmasını kaçınılmaz hale getirmiştir. Özellikle 3600 ek gösterge düzenlemesi ile EYT düzenlemesi bunlardan en kritik iki düzenlemeydi. Bu iki düzenleme haliyle kamu harcamalarını patlattı. Bir de bunlara ilaveten asrın felaketi depremin oluşturduğu harcamalar memur emeklisine yapılan düşük zammın altındaki temel saiklerdir. Yani birçok ödemeyi etkileyen maaş katsayısına artışı düşük tutup seyyanen artışa ağırlık verilmesinin temelinde kamu harcamalarındaki artışın kontrol altına alınması yatmaktaydı.

Hiç kimse beni ilgilendirmez diyemez. Çünkü herkes aynı gemide seyahat ediyor ve geminin su alması herkesi doğrudan etkiliyor. Koro halinde hesapsız harcamalara alkış tutulmasının sonucunda maalesef ortaya acı bir tablo çıkmıştır.

Yapılan düzenlemelerin faturası ister istemez vatandaşa vergi olarak döndü. Biz köşemizde EYT’nin oluşturacağı sıkıntılardan bahsederken birileri köşelerinden EYT güzellemesi yapıyorlardı. Aynı kişiler şimdi de EYT kapsamına girmeyenlerin mağduriyetini anlatıyor. Ne hikmetse bu kişilere 38 yaşında emekli olanların maaşının vergilerle niçin ödenmek zorunda kalındığı sorulmuyor. Sadece EYT’den emeklilik sistemine ilave olarak şuan en az 1,6 milyon kişi katıldı. Alt sınır aylıktan yaptığımız hesaplamaya göre dahi aylık 7.500 TL*1.600.000 = 12.000.000.000 TL ödeme yapılmaktadır. Bunun yıllık maliyeti ise en az 144 milyar TL’dir.

Yıllar önce Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek emeklilikte yaşı bekleyenler için maaşlarında yapılacak kesinti ile emekliliğin mümkün olacağına ilişkin haberlerin doğru olmadığını belirterek şu ifadeleri kullanmıştı: “Böyle bir şey söz konusu değildir. Gündemimizde değildir. Açık ve net olarak söylüyorum. Sosyal güvenlik sistemi bütçeden yılda 74 milyar lira destek alıyor. Böyle bir kurumun ilave bir takım açıkları artıracak bir strateji benimsemesi söz konusu değildir. Bizim bildiğimiz böyle bir çalışma yok” şeklinde konuşmuştu.

Artık geçmişte olan oldu ve bundan sonra gerekli dersleri çıkararak geleceğe odaklanmak gerekiyor. Bu nedenle kaynak olmadan kamu harcamalarını arttıracak düzenlemeler yapılmayacağını düşünüyoruz. Zira sayın Bakanın temel yaklaşımı eğer kaynak yoksa harcama arttıracak düzenlemelerin olmayacağı şeklindedir. Kimse kızmasın ben gerçekleri yazdım.

#emekli maaşı
#Ekonomi
#memur maaşı
7 ay önce
Memur emeklilerinin maaş rahatsızlığı ya da feryatlarının sebepleri
Seçimi bırak sahaya odaklan
İsrail yalnızlaşırken Starbucks’ın açıklayamadığı gerçek
Sîdî Ukbe Ulucamii Müslüman Batı dünyasındaki dini yapılarının atasıdır
Randevu sistemi, kamu iletişimi ve ötesi
Şiddeti, ‘kültür’ ile aşabiliriz