|
Virüs salgını ve teknoloji

Dünya, son yüzyılın en tehdit edici salgını Covid-19 virüsünün Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel pandemi olarak ilan edilmesiyle hem sağlık, hem de ekonomik krizin derinleşmemesi için bütün gücüyle mücadele ediyor.

Bu mücadelede en etkili unsurun teknoloji kullanımı olduğunu görmekteyiz. Bir yandan salgının kontrol altına alınması; bulaşan insanların tespiti, izlenmesi, koruma ve tedavi amaçlı yoğun teknoloji kullanılmaktadır. Diğer yandan salgınının neden olduğu yaşam tarzı değişikliği karşısında ekonomik ve sosyal ihtiyaçların karşılanmasında yine teknoloji öne çıkmaktadır.

**

Hiç şüphesiz bu süreçte asıl mücadeleyi sağlık çalışanları üstlenmektedir. Bazen sağlık çalışanları olağanüstü çaba gösterse bile çok güçlü bir salgına karşı şansları olmayabilir. Teknoloji olmasaydı, şimdiye kadar koronavirüsle yapılan savaş kaybedilmiş olurdu.

Teknolojiden yoğun bir şekilde yararlanma sayesinde bazı ülkeler salgını kontrol altına almayı başardı (Çin, Güney Kore, Japonya, Tayvan, Singapur).

Bireylerin kişisel özgürlüklerinin toplum yararına düzenlenmesine yönelik güçlü adımlar atan hükümetlerin kararlılığı da salgının kontrol altına alınmasında önemli bir etken olduğunu söyleyelim.

**

Covid 19 (korona) virüsünün yayılmasına karşı mücadele etmede en etkili araçların başında teknoloji gelmektedir. Burada kast edilen teknoloji yoğun bakım üniteleri veya solunum maskeleri gibi enfekte olan ağır hastaların tedavisinde kullanılan ürünler değil. Kastedilen, devletin enfekte olanların izlenmesini, onlarla iletişim kurulmasını, onların karantina altına alınmasını sağlayan veri odaklı (big data) teknolojidir.

Aslında bu teknoloji, son yıllarda “kişisel veriler farklı amaçlar için kullanılıyor” diye ciddi şekilde eleştirildi. Ama bugün hayat kurtarmaya yardım etmekteler.

Güney Kore’nin etkileyici başarısı örnek gösterilmektedir. Yenilikçi bir test stratejisi geliştirdi ve laboratuvar kapasitesini artırdı. Seçilen alanlarda kapsamlı temas, izleme ve test yaptı. Sonuçta 909’a kadar yükselen vaka sayısı 70’lere kadar çekilebildi.

Teknolojinin salgın yönetimine katkısı izlemenin ve karantinanın da ötesine geçmiş yani.

**

İnsanların evden çalışmasını ve başkalarından uzak durmasını söyleyen pandemi, teknoloji endüstrisinin en büyük şirketlerinden gelen hizmetlere olan bağımlılığı derinleştirirken, onlardan faydalanma eğilimlerini hızlandırdı.

Teknoloji firmalarının bir kısmını da kapsayan binlerce firma faaliyetleri durdurdu (yavaşlayan ekonomi). Çok sayıda firma personeline uzaktan çalışmayı zorunlu kıldı. Onlara uzaktan çalışabilmek için bilgi işlem ve video teknolojisi imkanı sağladı.

Ekonominin yavaşlamasıyla hesapta olmayan dışsal faydalar da ortaya çıktı. Örneğin, trafik kalabalığı bir anda ortadan kayboldu. Çalışan yolcular daha önce trafikte harcadıkları zamanı artık boş zaman olarak değerlendirebilmekteler. Seyahatler ortadan kalktı (büyük uçak firmaları iflasın eşiğine geldi), video konferanslara dönüldü, uçakların ve kara taşıtlarının neden olduğu hava kirliliğinde bir azalma oldu. Büyük zaman ve enerji tasarrufu yeni bir normal haline geldi.

Benzer şekilde her seviyedeki eğitimler için alternatif sistemler (online) kurulmaya başlandı. Artık bu sürece bütün üniversitelerde aktif bir şekilde katılmış olacak. Öğretilmesi amaçlanan bir müfredatı çevrimiçi ortama uyarlamak için birtakım zorluklar var. Fakat bütün üniversitelerin uzaktan eğitimi denemesi ile uzaktan öğrenmenin etkinliğinde artış, yenilik ve hızlı gelişmeler yaşanacaktır. Bu tecrübe normal hayata dönüldüğünde öncekine nazaran daha ileri boyuta taşınmış, çeşitliliği artmış ve süreklilik arz edecektir.

Dünya çapında uzaktan çalışmaya bu ani dönüşüm hareketi çalışma ve öğrenme şeklini de değiştirecektir.

**

Perakende sektöründe, AVM’lerde, süpermarketlerde karantina olduğundan yüz yüze alışveriş imkansız hale gelmiştir. Bu boşluğu da dijital platformlar doldurmaktadır. Elektronik ticaret (ürün yelpazesi genişleyerek) oldukça hızlı bir şekilde artmaktadır.

Amazon, artan talebi karşılamak için 100.000 depo işçisi işe aldığını söyledi. Facebook’un görüntülü arama ve mesajlaşma trafiğinin patladığı söyleniyor. Microsoft, çevrimiçi işbirliği yazılımını kullanan rakamların bir haftada yaklaşık yüzde 40 arttığını söyledi.

Görüldüğü gibi teknoloji hem salgının kontrol altına alınmasında hem de günlük hayatın devam etmesinde çok ciddi katkı vermeye devam ediyor. Bu süreç sona erdiğinde bile yaşam tarzımızda ve satın alma alışkanlıklarında kalıcı değişimler (daha fazla teknoloji bağımlısı (!)) görüleceği açık.

Mevcut krizden alacağımız en önemli ders; bilginin, bilim ve teknolojinin en iyi silahımız olduğunu farkına varmamız.

#Koronavirüs
#Salgın
#Ekonomi
#Pandemi
#Seyehat
4 years ago
Virüs salgını ve teknoloji
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle