|
2018 yılında hangi makam sahiplerinin yanında çalışanlara ne kadar ilave ücret ödenecek?

Makam sahiplerinin yanında çalışmanın külfetinin yanında bazen de mali olarak avantajlı durumu vardır. Bu görevlerde çalışanların özel yaşamları büyük oranda bitmektedir. Çünkü bunların günün her zamanında makam sahiplerinin yanında bulunması gerekmektedir. Aksi takdirde bu görevlerde çalışmaları mümkün değildir.


Bir de makam sahiplerinin kaprislerini çekmek gibi önemli bir yükü de vardır. Bu minvalde, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin ek 14’üncü maddesinde yakın koruma ve makam hizmetlerinde görev yapan personele en yüksek devlet memuru aylığının % 200’ünü geçmemek üzere ilave ek ödeme yapılabileceği belirtilmiştir. Buna göre; Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve Başbakan’ın yakın koruma ve makam hizmetlerinde görev yapan personele en yüksek devlet memuru aylığının % 200’ünü geçmemek üzere ilave ek ödeme yapılabilmektedir.

Bu personele yapılacak ek ödeme oranını belirlemeye ilgisine göre Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve Başbakan yetkilidir. Bunlara, görevlendirilmelerinden dolayı mevzuatı uyarınca da herhangi bir ad altında ödeme yapılması halinde, bu ödemelerden yalnızca biri ödenir. Bu ödeme damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz. Makam hizmetleri oldukça geniş bir kavram olup, özel kalem müdüründen çaycıya kadar bu kapsamda değerlendirmek mümkündür. Zaten yakın koruma hizmetlerinin neler olduğu açıktır.

* Bu ödemenin tutarı ne kadardır ve nasıl hesaplanır?

Bu ödeme, en yüksek devlet memuru aylığının yani Başbakanlık Müsteşarı’nın gösterge ve ek gösterge toplamının (Gösterge:1500 + Ek Gösterge:8000 = 9500) maaş katsayısı ile çarpımından oluşan tutarın % 200’ünü geçmemek üzere yapılacaktır. Bu tutarın rakamsal karşılığı ise 9500 * 0,108550* % 200 = 2.062 TL’dir. Bu ödemeden sadece binde 7,59 oranında damga vergisi alınmaktadır ki bunun karşılığı 15,65 TL’dir. Yani bu personellerin eline net olarak en fazla 2.046 TL geçmektedir.

* Bakanlık özel kalem müdürlüklerinde çalışanlara ne kadar fazla çalışma ödenir?

Bakanlıklar özel kalem müdürlüklerinde 657 sayılı Kanun’a tabi fiilen çalışan personele (makam şoförleri dahil) ayda 90 saati geçmemek üzere makam onayına istinaden saat başına yapılacak ödeme 2,08 Türk Lirası’dır. 90*2,08 = 187,2 TL’yi geçemeyecektir. Özel kalem müdürlüklerinde sayı sınırı yoktur. Birçok kamu kurumunda özel kalemde çalışmayanlar dahi özel kalemde çalışıyor gibi gösterilerek fazla çalışma ödemesi yapılmaktadır. Bu ödemelerden gelir vergisi ve damga vergisi kesilmektedir.

* Genel Müdür ve üstü
birim yöneticilerinin yanında çalışanlara ne kadar fazla çalışma ödenir?

Her bir makam için aylık toplam 450 saati geçmemek üzere Kurul Başkanı (Bakanlıklar), Genel Müdür ve daha üst birim yöneticileri, Strateji Geliştirme Başkanı, Vali, General ve Amiral rütbesini haiz olmak kaydıyla Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, kuvvet komutanlıkları ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndaki Daire Başkanı ve daha üst birimlerin yöneticileri, Rektör, Büyükşehir ve İl Belediye Başkanları ile birlikte çalışan personele ayda 90 saati geçmemek üzere makam onayına istinaden saat başına yapılacak ödeme 2,08 Türk Lirası’dır. Azami ödenecek tutar ise 90*2,08= 187,2 TL’dir. Birim yöneticisi olmayan Bakan Yardımcıları ile Müsteşar Yardımcılarının yanında çalışanlar fazla çalışma ücreti alamazlar. Bu memurlar ise Bakanlık özel kalemde çalışıyor gibi gösterilmektedir. Bu durumun tespiti halinde yapılan ödemeler tahsil edilecektir.

* Genel müdürlük şoförlerine ne kadar
fazla çalışma ödenir?

Bakanlıklar ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı ile 2005 yılında katma bütçeli genel müdürlük iken 2006 yılında genel veya özel bütçe kapsamına alınan genel müdürlüklerin merkez teşkilatlarına ait kadrolarda görev yapan şoförlere ayda 60 saati geçmemek üzere makam onayına istinaden saat başına yapılacak ödeme 2,08 Türk Lirası’dır. Azami ödenecek tutar ise 60*2,08 = 124,8 TL’dir.

* Makam hizmetlerinde işçi personel çalışsaydı
ne kadar ücret alacaklardı?

Makam sahiplerinin yanında işçilerin de çalıştığı görülmektedir. Bunlara yapılacak fazla çalışma ücreti memurlara yapılan ödemeden oldukça fazladır.

Bu haliyle işçi ve memurların fazla çalışma ücretleri arasında uçurum vardır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 41, 42, 43 ve 44’üncü maddesinde işçilere yapılacak fazla çalışma ücretinin ve şartlarının detaylarına yer verilmiştir. Bu çerçevede her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenmekte ve yıllık fazla çalışmanın süresi 270 saatten fazla olamamaktadır.

Ayrıca, toplu sözleşmeyle yüzde elli rakamı daha da arttırılabilmektedir. Yukarıda yer alan açıklamalarda da görüleceği üzere, memurlara yapılan sembolik fazla çalışma ücreti ile işçilere yapılan fazla çalışma ücreti arasında uçurum vardır.

* Yargıtay’ın FETÖ kararları FETÖ mücadelesini yerle
bir eder!

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kayyum atanılan kurumun avukatının iş akdinin feshini geçersiz sayarak işe iadesine karar verdi. Bu kararda; "işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerden olduğu ve şirketin avukatı olan davacı ile iş ilişkisinin sürdürülmesinin şirketin yönetim organlarına ait yetkileri kullanmak üzere kayyum atanan kişiler açısından önemli ve makul ölçüler içerisinde beklenemeyeceği, bu durumda feshin geçerli nedene dayandığı“ gerekçesiyle davanın reddine karar veren yerel mahkemenin kararını bozdu. Eğer kayyum atanılan bir kurumdaki avukatın dahi iş akdi feshedilemeyecekse iltisakın ispatı hemen hemen imkansız hale gelecektir. Demek ki ihraç listeleri KHK eki yapılmasaydı, ihraçlar bir bir yerlerine yargı yoluyla oturacaklardı. FETÖ’nün eleman tedarikinde nelere dikkat ettiği dahi anlaşılamamışsa vay başımıza gelenlere.

Aynı şekilde Yargıtay 22. Hukuk Dairesi de çok tartışılacak bir karara imza attı. Özellikle Anayasa Mahkemesi tarafından kendi üyeleri hakkında verilen karar sonrasında mahkemenin iltisak için somut belge ve bilgi araması mücadeleyi akamete uğratacak nitelikte.

Kararın ilgili kısmında; “Somut olayda davacının iş akdinin feshine neden olan bilgi ve belge işverence tam olarak ibraz edilememiştir. Davacının iş akdinin feshine dayanak objektif değerlendirmelerin neler olduğu, hangi bilgi ve belgelerin feshe gerekçe yapıldığı davalı kurumdan araştırılmalı; ayrıca davacı hakkında mevcut ise adli ya da idari soruşturma evrakları, ....Müdürlüğü ve .....Komutanlığı’nın Terörle Mücadele, Kaçakçılık, Organize Suçlar ve İstihbarat ile ilgili birimlerinden ve Bilgi Teknolojileri Kurumu'ndan varsa davacı ile ilgili bilgi ve belgeler ile yine..... açılmış mevduat hesapları, hesap hareketleri ve bankacılığa ilişkin işlemler olup olmadığı sorulmalı, tüm bilgi ve belgeler değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır” ifadesine yer verilerek ilk derece mahkemesinde verilen kararı bozdu.

Bazı hallerde herkesçe malum olan FETÖ üyeleri dahi yaptıkları işlerde hiçbir iz bırakmamaktadır. Elbette hukuk somut belgeye göre hareket etmelidir ama FETÖ’nün sinsice nasıl hareket ettiğinin de gözden kaçırılmaması gereklidir. KHK’de somut bilgi belge şartı olmadığı halde mahkemenin belge ısrarını anlamak mümkün değildir. Ümit ederiz ki mahkeme hayal aleminden çıkarak Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararı inceleme gereği duyar.

#Anayasa Mahkemesi
6 yıl önce
2018 yılında hangi makam sahiplerinin yanında çalışanlara ne kadar ilave ücret ödenecek?
Trabzon adım adım
Güçlü bir Balkan stratejisi şart
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar