|
Amerika"nın masum yanlışları(!)

Amerika''nın yaptığı bu kaçıncı yanlış olduğunu hatırlamıyoruz bile. Elinde tutuğu büyük propaganda gücü sayesinde dünya kamuoyunu istediği gibi yönlendirebiliyor. Kendi kamuoyunun desteğini de aldıktan sonra soğuk savaş sonrası döneme uygun operasyonları istediği gibi yapıyor.

Tam da gücünün zirvelerinde göründüğü bir anda zaafiyetini de beraberinde taşıyor Amerika. Yapılan operasyonları alt alta koyunca adeta kirli çamaşırlar dökülüyor.

Soğuk savaş sonrası kendine yeni bir günah keçisi arayan Amerka bunu ilk günlerde yeni dünya düzeni adına açıkladı. Teorik çerçevesi Tarihin Sonu ve arkasından Medeniyetler Çatışması''yla çizilen yeni dünya düzeninin günah keçisi, fundamantalist İslami hareketlerdi. Gölgelerin gücü adına yapacağı operasyonları meşrulaştırıcı gerekçelerini de kendisinin ürettiğini zamanla anlıyoruz.

Hafızalarımızı biraz yoklayacak olursak, New York''taki Dünya Ticaret Merkezi''nin bombalanmasıyla ilgili olarak tutuklanan ve hâlâ hapiste olan Ömer Abdurrahman olayı bizzat Amerika''da skandala neden olmuştu. İstihbarat elemanlarının Ömer Abdurrahman grubunun içine sızarak bombalamaya doğrudan dahil oldukları, yönlendirdikleri açığa çıkmıştı. Şimdi bunu hatırlayan var mı? Ama sıradan bir Amerikalı''nın, Avrupalı''nın gözünde Müslümanlar artık kendi şehirlerinin merkezini bile bombalayacak kadar tehlikeli ve gözü dönmüş teröristlerdir.

Geçen yılın ''20 Ağustos''unda Amerika Sudan''da bir ilaç fabrikasını bombaladı. Gerekçe çok masumane idi ve teröristleri cezalandırmaya yönelik olarak adaletin yerine getirilmesi içindi. İddiaya göre, bombalanan el-Şifa isimli ilaç fabrikasının sahibi Bin Laden''le ilişkili biriydi ve kitle imhasında kullanılan kimyasal silahları üretiyordu.

Merkezi New York''ta bulunan Kroll Associtiates isimli bağımsız soruşturma kurumu yaptığı açıklamada Amerika''yı haklı gösterecek hiçbir delile rastlanmadığını bildirdi. Amerika ve İngiltere hükümetlerinde görev alan eski istihbarat uzmanlarının oluşturduğu kurumun altı ay boyunca yaptığı araştırma sonuçları ilginç gerçekleri ortaya çıkarıyor.

Buna göre, Amerikan yönetiminin bombalama gerekçesi olarak gerçekte hiçbir delil gösteremediği ve Kongre''ye sunulan tartışmalı belgelerin ise bombalamadan sonra bir araya getirildiği belirtiliyor. Ayrıca hiçbir şekilde fabrikada kimyasal silah olarak kullanılabilecek malzemenin de izine rastlanmadığı açıklanıyor. Fabrikanın Sudan askerî tesisleri içinde olduğu ve askerî devriyeler tarafından korunduğu iddiasının ise tamen gerçek dışı olduğu raporda belirtiliyor.

Suud asıllı bir işadamı olan fabrikanın sahibi Salah İdris''in ise bin Laden''le herhangi bir ilişkisinin sözkonusu olmadığı yapılan açıklamada yer alıyor. Bu arada Salah İdris''in Bank of American''ın Londra şubesindeki hesabındaki paralar da dondurulmuş bulunyor.

İngilizler''in ünlü Independent gazetesi, İngiliz hükümetinin istemeye istemeye resmî olarak Amerikan operasyonunu desteklediğini ancak, gizli olarak buna karşı olduğunu yazıyor. Ancak Salah İdris, Londra''daki evine bile gitmek için vize alamıyor. Amerika''nın aleyhte olarak en son bulduğu delil ise, Mısır''daki Cihad hareketiyle ilişkili olabileceği ve bunun için bankadaki hesabının dondurulduğu.. Oysa Salah İdris Mısır''da yaşıyor, vatandaşı olduğu Suud topraklarına girip çıkıyor.

Tüm bunları anlatmamız sadece malümat olması için değil. Şüphesiz bu bilgiler bile işin dehşetengiz boyutunu göstermeye yeterli. Kendi milli çıkarlarından çok güçlü devletlerin çıkarları doğrultusunda yayın yapar duruma düşen medya için belki bir uyarı sayılabilir.

Ancak, işin vahim tarafı, ilişkiler kötü gittiğinde Irak''ın, Sudan''ın başına gelenlerin bizim için de geçerli olabileceğinin kimsenin düşünmek istememesi. Zaten Amerika da bu tür operasyonları bir tür gözdağı vermek için yapıyor.


25 yıl önce
Amerika"nın masum yanlışları(!)
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle