|
Peşte"de ilk altın

Budapeşte''de yapılacak 44. Avrupa Serbest Güreş Şampiyonası''ndan önce bu şirin kentte kazandığımız "ilk altın madalya"nın öyküsü, anlatılmağa değer. Yıl, 1983''tü ve tam 11 senedir Avrupa Şampiyonaları''nda birincilik kürsülerine çıkamıyorduk. O dönemde "güreşi bilmeyen, ameli olarak bu sporu yapmamış kuramcılara" kondisyoner etiketi altında Milli Takımları teslim etme alışkanlığı vardı. Bunların bazıları kendilerini "allame-i cihan" zannediyorlardı. Peşte''ye hareketten önce kondisyon testlerinde en zayıf güreşçi çıktığı açıklanan Reşit Karabacak, kamptan çıkartıldı. Bunun üzerine ben de bir yazı yazdım, "Antropometri bilimince hiçbir yarışmacının maçcılık yeteneğinin anlaşılamayacağını, öksürük, basamak testleriyle güreşçi seçmenin yanlışlığını vurguladım. 11 yıldır altın alamıyoruz ve Peşte''de de kazanamayacağımız sanılıyor ya, federasyon üyeleri toplanmışlar "Gelin hep beraber şu Ali Gümüş''ü yerle bir edelim, göklere çıkarttığı Karabacak''ı takıma alalım da millet neyin ne olduğunu anlasın!"

Böyle de yapıldı. Olayı haber almıştım, bunun için Peşte''de Karabacak''a çok dikkat ettim. 7 Haziran 1954 Erzurum doğumlu bu genç, fakir-fukara yürekten güreş vurgunu Fahri Umarer Hoca''nın bana emanetiydi. Fahri Umarer, Gedikpaşa''da terzilik yaparak hayatını kazanır, bazı akşam da Kulübe gelip oyunları bizlere gösterirdi. O''na çok değer verirdim, çünki Kazım Ayvaz gibi şampiyonlar şampiyonu bir sporcu yetiştirmişti. Bana Karabacak''ı işte bu Hoca tanıttı, "O''na dikkat et, sol kolunda kireçlenme var, geçerse kimse tutamaz" demişti. Birkaç yıl sonra Dumlu''lu kendisini gösterdi, 1977 yılında yaptığı 30 yabancı karşılaşmanın 27''sini kazandı, Yılın Sporcusu seçildi. Aradan 6 yıl geçmişti ve şimdi Reşid''e "kadavra" gözüyle bakılıyordu.

Her ne ise, Peşte''de sporcumuz ilk maçında Doğu Alman Syring''le 5-5 berabere kaldı ve son teknik puanı aldığından o günkü kurallara göre galip sayıldı. İkinci maç Rus Makaraşvili ileydi ve 2-2 bitti, aynı kurala dayanılarak galibiyet elde etti. Üçüncü turda Yunanlı Dermatakis''i 12-1 açık farkla yenip finale çıktı. Altın madalya yolundaki rakibi Bulgaristan''ı temsil eden Efraim Kamberov''du ki, 1977''de Reşid''i yenerek Avrupa Şampiyonu olmuştu. Herkes heyecan içindeydi, özellikle Türk kafilesi, 11 yıllık hasret dinecek miydi? Reşid, ısınma hareketlerini tamamlayıp yanıma oturdu, bu sırada fotoğrafımızı çekmişler, bakıyorum ikimizin de yüzü sapsarı. Maça 20 saniye kadar vardı ki, Rumen Milli Takım Antrenörü Vasile Yorga bana Rumence "Merak etme Karabacak kazanacak" dedi. Hemen O''nu yanımıza çağırdım ve "Şimdi bunu Karabacak''a söyle, kazanırsa sana 1.000 Forint (o zaman 50 dolar kadar ama iş görüyordu) vereceğim" dedi.

Dediğimi yaptı, bu, bulunmaz bir motivazyondu. Antrenör Muharrem Atik''e de "Maç giderse devre arasında Reşid''in yanaklarına tokat at" dedim. Reşit, yendi ve Atik, son devrede Erzurumlu''ya 2 şiddetli tokat vurdu, karşılaşma 4-1 Karabacak''ın zaferiyle bitti, 11 yıllık hasret dinmişti, hiçbirimizde de heyecandan hal kalmamıştı.

basınDAN

Hollywood''ta çevrilen filmlerde artık "böcek bile" öldürülmüyormuş. Gazeteler bu konuyu genişce yazdılar. Tamam, böcek öldürülmüyor ama insan eti yemekten hoşlanan Canibal (yamyam) Hopkings''in başrolde oynadığı Hannibal filmlerine ve günde binlerce insanın katledildiği vurdulu-kırdılı filmlere ne demeli! Böcekler bile buna güler. Kemal Derviş, İngiliz buluşu "kruvaze" türü takım elbiseyle medyada boy gösteriyor, Amerikan rahatlığıyla da düğmeleri açıyor. Bu moda cekette düğmeler asla açılmaz. Benden söylemesi. Ayrıca ben O''na ümit bağlayanlardanım. Belki de bu kadar "şekilci" olmamak gerekiyor. "Ceketini kebabçılar gibi iki yana sallıyor" diyenler için yazdım.

Ve bir fıkra

Antrenör Muharrem Atik, 1977 yılında yeni bir otomobil almış ve ilk tura Reşit Karabacak ve Mehmed Güçlü ile birlikte çıkmıştı. 2 kilometre kadar yol alındı ki, Atik arabayı çarptı. Sonrasını Reşit bana anlatmıştı: "Hoca, direksiyonu bırakıp bizlere baktı ve tuh be! hiç büüle yapmazdım" dedi. Bana bunu Reşit söyledi, günahı boynuna.

Rekortmenler

Avrupa Güreş Şampiyonaları''nın ilki 1898 yılında Viyana''da yapıldı. Açık sıklet olarak ve tek kategoride düzenlenen kapışmalar-da Estonyalı George Hackemach-midt, altın madalya kazandı. Avrupalı güreşçiler, serbestlerde (43), grekoda ise 48 kez biraraya gelerek mücadele ettiler. Toplam 90 Avrupa Şampiyonası''nın tam 62''sini gazeteci olarak izlemek bana nasip oldu ve izninizle ben de bu dalda rekor kırdım. Hem serbestte, hem grekoda Avrupa Şampiyonlukları elde eden tek güreşçimiz Yaşar Doğu''dur. Bu kıtasal kapışmada en çok madalyayı ise Mah-mud Demir (3 altın, 2 gümüş, 2 de bronz) kazandı. 26 yaşında minderlere veda eden Amasyalı bu sporcuyu 4 altın ile Hamza Yerlikaya izliyor.

23 yıl önce
Peşte"de ilk altın
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle