|
Ağlamak fayda etmez...

Sanatçı Orhan Ölmez’in seslendirdiği güzel bir türküdür; Yar ağladı ben ağladım…

Yıllar sonra karşılaştık

Yar ağladı ben ağladım

İkimizde dolduk taştık

Yar ağladı ben ağladım

Diye devam ediyor türkü…

2022 FIFA Dünya Kupası’nda maçları izlerken bu türkü her final takımının elenmesi sonrasında aklıma geldi.

Almanya ağladı, Brezilya ağladı, İngiltere ağladı, Neymar ağladı, Ronaldo ağladı…

Gözyaşları arasında duygusal anların yaşandığı Dünya Kupası’nda mutluluktan ağlayanlar da vardı ve hiç kuşkusuz en duygusalı da Faslı futbolcuların gözyaşlarıydı.

Bu duygusal görüntülerin yanı sıra bir de kariyerlerinin sonuna gelip turnuvaya veda edenlerin gözyaşları dikkatten kaçmadı.

Duyguların karmakarışık olduğu, sürprizlerin yaşandığı finale yaklaşırken, ülkelerin kaderini penaltı atışlarının belirlediği bir Dünya Kupası’nı geride bıraktıktan sonra sanırım ki hangi ülke nasıl oynadı, neleri denedi, nerede üstündü, nelerde eksikti soruları günlerce cevap arayacak.

Biz oynanan maçları aklımız kestiğince yorumlamaya çalışırken, oyun temaşasının bireysel yeteneklerden çok takım oyunu ve oyun disipliniyle ön plana çıktığını gördük…

Takımların oyununu analiz etmekten çok yorumlamaya çalışırken, taktiksel değişiklikleri, oyun formasyonunu bir kenara koyup, belki de kolaycılığa kaçarak bir futbolsever olarak sadece bireysel yeteneklere odaklandık.

Bu odaklanma çemberi içinde açıkçası çokta çaba serf etmedik.

Maç dedik geçtik, bir sonraki karşılaşmayı beklemeye başladık.Messi’nin bireysel oyunu yaptığı atarlı, giderli hareketleri bile bir kenarda bıraktık.Neymarlı, Messili, Ronaldolu, Mbappeli final bekledik…

Biz bu şekilde beklerken, Antalya kampında Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı ile yaptığımız sohbette işin çok daha farklı olduğunu ve bir teknik adam gözü ile maç izlemenin ne denli sıkıntılı olduğuna şahit olduk.

Avcı’ya Dünya Kupası’nı sordum, aldığım cevap, “Beni çok yordu” oldu. Dünya Kupası’nı ekrandan izleyen biri neden ve niçin yorulur?

Biz futbolun temaşasına takılıp kalırken ve bireysel yetenekleri mercek altına alırken, Avcı’nın, kaleci ile uç noktadaki oyuncu arasındaki futbolu değerlendirerek, formasyondan, oyun disiplinine kadar bir dizi kurguyu analiz ettiğini dinledik.

Anlayacağınız Avcı, her milli takımı ayrı bir gözle izleyip, doğrularıyla, yanlışlarıyla bizim gibi izlemiyor, analiz ediyor.

Hiçbir sorumluluğu olmayan takımlar Abdullah Avcı’yı bu denli yorarken yeni oluşturulan ve oyun formasyonunun oturtulup, oyun disiplini ile bütünleştirmeye çalıştığı takımı onu ne hale getirdi Allah bilir…

Sözü 2022 Dünya Kupası’ndan getirip, Trabzonspor’a bağlarken, hazırlık döneminin iki etabı geride kalan Trabzonspor’un sadece yenilmeme alışkanlığı elde ettiğini görüyoruz.

Savunmada arayış, ikinci bölgede değişim ve hücumda etkinlik yaratmanın zorlukları Abdullah Avcı’nın en büyük sıkıntısı.

Hazırlık maçlarının ilk yarım saatinde beklediği oyunun karşılığını alıp, hücumda presi gerçekleştirdiği gibi ikinci bölgede ikili sıkıştırmalarla alan daraltıp kazandığı toplarda hızlı hücumu gerçekleştirmeye çalışan Trabzonspor, bu zaman diliminde coşkuyu da beraberinde yakalıyor ama yetmiyor.

Karşılık alamadığı futbolcuların zaman törpüsü olduğu, yeni katılan oyuncuların formasyona adapte olamaması, çabuk oynamaya çalışırken telaşlı oynaması ve her şeyden önemlisi yardımlaşmanın çok yapılmadığı bir takım 15 gün sonra lige girecek…

Ara transfere yaklaşık bir ay olduğu için Trabzonspor, bu döneme kadar oynayacağı iki karşılaşmayı da kazanmak zorunda. Bunun için de öncelikle futbol aklı başka yerlerde olanlarla, can sıkıntısı yaşayanların kendilerini toparlaması gerekli.

Yoksa geçen sezonun şampiyonu tesellisi işe yaramaz.

Ağlarken de bir başınıza ağlarsınız...

#Dünya Kupası
#Ronaldo
#Katar
#Trabzonspor
2 yıl önce
Ağlamak fayda etmez...
Fisher"in gezisi
Kadızâdeliler neyi zedeler?
Tilkiler istedi diye Kurtlar gitmez!
Cef’i inandırıcı bulamadık
Oyun değişiyor: Suriye’de sürprizlere hazır olun